*

  • (bkz: manufacturer)
  • ing. imal, yapim, mamul, yapilmis esya veya yiyecek, imal etmek. ayni zamanda bahane uydurmak anlaminda da kullanilir.
  • (bkz: manifatura)
  • bir mekan olduğu kadar bir üretim tarzıdır da, manüfaktür. emek zanaat bağımlı dönemde üretimin yapıldığı, ama atölyeler kadar küçük olmayan, bazan birkaç katlı binalarda on, yirmi tezgahta üretim yapılan yerlerdir. mekan örgütlenmesi açısından fabrika tipi üretimin nüvesi olarak görebiliriz bunu. peki fabrikayla arasındaki fark nedir? ikisi arasındaki fark, alet ve makina arasındaki farktır. çünkü aleti, insan kullanır, alet insana adapte olur, makine geldiğinde ise insanlar makinelere uyum sağlamak zorunda kalmışlardır, makine, kendi temposunu veya işleyişini değiştirmez, insanı kullanır-yönetir. bu ikisi arasındaki farkın izi de, aslında canlı / cansız enerji kaynakları arasındaki farka kadar sürülebilir.
  • saatçilikte (yüksek saatçilik) a'dan z'ye tüm üretiminin kendi çatıları altında yapabilen firmalara verilen addır. (bkz: jaeger-lecoultre) akla ilk gelen markadır.
  • bu terime esperanto dilinde "interna produktado" diyebiliriz.

    yalnız birisi yüksek saatçilikte ciddi ciddi "manufacture" olduğunu iddia edince gülüyorum artık, bir de sektörde bir yere gelip de hâlâ buna inanan ve propagandasını yapan var ya çok şaşırtıcı.

    sadede geleyim; "manufacture" (veya "in-house") ezik bir pazarlama numarasıdır sadece ve sanıldığının aksine öyle büyük bir anlamı da yoktur.

    önemli olan iyi bir ruha sahip, sağlam, tutarlı ve kalbe dokunan bir saat üretmektir.

    stepan sarpaneva bu konuda duygularıma tercüman olmuş:

    "the whole in-house thing is a monster created by marketing departments and stupid ceos. but people are starting to understand that in-house is a joke. there is only one company on the planet that makes everything themselves and that is seiko. that is in-house. "

    efendim kısaca diyor ki, "pazarlama bölümlerinin ve aptal ceo'ların yarattığı bir canavardır bu kendi-üretimi. ama insanlar bunun bir şaka olduğunu anlamaya başladı. gezegenimizde sadece tek bir şirket, her şeyi kendi üretir. o şirketin adı da seiko'dur, o kadar."

    kaynak: https://www.hodinkee.com/…ted-edition-red-gold-42mm

    işin en tuhaf yanı şudur, bir asrı devireli çok olan seiko manufacture olduğunu bir reklam aracı olarak kullanmaz ama tamamiyle manufacture olmayan firmalar bu hayali özelliklerini vurgulamaya bayılırlar.
hesabın var mı? giriş yap