memoria the dark eye

• esas ismi sanırım
  memoria: das schwarze auge olan deadalic entertainment ın muazzam adventure oyunu.
  
  öncelikle deadalic isimli firmayı the wispered world dan bilirdim zira başladım ama bitirmeye fırsat olmadan oyun bilgisayarımdan gittiydi (hala azimliyim tekrar başlayıp bitircem o oyunu da), neyse firma eski usul icon adventure oyun yapmayı bildiğini ispatlamıştı.
  
  sonra bu oyunu gördüm. 9 küsür çikobayt lık adventure nasıl oluyormuş diyip de başladım. epey tırt başlayan hikaye (çünkü karakterleri tanımadan kafa göz girişiyorsun oyuna) sonra çok güzel bir hal alıyor. tabi benim yaptığım eşekliği yapmayın the dark eye: chains of satinav isimli birinci oyunu oynayın (ben daha oynamadım ama sırada bu var) ki ikinci oyun olan bu oyunda esas oğlanı daha rahat tanıyın.
  
  son bir kaç yıldır pendulo studios un oyunlarıyla nefsini körelten eski usul adventure sevenler bu oyuna aşık olacaktır orası kesin. çünkü oyun kısa değil ama tabi lucas film zamanının adventureları kadar da uzun değil. yine de doyuruyor, mutlu olmadan bitircek adam tanımıyorum.
  
  hikaye anlatımı çok güzel, seslendirmeler (ben ingilizce versiyonunu oynadım) çok başarılı, müzikler cuk oturmuş. grafikler ise 9 küsür çikobyte ın hakkını verdirmiyor aslında. yani güzel tabi, her bir ekran uzun süre seyredilcek güzellikte ama animasyonlar falan pek olmamış. sabit duran karakterler oynayan ağızlar çook eskilerde kaldı. fakat oyun o kadar başarılı ki bu durum hiç ama hiç can sıkmıyor.
  
  bilmeceler ise çoğunlukla epey basit. fakat oyunda büyü yapma durumu var ki bu bazı yerlerde bilmeceleri zorlaştırıyor. daha doğrusu her şeyi bulduğunuz eşyaları kullanarak çözmüyorsunuz, oynattığınız karakterlerin bir kaç büyü yeteneği var ve kimi yerlerde bunlar bilmeceleri çözüyor ama bunu akıl etmek, alışık olmadığımdan olsa gerek, bana zor geldi. fakat gerçekten sizi sinir krizlerine sokacak bilmeceler yok. onun haricinde oyun bildiğiniz point and click denilen icon adventure oyunlarıyla aynı.
  
  hikaye ise, tabi ben ilk oyunu oynamadığımdan başta tuhaf geldi. arkadaşı kuşa dönüşmüş, maceracı bir genç, arkadaşını eski haline getirmek için bir büyücüyle buluşur. büyücü bizim oğlandan bir bilmecenin cevabını bulmasını ister, eğer cevabı bulursa, esas oğlanın arkadaşını normale çevirebilecektir. bilmeceye başlamadan önce bilmecenin hikayesini anlatmaya başlar ve olaylar olaylar.
  
  bu türü seviyorsanız, ilk oyunu oynamamış olsanız bile, oyunun kocaman boyutuna bakmayın, bir şekilde edinip oynamaya başlayın, kesinlikle güzel vakit geçireceksiniz.
  
  fakat bu türe yeni başlıycaksanız, sizi öncelikle pendulo studios oyunlarına alalım (şaka lan şaka, burdan da başlayabilirsiniz kim karışır sizin ne oynıycağınıza)
• legend entertainment'ın, deathgate, shannara gibi efsane icon adventure'larını özleyenler için, özlemlerini kısmen giderebilecekleri point and click adventure. son dönemin başarılı alman firması daedalic entertainment'tan çıkmıştır. özellikle grafikleri [ve özelinde animasyonları] ve de genel atmosferi legend oyunlarını oldukça andırıyor. death gate'teki gibi komplike bir sisteme sahip olmasa da, karakterlerin büyü yapabiliyor olmaları bilmecelere farklı bir boyut getiriyor. şu aralar çok da basit olmayan sıkı bir adventure arıyorsanız, hazır steam'de indirimdeyken kesinlikle bakılmalı.
• çok katmanlı ve epey oryantalist bir hikayeye sahip leziz adventure oyunu. puzzle'lar saç baş yolduracak kadar zor değil ama büyü elementleriyle birlikte komplike ve tatminkar denebilir. grafik tasarımı çok güzel, animasyonlar aşırı old school, ingilizce seslendirmeler ise ana birkaç karakterdeki müthiş performans dışında idare eder seviyede.
  indirimdeki bir daedalic bundle'ıyla almıştım, adventure oyunlarına karşı özel bir merakım yok ve açmadan önce de araştırmadığım için, zaten bundle'da da olmayan the dark eye chains of satinav'ın devamı olduğunu bilmiyordum ve onu oynamadan başladım. muhtemelen o yüzden hikaye ve karakterler çok saçma bir noktadan başlayıp sonlara doğru anlam kazanmaya başladı benim için. fight club ya da sixth sense'i ilk defa izlemek gibi bir deneyim oldu resmen, o yüzden pişman değilim.
  9-10 saatlik güzel bir deneyim sunuyor. fiyatının da genelde 5-6 lira civarında seyrettiğini düşünülürse kesinlikle edinilmeli.