• angola nın baskenti.
  • tuhaf bir şehir. portekizce konuşan bir afrika şehri..

    angolanın portekiz sömürgesi olduğu dönemlerde yaklaşık beşyüzbin kişilik bir şehirmiş. eski şehir diye anılan bu bölge şimdilerde eski taş binalar, bunların arasından yükselen modern gökdelenler, arnavut kaldırımlı sokaklar, beş yıldızlı oteller iş ve alışveriş merkezleriyle modern yaşanabilir bir kent görünümünde. bu bölge deniz kenarında ve limana yakın. eğer bu şehire işiniz düşecekse ve bu bölgede kalmayı planlıyorsanız, otelinizi birkaç ay evvelden ayarlamanızı öneririm zira uluslarası şirket çalışanları, özellikle çinliler ve portekizliler bu otelleri 12 ay kapatıyor..

    diğer afrika ülkeleriyle karşılaştırıldığında inanılmaz pahalı, ona göre hazırlıklı olunmalı. örnek vermek gerekirse, bob's diye bir fast food tükkanında big mac ayarı bir menü 20 dolar, keza pizza öyle.. bir de deniz kenarında bir restorana oturursanız 80-100 dolardan aşağı kalkamazsınız. süpermarketlerde her türlü ürünün fiyatı türkiye'dekilerin birkaç katı pahalı. ilaçlar hijyen malzemeleri hep ateş pahası. fakat gariptir içkiler çok ucuz. yerli biralar 60 cent, heineken carlsberg ayarı biralar 1 dolar 20 cent felan. aklınıza gelen her türlü viski votka litrelik şişelerde ortalama 10-15 dolar civarı, dengesizlik hat safhada. özellikle bir paket yarabandına 20 dolar domalmak çok koydu..

    her metropolde olduğu gibi bir de şehrin diğer yüzü var. 1975 yılında portekiz'den yakayı kurtarıp bunların büyük çoğunluğunu ülkeden defettikten sonra, portekizlilerin evlerinde uşaklık eden angolalı abiler, eski çalıştıkları evleri emeklilik hakkı olarak görüp bir güzel yerleşmişler. sonra 1990'larda ülkeyi kasıp kavuran iç savaş patlak vermiş ve beşyüzbin kişilik nüfus, kırsaldan kaçan can derdine düşmüş halk ile beraber bir anda altı milyon olmuş. o güzel modern görünümlü sahil şehrinin etrafı her yöne kilometrelerce yayılan, tek katlı varoş mahalleleri ile çevrili. tabi savaş bu kalabalık güruh ile beraber şehrin içine de sirayet etmiş. bu bölgelerde iş kurmanın, ev sahibi olmanın kısacası hiçbirşeyin garantisi yok. anarşi ortamı hakim. bir çok kişinin tapusu dolayısıyla hak hukuk falan yok, öyle yaşıyorlar. asgari ücretin 80 dolar, şöför maaşının 200 dolar, ortalama bir güvenlik görevlisinin 400 dolar kazandığı bu bölgede hayat haliyle biraz daha ucuz. tabii caddelerin kenarına kurulmuş derme çatma tezgahlarda tozun pisliğin içinde satılan kokmuş et ve tavuk ürünlerini, çocukların kafalarının üzerinde taşıdığı kovalardan sattıkları suları, plastik leğenlerin içinde satılan ekmekleri mideniz kaldırabilirse. elektrik yok be, insanlar geceleri molotof kokteyliyle aydınlanıyor. yollar yol değil camel trophy mübarek. devasa çukurlar hendekler tümsekler aşarak mahallenin göbeğindeki yolları aşmaya çalışırken bir yeri bir havayı görüyorsunuz. altyapı falan yok, her yağmurda sel oluyormuş, o yüzden sokaklar suyun geride bıraktığı çöplerle dolu. ne kadar düzeltilirse düzeltilsin her yağmur sonrası aynı sonuç. insanın içini acıtan bir sefalet, gelir dağılımı uçurumu ve dengesizlik var ortamda.

    insanlar pek dost canlısı değil, beyaz adam gördüklerinde hareket çekiyolar, ne dedikleri portekizce konuştukları için pek anlaşılmıyor ama sanırım sövüyorlar. hareket çeken kişiyi çağırıp ay yıldızlı türk pasaportunu gösterince, "oooh no problemo, friend friend" dedikleri gözlemlendi, ama gene de temkinli olmak lazım. buradan kendisine seslenmek istiyorum, ulan bize hareket çekeceğine git ülkenin doğal kaynaklarını çinlilerle portekizlilere peşkeş çeken başındaki diktatöre hareket çek. bir de dravdan milliyetçiler ki sormayın gitsin, birilerine benzettim bu huylarını ama dur çıkartıcam, biraz daha düşüneyim ben..
  • şu zamanlarda, dünyanın en pahalı şehri. yabancı petrol şirketlerinin öküzümsü talebini karşılayamayan garibanlar aslında.
    ulan gümlük araç kirası 500 dolar, dandik bir öğle yemeği 50 dolar olur mu allahsızlar...
  • dünyanın en pahalı şehri olmasına rağmen insanlar günde 2 dolarla geçinmek zorunda bu yerde. onu takip eden şehirler ise tokyo ve çad'ın başkenti n'djamena. luanda'da halkın 87%'si gecekondularda yaşıyor. devamı için http://bianet.org/…91-en-pahali-sehrin-yoksul-halki

    akla gelen tek şey şükretmek.
  • dünyanın en pahalı şehirleri sıralamasında birinciliği bu sene tokyo'ya kaptırmıştır
  • hala ülke olamamıştır. :(
  • times, mercer danışmanlık şirketinin yabancılar için yaşaması en pahalı kentleri listesine yer veriyor. ilk üç sırada tokyo ve moskova gibi hemen ilk akla gelen iki şehir var. ancak şaşırtıcı olan listede başı çeken şehir, angola'nın başkenti luanda.

    gazete, luanda'da halkın üçte ikisinin gecekondularda yaşadığını, ancak kentin aynı zamanda bir tabak yeşil salatanın 52 amerikan dolarına, yani yaklaşık 100 liraya satıldığı bir yer olduğunu da kaydediyor.
    kentte, üç yatakodalı mobilyasız bir evin de aylık kirasının 15 bin dolar, yani yaklaşık 30 bin lira olduğu belirtiliyor.

    habere göre, luanda'nın bu kadar pahalı olmasının bir kaç nedeni var. bunlardan en önemlisi ülkede büyük petrol yatakları bulunması nedeniyle ülkeye özellikle portekizliler'in akın etmesi, neredeyse her şeyin ithal edilmesi gerekmesi ve ithalattaki devlet tekelinin fiyatları arttırması.
    http://www.bbc.co.uk/…3/07/130725_basin_ozeti.shtml
  • thy'nin 11 haziran itibariyle direk uçacağı şehir.
  • lübnanlı tüccarların hakim oldugu pazar..türkiye'den ciddi tonajla makarna,un ihracı olan şehir..
  • dünya'nın en pahalı şehri ünvanını tokyo'dan geri almıştır
hesabın var mı? giriş yap