• temel olarak işin mantığı şu;

    doğanın bir "yaratıcısı" olması o yaratıcıya itaat etmeyi haklı kılmaz. dahası; bu o supposedly yaratıcıya dayanarak "düzen"i, boyun eğmeyi savunmayı haklı kılmaz. ibrahimi tariflerin yaratıcısı bir "anne" değil, yaratma eylemini gerçekleştirdiği, daha da doğrusu omnipotent tarif edilmiş bir iktidara sahip olduğu için "babası" konumunda. ayrıca ebeveynin bile hükmünün bittiği ve artık çocuğunun kendi ayakları üzerinde durması gerekeceği alanlar var: çocuğu doğada tek başına, algısını, duyularını, bedenini ve yaratıcılığını kullanarak, şehvetini, erişkinliği ve insani vasıflarını, onu kendisi yapan günahlarını arıyor.

    "güç diye bir şey var mı" sorusunun, gnostik bir perspektifle, analitik bir zemini var. boyun eğmeyi reddetmenin de bir tarihi var. boyun eğmeyi reddetmenin "büyülü" bir zemini de var. "karanlık şeytanlar" ile "aydınlatan melekler" arasındaki tarif farkı aslında bir algısal detaydan, bir rahatsızlıktan, bir elindekini kaybetme korkusundan ibaret.

    gnostik bir arayış halindeki boyun eğmeyi reddedenlerin, gücün doğasını anlamak için çıktıkları yola "şaklabanlık", "maymunluk" demek gibi bir cehalete düşebilirsiniz. ama aydınlanma pratiğinin omnipotent tarif edilenin alanına hapsolmaktan ibaret olduğu yanılgısına düşerseniz bu cehalet yaşamınıza dönüşür.

    tarihsel olan her biçimin, her ritüelin bir nedeni vardır mutlaka; bu ritüel aslında tamamıyla 5 duyunuzun "gerçek" olanı duymasına engel olan şeylere ulaşmak, kendi iç sesinize kulak verebilmenizi sağlamak için vardır. yani hepsi gereklidir ama bir yandan hiçbiri gerekli de değildir. yani köleliğe alışmış bünyelerin çeşitli kalıplaşmış formlara ihtiyacı olduğu için bunlar mevcut.

    çocuk değilsiniz artık; büyüdüğünüzü kabullenin.

    (bkz: non serviam)
  • son din.
  • (bkz: 3d artisizm)
  • (bkz: lucifer)
    (bkz: baphomet)
    (bkz: solve et coagula)
  • şeytan'ın cennetten kovulmadan önceki ismi olan lucifer'ı kendisine sembol olarak alan bir ateist felsefedir. herhangi bir tanrı veya hayali varlığa (şeytan da dahil) inanmak ve ondan medet ummak yerine kişinin yolunu kendi kendine çizme yetkinliğine kavuşturmayı amaç edinir. bu bağlamda oldukça bireysel ve bir o kadar da elitist bir inanç sistemidir. herkese uygun değildir. ancak, doğru olduğuna inanılan her şeyi sorgulama cesareti gösterebilenler içindir.

    yaptıklarından, başarı ve başarısızlıklarından, sorumluluk duymayı, dogmaları olduğu gibi kabul etmemeyi ve sorgulamayı, sürekli aydınlanmanın peşinde koşmayı ve en nihayetinde de insanın kendisini kendi tanrısı olarak görmeyi amaçlar.

    bu inanç sistemine göre hiç kimse, kutsal veya değil, bir kitapta yazdığı için orada yazan kurallara kayıtsız şartsız uymak zorunda değildir. boyun eğmemeli, her zaman sorgulamalı, başkalarına zarar vermemek şartı ile, kendi yolunu çizmelidir.

    lucifer, o meşhur mitte; tanrı ondan, adem ve havva'ya secde etmesini istediğinde karşı koyan değil midir? doğru bildiği şey için cennetten dahi kovulmaya razı olan, sonsuza kadar lanetlenen de o değil midir? benzer şekilde; her dönemin bilim insanları da o dönemin doğrularını sorgulamış ve yaptıkları buluşlarla insanlığı ileriye, bugünlere taşımışlardır. eğer o insanlar lucifer'ın doğmaları sorgulayan yolundan gitmemiş olsalardı, bugün belki halen daha dünyanın düz ve hatta evrenin merkezinde olduğunu sanacak, bugün sahip olduğumuz ilaçların hiç birisine sahip olmayacaktık.

    luciferianism, insanın bedeninden utanmasını önermez. insan da bir hayvandır. her hayvan gibi onun da temel gereksinimleri vardır ve bunlardan bir tanesi de cinsel dürtülerdir. partneri de razı olduğu sürece, toplumda tabu olarak da kabul edilebilecek, her türlü cinsel fanteziye hiç bir şekilde karışmaz, müdahale etmez.

    luciferianism, insanın tabiatı ile örtüşen, kendisiyle barışık bir insan olmaya yönelten ve sürekli pozitif ilerlemesini salık veren bir düşünce şeklidir.

    amerika birleşik devletlerinde, devlet tarafından da resmen onaylanmış, kilisesi falan olan bir dindir.
  • bir çok farklı türü barındıran felsefedir.

    felsefi luciferianism: luciferianlığın 11 kuralı gibi yapay felsefi kurallara bağlı olan veya ayrı kişisel felsefi sistemlere de inanılabilen türdür. "tanrı ışık olsun dedi ve ışık oldu" kısmındaki ışık, genel olarak lucifer olarak ele alınmaktadır. lucifer bireyselleşmenin, gelişimin ve bilgeliğin sembolü olarak yorumlanmaktadır. manevi varlığına inanış kişiden kişiye değişmektedir lakin sembolleştirmek daha yaygın haldedir.

    kaos-gnostisizm: her şey kaos-ejderha (tiamat) çercevesinde yorumlanır. lucifer da 'yardımcıolarak ele alınır. amaç mutlak kaosa ulaşmaktır,gnosis`'in (ilahi bilgi) kaosta olduğuna inanılmaktadır.

    gnostic luciferianism: gnostisizmdeki monad gerçek tanrı olarak ele alınır ve sahte tanrı demiurge ile karşıtlık içindedir. sahte-illüzyon tanrısı demiurge'yi aşmanın yolu sophia ve ikizi lucifer'in bilgeliğini almaktan geçmektedir. iki etken aracılığıyla illüzyon yok edilip gerçek tanrı monad'a ulaşılmaktadır. demiurge semavi dinlerin tanrısı olarak yorumlanmaktadır. insanları saptıran satan diye yorumlayanlar da vardır.

    bu üç türün ortak özelliği hepsinin lucifer üzerine düşünerek oluşturulmuş ekoller olmasıdır. lucifer sadece eski ahitte işaya 14:12'de geçen ve bir daha değinilmemiş bir varlıktır.

    her üç türde de lucifer ve satan ayrı varlıklar olarak geçmektedir. satan, "insanları test eden" olarak aşağılanabilmekte veya zıt-tanrı fikrinden dolayı yüceltilebilmektedir. kesin olan şey lucifer ve satanın ayrı varlıklar olmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap