• fr. incelik.

    (bkz: ukteydim doldum)
  • yillardir her model insani cok pis kandiran onca romantik komediden sonra..
    bu kez cirkinlik piramadinin en tepesinde yer alan erkekleri kandirmaya calisan filmdir..

    ama marcus'un bombalariyla o bilet parasini helal edersin, merak etme..
    marcus yaa..
  • izlerken ruhu dinlendiren hoş bir film olmuş. konu çok orjinal olmasa da huzur veren bir havası var.
  • filmleri önceden araştırmayıp, çat diye filme giren birisi olarak filmin fransız filmi olduğunu görünce insan bir "has" diyor içinden. ama öyle korkulacak bir durum yok ortada. gerçi yine klasik fransız filmleri gibi paris'te geçiyor, bol bol eyfel kulesi görüyorsunuz ve hatta dikkatli bakarsanız ucundan sacre coeur'u da görebiliyorsunuz.

    çoğunluğu oluşturan fransız filmlerini sevmeyen insanlardan değilseniz, izlenebilir.
  • bir audrey tautou filmi. audrey tautou öyle bir oyuncu ki, yönetmeni falan es geçiyor insan, "audrey tautou filmi" diyorsun filme, filmlere. bende aynı hissiyatı yaratan bir de juliette binoche vardır. audrey tautou filmleri hangi türde olursa olsun masalsıdır. masal dünyasına sürükler insanı. juliette'ciğime gelince onun filmleri ise sağlam bir hüzündür, hatta hazandır diyelim.

    filme gelince, hoş vakit geçirebileceğiniz az biraz da düşünebileceğiniz bir film. hayatınıza giren biri diğer insanlarca size yakıştırılamıyorsa hatta zaman zaman siz bile bu adam bana göre değil diyorsanız ama hislerinize engel olamıyor ona dogru bir çekim yaşıyorsanız ne yapacaksınız? işte bu konuda biraz düşündürüyor insanı.
  • sosyal statünün en büyük belirtisinin iyi bir dış görünüşe sahip olmak, pahalı markalar kullanmak olan günümüzde aslında dış görünüşün bir aldatmaca olduğunu, önemli olanın iyi bir insan olmaktan geçtiğini bize hatırlatan güzel bir film.

    filmin erkek kahramanı marcus dış görünüş itibarıyla gayet sıradan hatta çirkin sayılabilecek biridir ve bir şirkette statüsü olmayan masa başı çalışanıdır. ancak filmimizin kadın kahramanı nathalie ise son derece alımlı, marcus'un çalıştığı şirkette üst mevkide çalışmaktadır. nathalie kendisini pahalı restoranlara götüren, ona adeta tapan patronuna değil de onu sıradan bir çin restoranına götüren sıradan bir çalışan olan marcus'tan hoşlanması işte bize bunu anlatıyor.

    zaten filmin bir yerinde nathalie

    -senin en çok bu sıradan halinden hoşlanıyorum, hergün aynı görünüyorsun 'diyerek aslında bize gerçek duygularımızın içimizde gizli olduğunu, birini etkilemek için öyle çok çaba sarfetmenin ne kadar gereksiz olduğunu vurguluyor.

    ancak pek tabi nathalie arkadaşlarına tanıştırmak için evine davet ettiği marcus'u arkadaşları aynı samimiyetle karşılamıyorlar.hatta arkadaşı marcus'un sıradan hali karşısında saskınlığını gizleyemiyor ve daha bir iki dakika önce tanıştığı marcus'un nathalie'ye göre olmadığına karar veriyor.bu noktada da mevlana'nın su sözünü de anımsayabilirsiniz:

    'nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok.'

    kısaca özetlemek gerekirse dış görünüş mü önemlidir yoksa iç güzelliği mi ? cevap filmin içinde gizli..
  • aynı ada sahip kitaptan uyarlama film. kitap dilimize ersel toraktepe tarafından çevrildi.

    pek tabii kitap ayrıntı konusunda daha zengin. filmde ise iyi espri ile bir arada sunulan markus var.
  • ruha dokunan şarkılara yer vermiş fransız filmi.
    romcom'dan çok durum çehov 'un hikayelerine benziyor.
    emilie simon'da filme sesiyle hayat veriyor.
    filmde yer alan şarkılar için :http://www.youtube.com/…ist?list=pl67c0f1a25dafd562
  • yağmur zamanı battaniye altı filmlerden biri.

    ve en güzel repliklerinden birisi de marcus'un natalie'nin hayatındaki kesitlerde oluşan farklı kimliklerinde kendine edindiği yere dair şu sözler:

    --- spoiler ---

    "...işte saklanacağım yer tam da burası, tüm natalie'lerin kalbinde bir yer..."

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    herşeye karşın, hem oyuncuların üst düzey performanları, hem de yönetmenlerin çabaları ile belli oranda akan bir film la delicatesse. elbette fazla akılda kalıcı bir yanı yok .üzerinden belli bir süre geçtikten sonra hakkında pek fazla bir şey hatırlanmayabilir. ancak gene de izlenme açısından çok bir sorun teşkil etmiyor. iyi bir seyirlik olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca akılda kalıcılıktan bahsetmişken, final sahnesinin oldukça incelikli ve akılda kalıcı olduğunu söyleyebilirim. markus’un, nathalie’nin çocukluğunun geçtiği yerde, onunla tanışana kadar yaşadıklarını hayal ederek gözlerinin önünden geçirdiği final sahnesi gerçekten özenle çekilmiş…

    --- spoiler ---

    ( http://hayatimizsinema.blogspot.com/…leri-2011.html )
hesabın var mı? giriş yap