magnum

• kutusu, prezervatif kutusunun yaninda bulunur. bi genc gelip son parasini magnum kutusuna atar. kendisini bekleyen kizcagiza geri dondugunde mecburen korunmasiz sex yaparlar.
  
  ucuzleri olur. kit kanaat gecinirler. adam, degil magnum, ekmek bile alamaz hale gelir. hep o geceyi hatirlayip "neden yanindaki kutuyu secmedim ki?" deyip aglar. gozyaslarindan olusan yapay golden bi sekilde para saglayabilecek midir acaba? hic sanmiyorum..
• (bkz: bademli magnum)
• (bkz: magun) kelimesinin 1. tekil şahıs iyelik eki almış halidir. hece düşmesine uğradığı için "magunum" diye değil de, "magnum" diye okunur. magnum ve ben gibi...
• (bkz: damarlı magnum)
• magnum,magna magnus:latince de büyük anlamaına gelen kelime.erkek olarak değerlendirilen nesneler için kullanılır.
• feministler neden bunu protesto etmiyo
  bi cumshot versionu eksik
  ben ce magnumu eritip po$te koysunlar
  ucu delinip agza sikilarak yeneni de olsun
  reklami daha heyecan verici olur
  tobe tobe
• türkiye'nin awrupaya girememe sebebi .
• artik yayinlanmayan ilk magnum reklaminda erotik bir ses "senden asla vazgecmem himmmmm" derdi. seslendirenlerden biri de bir zamanlar tatli kaciklarda saffet'in karisi ve hala tirbuson'un sevgili rolundeki neslihan yeldan'di.
• "i found myself faced by names and terms that i had heard elsewhere in the most hideous of connections - yuggoth, great cthulhu, tsathoggua, yogsothoth, r'lyeh, nyarlathotep, azathoth, hastur, yian, leng, the lake of hali, bethmoora, the yellow sign, l'mur-kathulos, bran, and the magnum innominandum - and was drawn back through nameless aeons and inconceivable dimensions to worlds of elder, outer entity at which the crazed author of the necronomicon had only guessed in the vaguest way." (the whisperer in the darkness / h. p. lovecraft)
• kizgin kumlardan serin sulara atlar gibi olduqunu soylerler ama anlam veremem.