medeniyet

• medeniyet denince son günlerde bazı başlıklarda bazılarına göre - sandıkları- bir köpekli, bisikletli metroya binildiğinde yada bilmem ne giyimli olduğunda, bir şeyler içtiğinde, rahatça birilerine küfür edebildiğinde olduğunu düşünenlerin varlığının arttığını görüyorum.
  
  non facias malum ut inde fiat bonum.
  
  medeniyet akıl, bilim, ahlak, vicdan ve hoşgörü çerçevesinde yaşamaktır. belli normların kişiye göre ve duruma göre esnetilmediği kimsenin birbirini ötekileştirmediği yaşam şeklidir. farklı tanımlarda yapılabilir ama genel çerçevenin bu olduğunu düşünüyorum.
  
  semper ad meliora...
  
  medeniyet şekilcilik değildir. giyime ve saç şekline bağlı değildir. hatta bir şehre, bir semte özgü hiç değildir. kendilerini bu şekilde tanımlayanlar zaten büyük olasılıkla hoşgörüsüz ve elitist olduğuna şüphem olmadı. medeniyet ne bir grubun tekelinde ne doğuda ne batıdadır. zaten girdikleri entirilerden bunları gözlemleyebilirsiniz. eleştiriyi bile kaldıramayacak kadar yozlaşmış bu gruplardan medeniyet çıkmaz ancak faşist bir eğilim çıkar ki aklınız şaşar.
  
  halbuki ülkemizde bu görüntülerden sürekli kullandığım metroda fazlasıyla görebiliyorum. ama maalesef eziklik hisseden ve müstemleke ülkesinde yaşıyorlarmış gibi bazı 'medeniyet' elçisi yazarlar almanya'da yada başka ülkelerde böyle fotoğraf çekildiğinde dibi düşecek ve övgülere mazhar olacak şekilde entiriler gireceklerdir. ama kendi ülkelerinde tahammülsüzlüğün kitabını yazıp tanımadıkları insanlara hayvan gibi davranıp türlü hakaretlerde bulunacaklardır. sadece birkaçının yazdıklarına baktığınızda insanları nasıl yargıladıklarını medeniyet anlayışının nasıl egoist ve kapalı bir çevrede gerçekleştiğini göreceksiniz.
  
  veritate duce progredi...
  
  bunları söylendiği zaman birilerinin çıkarına ve konfor alanına dokunmuş olunuyor. en basiti yurtdışına gidenlerin çoğunluğu şekilcilikten başka bir şey öğrenmeyip türkiye geldiğinde yine eski hallerine dönmektedir. medeni insan çevresini güzelleştiren ve iyileştiren insandır. bunu yapmak ne pahasına olursa olsun. bunu ilk önce herkesi dinlemekten ve seslerini kısmamaktan gelir. ülkemizin medeni insanları(!) ilk yaptıkları bunlar olunca bir fanusun içinde yaşayıp gerçek dünyayı anlayamamaktan kaçamıyorlar.
  
  audi et alteram partem!!!
  
  oktay sinanoğlu'nu dinleyelim
  celal şengör'ün tanımı
• "avrupa bir akademi âzaları milletler;
  her biri bir nurlu deha, çünkü ayrı harsı var.
  avrupa bir darülfünun; hocaları milletler;
  her birinin ihtisası, bir örneksiz dersi var.
  
  bu nurlardan biri sönse medeniyet loş kalır;
  derslerinden biri durur, bir kürsüsü boş kalır.
  
  medeniyet, beynelmilel yazılacak bir kitap;
  her faslını bir milletin harsı teşkil edecek.
  medeniyet bir konser ki birçok çalgı, saz, rübap
  birleşmekle bir ahengi ancak tekmil edecek.
  
  bu kitabın bir mebhası eksik olsa okunmaz;
  bir âleti yoksa, ahenk gönüllere dokunmaz."
  
  ziya gökalp
  
  ziya gökalp'ın güzel şiiridir.