• gökçeada'nın doğal olarak en güzel olduğu söylenen yeri. ben gidemedim. burada yaz-kış akan bir dere şelale oluşturup denize dökülürmüş. ayrıca bir rahibe manastırı varmış. dereköy'den (tam yeri dereköy'ün uğurlu çıkışı) başlayan 7 km'lik bir patika sonundadır (tabela vardır). bu toprak yola araba girmesini engellemek için dereköy'deki girişine bariyer konmuştur. patikanın ilk kısmı ormanlık alandan geçiyordu, sonrasını bilmiyorum. mekan adanın kuzey kıyılarındadır.
  • bisiklet ile dereköy'den müthiş bir inişi vardır.fakat dikkat etmek gerekir, hızla inmenin şehvetine kapılıp yola düşmüş kaya parçalarına ve ağaç gövdelerine takılıp düşme ihtimali vadır.indiğinizde sizi terk edilmiş bir jandarma karakolu bekler.oradan sola dönüp 15-20 m. patikadan gidince müthiş bir kamp yeri bulusunuz. akşam yatarken rahat uyunmaz çünkü indiğiniz o uzun yokuşu sabahleyin götünden terler aka aka çıkacağını bilmek uykuyu adama zehir eder.denizin oraya vardığınızda cep telefonunuz 'cosmote' diye bi yunan şebekesi ile ilişkiye girmiştir , eğer hattınız uluslararasına açık ise telefon az çekse de mesaj atılabilir.
  • yaz aylarında yangın ihtimaline karşı girişin yasaklandıgı gokceadanın kuzey bolgesi
  • yunanca mermer.

    (bkz: marmara mermeri)
  • çam ormanının ıcınde aclıktan ve bakımsızlıktan tam tabiri ile bir deri bir kemik kalmıs keciler ve kuzular gormek mumkundur.
  • (bkz: marmaris)
  • dereköy'den sonra 7 km uzunluğunda bir yolu vardır. yürüyerek 1 saat 45 dakika kadar sürer. dağların etrafından dolana dolana giden stabilize yolda karşınıza bağımsızlığını ilan ederek doğada gezinen keçiler (zilleri duranı vardır), süleymancıklar, kaplumbağalar çıkabilir. giriş yasaktır. ormancılardan izin almak gerekir. araba ile girilmez. bisiklet ve motosiklet ile girilebiliyor. meşakkatli yolu dolayısıyla kimsecikler olmayabilir. ben gittiğimde sadece dalmaya gelen bir çift vardı. olimpos gibi arkası orman önü deniz, şezlongsuz, şemsiyesiz, kimsesiz bir koydur. karşıda semadirek (samothraki) adası neredeyse elinizi uzatsanız tutacağınız uzaklıktadır. bir zamanlar burada yaşam olduğuna dair görebileceğiniz izler düzenli ekilmiş zeytin ağaçları, yıkılmış birkaç binanın izleridir.
    http://fotokritik.com/1231690
  • kumsalın ıssızlığından faydalanan genç ve güzel bayanların üstsüz olarak denize girip güneşlendiği cennet köşesi. her ne kadar buraya ulaşmak için kullanacağınız yolun durumu çok kötü olsa da gökçeada'ya gidildiyse kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir bölgedir. eğer kalabalık olmayan ortamları ve plajlar seviliyorsanız buraya bayılacaksınız.
  • ''marmaros şelalesi 7'' yazılı kahverengi bir tabelayı görüp sapmamıza vesile olan yerdir. lakin gittik gittik taa denize kadar indik ortada herhangi bir şelale göremedik. büyük ihtimalle yolun yarısında gördüğümüz kayalık yer marmaros şelalesi'nin kurumuş haliydi.
  • 2. gidişimizde anca bulduğumuz yer. marmaros 7 yazan tabeladan girince epeyce bir gittikten sonra orman yoluna giriyorsunuz. o yolun da sonlarına doğru dörtyol gibi bir şey çıkıyor karşınıza. arabanızı oralara bir yere ya da koyun oraya park edebilirsiniz. dörtyoldan sağ taraftaki yolu tercih edip yürüyün. biraz ilerlediğinizde suyun başlangıcını, belki şanslıysanız kaplumbağaları da görebilirsiniz.

    1 saat kadar yürüdükten sonra (güzel bir parkur bu arada, zıplamalı tırmanmalı) şelaleye ulaşıyorsunuz. şelale kurumuştur bu mevsimde diyorlardı, kurumamış. biz en tepeye çıkmaya çalışmadık ama şelale denilebilecek bir yapıya ulaştık. ufak havuz gibi bir şey vardı, ona da girdik. siz de girecekseniz, çıkınca üzerinize dikkatlice bakın. kımıl kımıl böcekler yapışmış olabilir :/

    gökçeada'nın içinde insan hiç böyle bir yer beklemiyor. mutlaka gidin görün. kimbilir baharda nasıldır.
hesabın var mı? giriş yap