• bir edip cansever siiri;
    " sonra yavaş yavaş siz de
    kırlara gömüldünüz
    yaşayan bir aleme doğru
    acildi hafifçe şemsiyeniz.

    nasıl da kaynaşıyordu meydan
    değişmemişti kırların hali
    otlar fidanlar gibiydiniz
    uzakta simdi.

    sıcakla beraber upuzun
    dereyle akıyordunuz
    yahut sallanıyordu rüzgarda
    başaklar gibi kollarınız.

    devam edin devam edin
    gittikçe otlar karıncalar gibi
    iste serceler buğday sapları
    günün civcivli vakti.

    güneşle karışıvermiş
    kirin içinde ne varsa
    öyle gürültüsüz ferah
    sıcak sıcağına dünya.

    bir de söyle düşünün
    otlar fidanlar uzanış
    arasında insanlar
    kaynayıp gitmiş."
  • (bkz: bodrum)
    (bkz: datça)
    (bkz: kaş)
    (bkz: didim)
    (bkz: alanya)
  • belgrad ormanı girişindeki tabelalar sayesinde öğrendiğimiz yeni bir kelime. dinlenme, gezi yerileri anlamında olduğunu varsaydık
  • (bkz: mesire)
    (bkz: mesire yeri)
    (bkz: mesire alanı)
  • israilli gazeteci - çevirmen oz shelach'in haziran ayinda metis yayinlarindan cikan kisa öykülerden olusan romani. orijinal adi picnic grounds* olan kisacik kitap kolay kolay sindirilemeyecek insanin icine oturan yerlesen kisacik oykulerden olusuyor. dogaya, insana karsi siddet ve irkcilik diyerek ozetleyebilecegimiz ana temalari oykuleri bir baslik altinda birlestiriyor birlestirmesine ancak sadece bu kadarini soyleyip gecmek yetersiz olur. cunku oykuler basbaya hayattan, oralardan, buralardan, sizden ve digerlerinden cok basit ama insanin bilip de unuttugu, kaniksadigi, reddettigi, gormezden geldigi hersey uzerine.
  • illa su kenarında olması gerekendir..
  • edip cansever şiiri.

    basit ve de sade.
hesabın var mı? giriş yap