marie

• gavurların özellikle latin kökenlilerin erkeklere de verdikleri isim. kafa karıştırır.
• meryemin başka bir versiyonu.
• eveybody loves raymond adlı dizide raymond'ın annesinin adı.
• johnny hallydayin damar şarkısı
  
  oh marie si tu savais
  tout le mal que l'on me fait
  oh marie si je pouvais
  dans tes bras nus
  me reposer
  
  evanouie mon innocence
  tu étais pour moi ma dernière chance
  peu à peu tu disparais
  malgré mes efforts désespérés
  
  et rien ne sera jamais plus pareil
  j'ai vu plus d'horreurs que de merveilles
  les hommes sont devenus fous à lier
  je donnerais tout pour oublier
  
  oh marie si tu savais
  tout le mal que l'on me fait
  oh marie si je pouvais
  dans tes bras nus,
  me reposer
  
  et je cours toute la journée
  sans savoir où je vais
  dans le bruit dans la fumée
  je vois des ombres s'entretuer
  
  demain ce sera le grand jour
  il faudra faire preuve de bravoure
  pour monter au front en première ligne
  oh marie je t'en prie fais moi un signe
  
  allongé dans l'herbe, je m'éveille
  j'ai vu la mort dans son plus simple appareil
  elle m'a promis des vacances
  oui la mort m'a promis sa dernière danse
  
  oh marie si tu savais
  tout le mal que l'on m'a fait
  oh marie j'attendrai
  qu'au ciel tu viennes
  me retrouver
  
  oh marie j'attendrai
  qu'au ciel tu viennes
  me retrouver
• onuncu nesil çaylak.
• çook sağlam bir hosh şarkısı. bir diğeri için metaphor for you.
  
  laying awake tonight
  with silence next to me
  a matches glowing light
  throwing a shadow i see
  less than a second a noise
  and i know she's here
  i know i'll let her in
  'cause marie said so...
  
  (referain)
  marie
  she's coming back
  she is the one i can't forget
  marie
  i can't deny
  and even though it hurts inside
  
  this time i'll tell her to go
  oh no, i wouldn't dare
  it's hard to be alone
  but even harder with her
  i'm feeling torn between
  waiting behind the door
  i know i let her in
  'cause marie said so...
  
  refrain...
  
  a whisper touches my ear
  i feel my mouth is dry
  the answer in my head
  turns now into a lie
  so it's all clear in my mind
  and like the night before
  i know i let her in
  'cause marie said so...
  
  refrain...
• eti'nin bisküvi çeşitlerinden biridir.
  "pötibör, kremalı, finger, marie... dördü de kiloluk, eti kiloluk" sözlü jingle'ı ile yer etmiştir akıllarda.
  bir de kendisini michael collins ile özdeşleştiririm hep; tıpkı neil armstrong ve edwin aldrin'i herkesin hatırlayıp, michael colllins'in "kimdi lan o?" sorusu ile muhatap kalması gibi... petit beurre, kremalı ve finger hatırlanır da marie yetim kalır.
  not: hala üretiliyor mu bilemem.
• alman dil kurumu'nun açıklamasına göre almanya'da son 30 yılda doğan bebeklere en çok verilen isimlerden^* biriymiş.
• (bkz: jules marie)
• bir varmış, bir yokmuş. annenmaykantereit adında gönlü zengin bir müzik grubu varmış. sokak müzisyenliği yaptıkları yıllarda, bu şarkıya dair bir şeyler oluşturmaya başladıkları sırada christopher'ın üzerine kuş pislemiş. albüm çıkardıktan sonra çektikleri şahane kliplerinde ise bu sefer henning'in üzerine kuş pislemiş! puhahah. sonuç olarak, grup bu şarkıyla özel bir bağ kurduğunu söylüyor.
  
  ekşi sözlük, ingolstadt, bdbbs.
  
  mağiii maği maği maği