• sene olmuş 2011, hâlâ "sene olmuş bilmemkaç" kalıbını kullanmışlığım yoktu. müsaadenizle kullanıyorum. buyrun. buyurdum, müsaade benim: sene olmuş 2011, ay olmuş mart ve gün olmuş 24, "mahkum etmek" başlığı açılmamış. ilginç.

    mahkumluk sol jargonda sık kullanılır. misal mahir hapisten kaçar, mevcut parti yönetimini revizyonizmle "mahkum eder". ne bileyim, halkın dostları kimlerdir'de lenin, sosyal demokratları oportünizmle mahkum eder. işte mao'cusu sovyetçiyi sosyal faşizmle mahkum eder, öteki onu pasifizmle. muhtemelen ben bunları söyleyerek yığınla dimağda menşevik alaşımlı olmakla mahkum edilip meşruiyetimi çoktaan yitirmişimdir. bu kısa ömrümde: "küçük burjuva sosyalistliği", "troçkizm", "11. teze karşı olmak"tan filan başlayıp devrimci romantizme kadar türlü türlü şeylere mahkum edilmişliğim vakidir.

    ha, ben bunu bilmiyordum, ilyas başsoy (elias "top race" yazmış, öğrendik; vakit (age of) odur ki sol gruplar (leftçi), her şeyin ingilizcesini (englishis) parantez (parenthesis) içinde (in) yazıyorlarmış (to write). sonra (denn) biz sözlükçüler (suser) dalgasını geçmişiz (breaking the waves) de azalarak bitmiş (akmasa da damlamış).

    madem bir şeyleri karikatürize ederek değiştirebiliyoruz, mahkum edenleri de karikatürize şekilde mahkum edelim, onlar da bitsin. hem de azalarak değil, hemen bugün. kimse kimseyi mahkum etmesin, çocuklar biskrem bi'stik de yiyebilsin.
  • melih gökçek'in tkp eskisi olduğunu öğrenmeme neden olmuş kalıp.

    https://twitter.com/…kcek/status/527565438415564800

    bu lâfı kemal okuyan'dan kapmamışsa bi şey bilmiyorum.
  • [scott fitzgerald'ın dediği gibi "bir sevgiliden edinilen incelikler, öbür sevgiliye taşınıyor"sa, bir ve tek sevgiliye kendini ömür boyu mahkum edenin pek incelik şansı kalmıyor.] tomris uyar - yazılı günler

    ["erek" kavramını biz icat ettik: gerçeklikte erek yoktur... kişi zorunludur, yazgının bir parçasıdır, bütüne aittir, bütünün içindedir - varlığımızı yargılayacak, ölçecek, kıyaslayacak ya da mahkum edebilecek hiçbir şey yoktur, çünkü bu, bütünü yargılamak, ölçmek, kıyaslamak, mahkum etmek anlamına gelirdi... ama bütünden başka hiçbir şey yoktur! (...) "tanrı" kavramı bugüne dek varoluş karşısındaki en büyük savdı... bizler tanrı'yı yadsıyoruz, bizler tanrı'nın sorumluluğunu yadsıyoruz: dünyayı böylelikle kurtarıyoruz.] friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    (ilk giri tarihi: 17.12.2021)
hesabın var mı? giriş yap