• bant dergisi sinema editörü… 22 yaşındaki bu genç adam henüz 18 yaşındayken bile birçok insanın aklını başından alacak bir sinema bilgisine sahipti. gün be gün kendisini geliştirip hayran kitlesini arttırdı. son zamanlarda insanlardan sakladığı müzik bilgisini de günışığına çıkarıp benim gibi sevenlerini coşturdu. yamulmuyorsam hafta içi iki gün arkaoda’da çalıyor.
    hala istanbul üniversitesinde felsefe eğitimini sürdürmekte olup, ileride acayip bir adam olmak için çalışmalarını sessizce sürdürmektedir. üstüne açılacak her türlü bahse servetimi düşünmeden koyacağım melikşah altuntaş’ın tek kusuru padişah gibi adıdır. zira kendisi dünyanın en mütevazi adamıdır.*
  • henüz olayını tam olarak çözemediğim zat-ı şahane.
    suya bu demesi gereken yaşlarda bertolucci dediğinden nerdeyse eminim, zaten tek basamaklı yaşlarında yaşaması gereken zaman diliminde yaşadığını da sanmıyorum, yine de reenkarnasyona inanmıyorum ama melikşah var, bi gün sendromunu tam olarak çözüp onun adını vericem.
  • sinema dergisinde de yazmaya başlamıştır. emin adımlarla ilerlemekte...
  • sinema gurusu, kendisine anlam falan yüklüyorum bir süredir.
  • artık bir yönetmen. görünmeyenler adlı bir korku filmi çekmeye başlamış.

    geçen türkiye'den neden korku filmi çıkmıyor diye konuşuyorduk. hikaye desen, hurafe desen bu topraklarda bundan bol bir olay yok.
    bence buradaki en büyük hata yapımcıların iyi bir hikaye yerine "efekt ile saçma sapan makyajlarla çok güzel korku filmi olüüürr" olaylarına girmeleri. misal the changeling 1980 yapımı bir film. neredeyse sıfır efekt son derece sade ama o derece vurucu.
    inşallah kendisi bu olaylara girmeden türk korku filmlerinde bir çıta konumunda olacak bir işe imza atar.

    edit: fragmanı gördükten sonra tüm entry ve düşüncelerim yalan oldu.
  • (bkz: bant mag. sinema programı)
  • uzun zamandır kanka olmayı istediğim insan, (bkz: ne filmler çekerdik biz heheyyt)
  • kadıköy'de görünce durduk yere mutlu olduğum bi insan. tam bi tatlış.
  • bir olay, bir durum, bir konu bu kadar mı tatlı bu kadar mı güzel anlatılır?
    o iki kelimeyi bir araya getiremeyişlerine bayılıyorum ben. ses tonunda, mimiklerinde ayrı bir samimiyet ayrı bir içtenlik var. keşke benim arkadaşım olsa karşılıklı konuşamasak :)
  • bana ortaokulda yarıla yarıla güldüğüm doğal komik arkadaşlarımı hatırlatan kişi. sağlam bir sitcom çekecek kadar yetenekli olduğunu düşünüyorum. bir yerlerde rastlarsam kendisine bunları söyleyeceğim direkt.
hesabın var mı? giriş yap