• (müsrif) tutumsuz, israf eden.
  • (bkz: savurgan)
  • arapca müşrif yani gozetmen kelimesinin anlami kaymis hali saniyorum, emin degilim.

    edit: degilmis. müsrif seref, müşrif şeref kökünden geliyormus.
  • parasını ya da doğal kaynakları keyfi olarak gereksiz yere tüketen kişi de denebilir. şu anki dünya düzeninde sayıları artış göstermektedir. baby boomer kuşağına mensup ebeveyni olanlar sıkça ‘müsriflik yapma evladım, suyu kıs’ ya da ‘ şu x hanım da ne müsrif canım’ gibi cümle içinde bu sözcüğü sıkça kullanırlar. eski kelimelerin içleri dolu dolu olması nefis bi’ şey.
  • müsrif; gereksiz harcama yapan, israf eden, savurgan kimsedir.

    bir müslüman asla müsrif olmamalıdır.
    cenâb-ı hak buyuruyor:
    bismillahirrahmanirrahim

    “allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı. dağlarda da sizin için barınaklar yarattı. sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı…” (nahl, 81)

    rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

    “bir kimse, gücü yettiği halde mütevazî davranarak lüks elbise giymeyi terkederse, allah kıyamet gününde o insanı yaratıklarının en başında huzuruna çağırır ve onu îman ehlinin giyeceği elbiselerden dilediğini giymede serbest bırakır.” (tirmizî, sıfatu’l-kıyâmet 39. ahmed ibni hanbel, müsned, ııı, 338, 339)

    tevazu, kibrin, başkalarına karşı büyüklük taslama ve kendini beğenmenin zıddıdır. tevazu güzel ve üstün ahlâk sahibi oluşun bir göstergesi, kibir ve kendini beğenmişlik ise kötü ahlâklı oluşun ve günahkârlığın bir belirtisidir. bu sebeple tevâzu ne kadar övülmüşse, kibir de o kadar yerilmiştir. daha önceki bahiste geçen hadislerin açıklamalarında sıkça temas edildiği gibi, insanın giydiği elbise, yürüyüş biçimi ve benzer davranışları onun kibirli ve kendini beğenmiş biri olduğunu gösterdiği gibi, aynı şekilde tevazu sahibi olduğunu da gösterebilir. işte bu sebeple gücü yettiği, hatta giyilmesi haram kılınmadığı halde, sadece allah huzurunda onun mahlûkatına karşı mütevazi görünmek düşüncesiyle, kumaşı kıymetli, dokuması gösterişli ve fiatı pahalı elbise giymeyen kimsenin allah katında mükâfatı büyük olacaktır. çünkü bu kişi, bu hareketiyle allah korkusunu öne geçirmiş, allah katındaki makamın dünyadaki makam ve mevkilerden daha üstün olduğunu kabul etmiş, âhirette nâil olacaklarının yanında dünyanın süsü ve zînetini küçük görmüştür. bu sebeple de allah ona kıyamet gününde, îman ehlinin cennette giyeceği elbiselerden dilediğini giyme hakkını vermiştir ki, bu en büyük mükâfattır. (riyazü’s salihin, 4.cilt, erkam yay.)

    giyim kuşamda allah için mütevazı davranarak, gücü yettiği halde lüks giysilerden uzak durmak üstün ahlâkî niteliklerdendir.

    .
hesabın var mı? giriş yap