*

  • beşiktaş pan yayınları'nda ellerinden öptüğüm, hayır duasını aldığım alim... şenol filizin babası. noktanın sonsuzluğu adlı dört ciltlik eseri sırat-ı müstakimde yürümek isteyen gönül erleri için büyük bir şifa kaynağı.
  • // 1911 yılında tire'de doğmuştur. sultan reşat, sultan vahdettin dönemlerinden sonra kurtuluş savaşı ve cumhuriyet'in ilanına kadarki büyük değişimi çocuk gözleriyle gözlemledi. on üç yaşına kadar devam ettiği okul hayatı, medreselerin kapanmasından sonra sona eren lütfi filiz'in okuma aşkı tüm ömrüne yayıldı.
    hayatını kazanmak için elli altı yıl boyunca saatçilik mesleğini sürdürdü.
    otuz dört yaşında iken gönlündeki büyük kaynama ona osman dede'yi buldurdu. bu beraberlik osman dede'nin dünya aleminden ayrılmasına kadar beş yıl devam etti. daha sonra,

    ben kitab-ı kainatı hatmetmiş sanırdım sevgilim
    kadd-ı mevzunun görüp tekrar eliften başladım

    diye hitap ettiği ikinci hocası kenzi aziz şenol ile içindeki ilim ve allah aşkını yirmi üç yıl boyunca paylaştı. aziz dede'nin dünya hayatına veda etmesinden sonra yıllar boyunca aldığı bu bilgileri yaptığı sohbetlerle talip olanlara nakletti. lütfi filiz, "fani" ismindeki gizliliğinde

    bakiye ulaşmak dileyen olmalı fani
    fani cana bin can katılır nefh-i hüda'dan

    dedikten sonra gönlünden kaynayan tüm ilham ve sözler için,

    faniya bu sözleri sen değilsin söyleyen
    nutk eden hakkın dili, dilde tercüman benem

    diyerek her şeyi sahibine teslim etmiştir. //

    (kalan müzik)
  • efendim.
  • neyzen senol filizin babasi.
    (bkz: yansimalar) (bkz: birol yayla)
  • vefat haberine çok üzüldüğüm üstad.

    (bkz: www.yansimalar.com)
  • celâliyle zâhir olsa bu da geçer be yâ hû
    cemâliyle ayan olsa "bu da geçer" de yâ hû

    bî-karardır felek dâim döner, durmaz hiçbir an
    dursa bir an ne yer kalır, ne gök kalır be yâ hû

    kâhî zulmet, kâhi envâr bir bir ardın devreder
    kâhî lütuf, kâhi kahır o'ndan olur be yâ hû

    imtihan için oluptur dâima neş'e, azap
    sen seni bilmek içindir kahrı, lütfu be yâ hû

    fânîyâ vird-i dâim et bu sözü her zaman
    gece, gündüz hatırından çıkmasın be yâ hû

    celâliyle zâhir olsa bu da geçer be yâ hû
    cemâliyle ayan olsa "bu da geçer" de yâ hû

    diyebilmiş bir fânî'dir. yıl 1945..
  • tasavvuf anlaşılsın, herkes bilsin istemiş. ne ritüel uydurmuş, ne yabancı bir dilde konuşmuş. sadece sohbet etmiş, sohbetler kitap olmuş.

    "yıldırım genelde yüksek yerlere düşer. insanın mertebesi de yükseldikçe yıldırım çekme şansı fazlalaşır. yani mertebesi yükselen insan paratonere benzemeye başlar. bu duruma düşmemenin tek yolu dilini tutmaktır. dilini tutmayan mahvolmaya adaydır. bunun için "nâsa aklının seviyesinden hitap edin" denmiştir."

    noktanın sonsuzluğu 4. kitap
  • ömer tuğrul inançer, lütfi filiz'in nutkunu okuyor.:
    "celâliyle zâhir olsa bu da geçer be yâ hû/ cemâliyle ayan olsa 'bu da geçer' de yâ hû"
    http://www.dunyabizim.com/…=videogaleri&videoid=341
  • dünyada hezar , fende baş olsan sana derler/
    her şeyi bilir kendini bilmez cühelâdan
    lütfi filiz
hesabın var mı? giriş yap