• korkmasına neden olacak davranışta bulunmak
    (bkz: korku)
  • bööö yapmak
  • bir başkasının yüreğine indirmek, acaip korkmasına sebeb olmak. hatta olay daha bi yüksek mertebeye ulaşmış ise konuşamaz hale getirmek.
  • korkutulmuş insanları izlemek kadar zevkli bir eylemdir...

    bakınız:
    http://www.guzer.com/videos/boo_home_videos.php
  • çıkar yol, açılır kapı bırakmamak. kontrolü ele alarak başkasının hayatına kalıcı zararlar verebilecek müdahalelere girişmek veya buna dair tehdit etmek. en etkili biçimiyle eyleme geçmeden, eylem gerçekleşmeden önce eylemi ve sonuçlarını şiddetle hissettirmek. dünyayı dar, tavanları alçak edip, kapana kıstırmak.
  • acayiipp zevk veren eylem.

    kac gece birinin banyoya girdigini duyup guzelim uykumu bolmuslugum, sicacik yatagimdan kalkmisligim ve kapi arkasina saklanmisligim vardir, allah bilir. baska isin mi yoktu evladim derseniz verdigi keyfi hicbir seye degismeyecegimi soyleyebilirim, sadece. korkutulan kisi ciglik atarken siz kahkahalara bogulursunuz. ciglik ne kadar gucluyse kahkaha o kadar bol olur.

    yalniz uyarmakta fayda var: ebeveyninizi karşınızda bulmak istemiyorsanız; kucuk kardeslerinizden uzak durun.
  • (bkz: ihafe)
  • korkutan kişinin mağdur olduğu ender durumlar da vardır. mesela arada bi yapıyorum bunu istemeden.. güzel başlayan espri ortamı, benim iyice havalanıp senaryoyu genişletmem ve buna bir son vermememle beraber buz kesiyor, sessizlik oluyor, insanlar gülerken gerilmeye, durduk yere uzaklaşmaya başlıyor. ya da bana öyle geliyor. ya da gelmiyor.
  • insanı en çok eğlendirip güldüren, iyi niyetle yapılan ama aslında kötü niyetli gibi bir hareket.

    birini ders çalıştırırken, sessizlik anında "paow!" diye bağırın hızlı ve sertçe. lütfen bunu bir kez olsun yapalım ve gülme kaslarımızı zangır zungur çalıştıralım.*
hesabın var mı? giriş yap