kore yemekleri

• (bkz: ketcapli mayonezli kopek eti yahnisi)
• bap yanilmiyorsam haslanmis pirinc anlamina geliyo...ac kalmamak icin bilmek lazim..
  bi de korean bbq olayi da guzeldir.. masanin ortasinda yuvarlak bi grill vardir.. etler gelir kendin pisir kendin ye hesabi takilirsin.. yaninda bolca kimchi ii gider...
• kötü kokan yemekler...kapuska yemeğine herkesin kötü kokuyor dememesi gibi onun da genellemesi yok ama öyle işte...yağları ya da kızartma tarzlarındandır belki ama farketmiyor...kokuyor işte
• kalbi denen etleri güzeldir kanımca
• kore mutfaginda yemekler genellikle cin yemeklerindeki gibi susam yaginda pisirilir. ancak kullanilan miktar biraz daha abartili oldugundan yemeklerin kokusu 100 metreden gelir. cin ve tayland yemeklerini sevenlerin rahatlikla memnun kalabilecekleri bir mutfaktir. dana etinden yapilan "bulgogie" denemek isteyenlere önerilir.
• bol kokulu, hastasi oldugum ama bir turlu adlarini ogrenemedigim yemekler...genelde son derece baharatli ve aci olanlar turk damak zevkine yakindir. mutlaka herseyin yaninda tutsuz bir pilav gelir, sadece tatli niyetine yediklerine pek bir anlam veremiyorum, serbetli lapa gibi bisey..
• bol kalorili, leziz, tattıklarımla türk yemeklerine hafiften benzettiğim yemekler..mesela buçimge dedikleri bir yemek vardı bizim mücvere benzeyen.. kabak, yumurta, un, süt, su, patlıcan, patates,soğan ve bol tuz+yag ile yapılan, acaip yaglı olmasına ragmen pek bir leziz yemekti.bir de hobak joan denen, yazılısını tam hatırlayamadıgım şinitzel usulu (yumurta+una banılmış!?) kabak kızartması vardı, bunları hazırlayan da bir kız vardı, cekingen, nazik, el sıkısmayı turkler gibi sarılıp opusmeyi kaynasmayı sevmeyen.. pek bir muhabbete girmis, gelenek ve yemeklerimizi paylasmıstık, kimbilir kızcagız misyoner olmasaydı daha neler paylasacaktık.. (bkz: salak) (bkz: yere yakın cekik gozluden korkacaksın kacacaksın)..
• tutucu bir yemek kültürüm yoktur, her seyi denerim diyen babayiğidin bile harcı olmayan yemekler. bonfileleri, makarnaları fena olmuyor ama çorbalarından uzak durulması gerek ya da ben bir şeye benzetemedim. bir de genel olarak acıdır, baharatlıdır ama acısı ne türk mutfağının acısına benzer, ne de baharatı bildigimiz baharata. (bkz: bu ne lan)
  
  tayland mutfağına cok yakındır bir de.
• vancouver'da birkaç koreli arkadaşın gazıyla test etme fırsatı yakaladığım, gayet beğendiğim çin yemeklerine benzeyeceği düşüncesi ile ilk başta aklımı çelen fakat sonrasında deneyip deneyeceğime bin pişman ettiren, "pilav" haricinde çin yemekleri ile yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan, salçası ve baharatı bol, tuzu ise her daim eksik yemekler. paramın gittiğine mi yoksa koca mekanda asya orjinli olmayan ve chopstick kullanmayı beceremeyen yegane tip olarak 32 diş sırıttığıma mı yanayım bilemedim. beni kollarına takıp getiren arkadaşlara ayıp olmasın diye "yea yea, itiz veri veri dilişiyıs" demek zorunda kalışım da cabası. yüzümün o anki şeklini hayal etmeye çalışanlara, kemal sunal'ın 100 numaralı adam filminde konserveden bozulmuş yemek yediği sahneyi hatırlatmam yeterli.
  
  hepsini test etmedim tabii ama civardaki sofralardan gördüğüm kadarıyla birçok yemeğin bir birine benzediğini söyleyebilirim. beef olsun, pork olsun, chicken olsun; etli hangi yemeği isterseniz isteyin; yemeği teflon tava içinde, altında mini ocakla getiriyorlar. pişirmesi size düşüyor. tavanın içinde etin yanı sıra etin kendi lezzetini yalan edecek, taze - kuru soğan, atom göbek, kabak, isot gibi bilimum gereksiz çiğ sebze mevcut. bu sebze deryasını ilk gördüğünüzde refleksif olarak "bari türlü getirseydin" diyebiliyorsunuz. bu gayet normal. pişirirken susam yağında yavşayan soğan/sarımsak kokusuna dayanabilirseniz, yerken de tadına bir süreliğine dayanabiliyorsunuz. yanınızda tuz götürüp, bakışların üzerinizde toplanmadığı bir ara yemeğe çaktırmadan ekerseniz, tabağın 4 de 3 ünü bitirebileceğinizin garantisini verebilirim.
  
  son olarak, içerdiği baharat miktarı hakkında yeterince açık olduğunu düşündüğüm bir örnek vereceğim :
  - aşırı baharatlı bir kore yemeği en fazla boğazınızı yakar. antep mutfağı ise yeri gelir kıçınızdan alevler saçtırır.
• (bkz: anju)