• son yıllarda iyice yerleşmeye başladığını gördüğüm oluşum. bu durumu, birkaç sene önce ismini hatırlayamadığım bir programda farketmiş, lakin tek bir programa has olduğunu düşünüp önemsememiştim. magazin programlarından pek haz etmeyen biri olarak*, zap yaparken rastladığım magazin programlarına dalarım bazen. bilmem neredeki bilmem hangi ünlünün görüntülerin bitmesine müteakip program sunucusu ekrana gelince, ekranın bir köşesinde canlı ibaresi belirir. bu yazıya birkaç kez rastlayınca, gördüğüm ve bildiğim hemen hemen bütün magazin programlarına dikkat etmeye başladım. inanın bunu hizmet aşkı için yaptım; yoksa hiç uğraşmam o kadar magazin programıyla*. televole'sinden pazar keyfi'ne, özel hat'tından jet set'ine, gördüğüm bütün magazin programları canlı yayımlanmaktaydı. hayır, oturup düşündüm; magazin programı denen nane, telefonla etkileşim gerektiren bir tartışma veya yarışma programı değil ki canlı yayımlanma gereği olsun; veya bir haber programı değil ki, yayım esnasında aniden bir değişiklik olsun. hoş, birkaç sene önce derya tuna'nın vurulma olayını bir kanalda duyduktan sonra televole'ye baktığımda "flaş haber. derya tuna vuruldu. olaydan ilk görüntüler az sonra" şeklinde bir yazı görmüştüm. yani, canlı yayım işe yaramıştı yaramasına; lakin şartlar gereği işe yaramıştı. canlı yayım olmasının, böylesine istisnai durumlar dışında bir önemi yoktu. tabii ben, bu saptamalarla başlayan süreç içinde, "magazin gibi içi boş bir kavram üzerine yapılan program, canlı yayımlansa ne olur, yayımlanmasa ne olur?" düşüncesine irdelemeye devam etmiştim. "canlı yayım yapmayan magazin programı kalmaması" gerçeği ortaya çıkmıştı bir kere. bilmediğim istisnalar vardı belki; fakat istisnalar kaideyi bozmuyordu.

    flaş flaş flaş... canlı yayım esnasında hangi sunucu heyecandan altına kaçırdı? ünlüler bu durum için ne dedi? magazin programları banttan yayıma dönecek mi? reklamlardan hemen sonra... bizden ayrılmayın.
hesabın var mı? giriş yap