• madrid'de başlayıp bask ülkesi'nde yer alan cadılarıyla meşhur zugarramurdi'de olgunlaşan film.

    badajoz'a gitmem lazım benim, badajoz da badajoz, salın beni badajoz'a gideyim, otobüsle gideyim yeter ki gideyim diye sayıklayan adam benim favorimdi, siz izleseniz siz de seversiniz.
  • biraz komik biraz gotik biraz eğlenceli biraz aksiyonlı 6.2 puanlık bir film. her zamanki gibi cadıları kötü göstermiş bir film olması hayal kırıklığı denebilir. kurbağa, süpürge, sadece kadınlık ve benzeri uydurma hikayeleri de alarak klasik bir kötü cadı profili üzerinden senaryo yazılmış. tamam anladık, cadılarla ilgili bilginiz bu kadarla kısıtlı ama biraz insan araştırır da yapar. neyse bu da "öyle" filmlerden biri olarak yer almış oldu.

    --- spoiler ---
    hele kibele'yi dev bir yaratık olarak göstermeleri de tuhaf.
    --- spoiler ---

    sıradan eğlencelik bir film olarak izlenebilir.
  • alex de la iglesia’yı bilenler zaten yönetmenimiz 31 çekse seyredecek mertebede olduklarından onlar için filmin kalitesinden bahsetmeye gerek yok. bu filmle biricik ispanyol yönetmenimizin çıtayı daha da yükselttiğine şahadet edebiliriz.

    önceki filmlerinde nevi şahsına münhasır mizahı ve horror temaları ile nispeten dar bir kitleye hitap eden yönetmenimiz bu sefer, hugo silva gibi daha ünlü oyuncular, sevgilisi dünya ahret bacımız carolina bang ve cadılık gibi daha genele hitap eden teması ile daha popüler bir film yapmaya çalışmış. çok da iyi etmiş. ilk sahneden son ana kadar ilgiyle izlenen film arşive atılıp tekrar tekrar seyredilmeyi hak ediyor. alex de la iglesia ile ilk defa tanışacak seyirci için de doğru bir film kanaatimce. kaçırmayın.
  • tam bir "bro" filmi. baskın kadınlar, ezilmekten bıkan erkekler dolaylarında gezen bir teması var. alkolü de alıp "aaabi çok iyi yaaa" modunda izleyebilir ve hemen ardından eşi tarafından baskı altında tutulduğunu düşündüğünüz evli bir arkadaşınıza paslayabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap