korner

• top, en son savunma yapan takımın bir oyuncusuna dokunduktan sonra kale çizgisini geçerse verilen bir vuruş türüdür. fakat golle karıştırmamak gerekir.
• rakip takımın tribününün önünden atıldığında atanın bolca küfür yediği eylem
• (bkz: corner)
• futbol isimli spor karşılaşmasında; döviz kuru bazında 3 tanesi bir penaltıya denk gelen atış. aynı şekilde 2 sarı kart bir kırmızı oluyor.
• mustafa denizlinin futbolculuk döneminde bir çok gol attığı futbol eylemi.
• trabzon'da çok güzel kumpir yapan cafelerden biriydi. adı değişti sanırım.
• kucukken yabanci bir oyuncu sandigim ve dokuz yasina geldigimde artik daha fazla dayanamayip hangi takimda oynadigini sormam uzerine ne oldugunu anladagim futbol terimi.
  
  (bkz: futbol seven kadin)
• 1/3 penaltı değerindedir.
• kendisinden cok sahane orta yapilan pozisyondur. korner atisi yapilacagi zaman mevzu bahis kale onunde iki takimin topcularinin hemen hepsi toplanir ye yumak olur. cok artiz bir atis oldugundan ayakla yapilir ve top, bana at bana at diyerekten itisip kakisip birbirlerini cimdikleyen kiymetli fitbolcularin arasina duser. babam der ki; korner yari gol demektir. ingilizce bir kelime olmasina ramen bir fitbol terimi olarak yazildigi gibi okunur. aman yanlis olmasin diye kornere bayrak dikilmistir. basarisiz bir korner atisi kullanan topcu kisiler, penalti kaciran arkadaslari kadar kufur yerler.
• mahalle maçlarında kornerden gol atma^* hevesiyle yanıp tutuşan elemanlar yüzünden heba olan caanım vuruştur. işte sırf bu elemanlar yüzünden üç korner bir penaltı uygulamasına geçilmiş ve futbolun meyvesi olan gole prim tanınmıştır. ancak ne kadar acıdır ki; 3 kornerin yarattığı penaltılar da yıllar yılı bu elamanlar tarafından kullanılmış ve kaleciyi ters köşeye yatırma hevesi yüzünden genellikle dışarı atılmıştır.