*

  • çevirmen..
  • 1961 yılında istanbul'da doğdu. boğaziçi üniversitesi mezunu. uzun yıllar floransa ve cenevre'de yaşadı. fotoğraf sanatçısı, çevirmen ve yazardır. borges, antonio tabucchi ve fowles'i başarıyla çevirmiştir. yedi öyküsünü içeren "yansılar kitabı" ve ilk romanı olan "uzak bir gölge"den sonra "sarı zarf" isimli ikinci romanıyla dikkat çekmiştir. son olarak "surat buruşturmalık 52 metin" isimli denemeleri yayınlandı.

    "
    sinek:
    akrep sineğinin dişisi, çiftleşmek için etrafında fır dönen erkeği yanına yaklaştırmazmış. erkeğin tek şansı, dişinin karnını doyuracağı bir ölü böceği bulup dişiye getirmekmiş. dişi, ölü böceği mideye indirirken, erkek sinek iş tutarmış. erkek sineğin çiftleşme büresinin yirmi dakika olduğu göz önüne alınırsa, dişiye verdiği ölü böceğin yirmi dakika iriliğinde olması gerekliliği çıkar ortaya. böcek ufak boydaysa, dişi yirmi dakikadan kısa sürede işini bitirir ve erkeği yarı yolda bırakıp gider. böcek fazla iriyse işini bitirdikten sonra acıktığından, dişinin artığına göz diker ve onunla kapışmaya girişir.
    ....

    akrep sineklerinin binyıllardır üremeyi sürdürdüklerini unutmamalıyız. bu da doğru irilikte zamanlamaları becerebilen milyonlarca, milyarlarca akrep sineğinin varolduğu anlamına geliyor. insan erkeğinin aynı evrimleşme sürecinden geçmediğini düşünen kadınların istatistiki bilgisini edinmek isterdim doğrusu.
    "

    alıntı:surat buruşturmalık 52 metin
    sayfa: 12
  • kaçamamak adlı kitabı can yayınları'ndan yeni çıkmış yazar...
  • borges 'in golgeye ovgu adlı kitabını cevirmiştir borges hayranı olmama ve neredeyse butun eserlerini okumama ragmen bir turlu bitiremedigim ve her seferinde hayır bu borges degil dememe neden olacak kadar kotu bir ceviridir kitapta yer alan hikayeleri başka cevirilerle karşılaştırdıgım zaman cumlelerdeki fark ve metinlerin neden bu kadar zor ilerledigi anlasılıyor mumkun degil borges derdini bu kadar zor anlatamaz kulagını bacak arasınan tutmak gibi bir şey bu neredeyse benim şu yazdıgım ifadeler kadar karmakarışık ve anlaşılmaz
  • borges'ten yaptığı gölgeye övgü çevirisiyle bütün zamanların en çok "ve" bağlacı kullanılan metnini yazmış olma ihtimali olan kişi. bu kadar "ve" yi hiç bir arada görmemiştim doğrusu. ve münir ve h ve göle. yine de canı sağ olsun tabii; çeviri ağır emek isteyen bir iştir; sırf cesareti için bile kutlamak gerekir.
  • sarı zarf'ta "belki hiç başlamadıklarından kimi hikayeler hiç bitmezler." diyerek pek çok şeyi özetlemiş kişidir kendisi.
    başlamayan, başlayamayan tüm değil ama önemli hikayelerin eşiğindeyken, araftayken tekrar tekrar hatırlanır bu cümlesi.
  • afa'dan çıkan the collector çevirisinin başına yazdığı önsöz şimdiye kadar gördüğüm en iğrenç önsözdür. insan hangi akla hizmet önsöz olarak karakterlerin durumuna dair felsefî-psikanalitik bir inceleme yazar ki? max brod gibi sonsöz olarak yazmış olsa neyse. en iyisi oğuz atay'ın sözünden çıkmamak, önsözleri okumamaktır.
  • soyadından çok çekmiştir.
  • munir husrev gole basligi buraya tasinmis. o halde buyrunuz: turkiye cumhuriyeti hukumetleri’nin ucunde kabine uyesi olarak bulunmus sahsiyettir. munir husrev gole'nin hukumet uyesi olarak gorev alislarina iliskin bilgiler asagidadir:

    s.n./kabine/gorevi/gorev baslangici/gorev bitisi/secim cevresi/partisi/gorev suresi/toplam gorev yapma suresi
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    1. 15.hukumet/icisleri bakani/05 eylul 1947/10 eylul 1947/erzurum/chp/5 gun/5 gun
    2. 16.hukumet/icisleri bakani/10 eylul 1947/10 haziran 1948/erzurum/chp/9 ay/9 ay 5 gun
    3. 17.hukumet/icisleri bakani/10 haziran 1948/16 ocak 1949/erzurum/chp/7 ay 6 gun/1 yil 4 ay 11 gun

    not: resmi degil bu verilen sureler, ben saydim ve yazdim. nasil saydim? bir yilda 12 ay var kuskusuz ve her ay (istisnasiz) 30 cekiyor.
  • yeni kitabi cikis yollari can yayinlari'ndan cikmistir.

    "münir göle'nin kısa anlatılardan oluşan yeni kitabı çıkış yolları, keskin bir düş gücünün ürünü. insan, dünyadan kurtulmanın yolunu arar mı? buna geleneksel anlayışla "intihar" dememeyi göze alabileceksek eğer, pekâlâ arar, arayacaktır. üstelik, dertlerimiz çeşit çeşit, mizacımız da başka başka olduğuna göre, her birimiz elbette kendimize özgü çıkış yollarının peşine düşeceğiz. çıkış yolları'nı esinleyen, insanlık tarihinin unutulmaz intiharları elbette. münir göle ana hatlarını hatırlayacağınız kimi vakaları öyküleştiriyor, buna kendi kaçış tasarılarını da ekleyince, başlı başına bir keşmekeş olan bu dünyayı en kısa yoldan, zaman kaybetmeden nasıl yalnız bırakabiliriz, bunun için yazınsal, mizahi bir kılavuz hazırlamış oluyor. bir öykü kitabı olarak da okuyabilirsiniz çıkış yolları'nı, zamanımızın sıkıntı verici sosyal düzenine yöneltilmiş bir hiciv metni olarak da.
    (tanıtım bülteninden)"
hesabın var mı? giriş yap