• ispanyol iç savaşının başlamasından kısa bir süre önce yaşanan gerilimli günleri bir çocuğun (moncho)
    gözlerinden aktaran 2000 yapımı jose luis cuerda filmi
  • sonradan sinemaya da uyarlanan manuel rivas hikayesi; ispanya iç savaşı'na bir çocuğun gözünden bakar. türkçe'de doğan kitap'tan çıktı.
  • sinema filmi, ufak bir kasabada yaşayan cin gibi zeki bir çocuğun bakış açısıyla iç savaş öncesi ispanya'dan bahseder. filmin sonlarına doğru iç savaşın başlamasıyla bir anda değişen toplum yapısı çok kısa ama fazlasıyla etkileyici olarak anlatılır. iç savaşın insanları içine ittiği psikolojik hal, filmin sonunda hüngür hüngür ağlayan ama bir yandan da göz altına alınanlara söven babanın haykırışlarında ve suratında özetlenmiştir.
  • geçenlerde televizyonda denk geldiğim, ilgimi çeken fakat reklamlar yüzünden sonunu kaçırdığım film. ayrıca kelebeklerin dili, uzun içi boş spiral şeklinde bir uzuvmuş. bu filmde bir kez daha irdelemiş olduk.
  • muhtesem bir yüz ifadesine sahip minik moncho'nun ekseninde döner film; küçük bir ispanyol kasabasini baz alarak; cumhuriyetçilerden, fasistlerden ve özgürlük kavramindan dem vurur; kiyidan köseden de olsa...

    --- spoiler ---
    süphesiz ki filmin en can alici kismi finalidir... fasistlerin topladigi cumhuriyetçilerden olan ögretmeninin bulundugu kamyonun ardindan kosarken, o'na o'nun ögrettigi ve özgürlügü simgeleyen bir kus olan tilonorrinco diyerek seslenir; "kizillar", "dinsizler" nidalari esliginde...
    --- spoiler ---

    ayrica filmin müziklerini alejandro amenábar yapmistir...
  • aslında 1999 tarihli film. ama eşsiz bir film. jose luis cuerda filmidir. ispanyol iç savaşının bir yüzünü moncho adlı bir çocuğun gözünden anlatır. fernando fernan gomez'in yaşlı, anarşist ve ideal öğretmen don gregorio'yu canlandırdığı filmde, moncho ve ögretmen arasında bir bağ oluşur. müzikleri ve doğa çekimleri çok güzel bir realist filmi. filmin son sahnesi çok vurucu.

    --spoiler--
    sevdiği ögretmenine ailesinin yönlendirmesiyle "kızıllar, pis ateistler" diye bağırıp taş atan sekiz yaşında bir çocuk ve gözlerindeki ve yüzündeki o ifadeye hayran kaldığım ağlamak üzere olan tutuklu bir öğretmen.
    --spoiler--
  • insani kalbinden vuran bir finale sahiptir.

    hacivat karagoz neden olduruldu'nun finalini de animsatiyor insana. sakaymis gibi baslayip ciddi ciddi boyundan ucan kelleleri. ve kalabaligin bir an yutkunup isine gucune donen vurdumduymazligini. (hatta cocuguna kissadan hisse cikartan bir anne de vardi, 'soz dinlemezsen bak senin de boyle olur iste!' diyen.)

    bu kez, soz dinleyen cocuk uslu uslu tas atti kamyonun arkasindan.
    ama dudaklarindaki titreme dinmedi, yanaklari yasarmak uzereydi...
  • ispanya'nın ufak bir kasabasında geçen öykü,mükemmel görüntüleri,panayırlardaki saksafon sesleri,yarım kalmış aşk hikayeleri ve içsavaş çekişmeleri arasında sizi alır,hayal aleminin içine sürükler,orada kalıverirsiniz.
  • sanırım beşinci defa izledim filmi. ispanya'da küçük bir kasabada geçen film. müzikleri dahil herşeyiyle çok güzel bir film.

    edit: ağlarken filmle ilgili yorum kasması ne zormuş be

    (bkz: ağlatan filmler)
  • türkiye'deki köy enstitüsü kökenli solcu öğretmenlere benzeyen yaşlı öğretmeniyle, tanıdık esintileri olan film.
hesabın var mı? giriş yap