• (bkz: biyoloji)
  • herhangi bir engel karşısında duygusal etkilerle tereddüte düşmeksizin anın gereğini yapar. bu pek çok hayvanda böyledir, ancak hepsine bu sıfatı veremeyiz, zira canlının böyle anılabilmesi için yaşam döngüsü içinde çok farklı parametrelerde, geniş bir yelpazede yaşamını sürdürmeye devam edebilmelidir.

    basit bir örnekle;
    sıradan bir balık türünü ele alalım, bu canlı 6-8 derece aralığında, 3/1000 tuzluluk civarında sularda yaşıyor olsun. bu parametrelerde 1-2 puanlık değişiklikler yaptığımızda canlı çok zorlanmadan normal yaşam döngüsünü sürdürebilir. 3-4 puanlık değişimlerde de yaşar-beslenir ama olasılıkla ürememeyi tercih eder. sıcaklığı daha da yüksek bir değerde değiştirecek olursak kesinlikle üremez, beslenme alışkanlığı değişir ve muhtemelen hareketsizleşir ya da daha hareketlenir, yani ölmese bile sıradışı bir döngüye girer ve büyük olasılıkla bunun yaratacağı yıpranma ile çok erken ölür.

    öte yanda komando birey diye anabileceğimiz canlı türünün örneklerinde 8-10 ve hatta daha yüksek değerlerde yaşanacak farklarda canlımız yaşam döngüsünü çok sekteye uğratmadan yer-içer-hareket eder-ürer...

    bu kısım da sosyal bilimciler için geliyor:
    çok kafasını yormaz, yoluna devam eder, "sorun" kelimesinin kendisine çağrıştırdığı tek şey "çözüm" kelimesidir. oturup sızlanmak yerine dik durarak devam eder hayatına, ölecekse de bu yine dik olacaktır...
  • kuvvetli bir algı kırılmasını yaşamış bireylerdir bunlar..

    kendine güvenen ve taşıdıkları bu özgüveninin altı dolu bireylerdir..

    hakkındaki konuşmalar çok su kaldırır, saatlerce anlatsam-dinlesem yine doyamam kendisine ama sanırım bu bireyin bir tek hali her halini anlatmaya yeter:

    sınırlarını ve dolayısıyle ne yapamayacağını bilen adamdır komando birey..

    sınırlarının farkında olduğu için kapasitesini aşan bir durumla karşılaştığında bunu yapamayacağını bilir ve ona başka bir açıdan bakarak denemek için uygun pozisyona geçer..

    bu sebeple "gaza getirilmiş piyade" ateşin üstüne koşarken komando gölgelerden sürünür, gece yürür, kuytulardan geçerek yaklaşır, gerekmedikçe tetiğe basmaz, yaygara çıkarmaz, işini yapar ve bir gölge gibi kaybolup gider..

    holivut filmlerindeki ayı yavrusu rambo ve benzeri saçmalıklara bakmayın siz.. ne yazık ki bizdeki algı da buna dönüşmüş yıllar içinde ama hayallerinizi yıkabilirim: komando, o sandığınız şey değil.. düşmanın önüne geçip "alçaklaaaaaar" diye bağırarak oraya buraya ateş eden stereotip karakter ne yazık ki gerçek değil.. bizim "delikanlılık" veya "kahramanlık" olarak gördüğümüz şeyler komando birey için olsa olsa gülünçtür..

    komando; arkadan vurur, sinsice sınırlarınızdan geçer, sessizce yanaşır, puslu havayı ve gecenin karanlığını sever, hile yapar, aldatır, tuzak kurar..

    ne kadar olumsuz geldi duyunca değil mi..?

    sıkı durun, mevzunun kilit noktasına geliyoruz;

    bu bireyin hayata bakış açısı ve ahlaki değerleri bunlar üstüne kuruludur.. hayatın ta kendisi olan bu algı biçimi kişinin eğilimi ne yöndeyse o tarafa doğru geliştirir insanı..

    şefkatli, merhametli, yardımsever ve diğerkâm adamlar arasından çıkan "komando birey" yukarıda saydığım ve ilk anda irkildiğiniz hasletleri kullanarak yollar açar, sorunlar çözer, gönüller çalar, umut olur.. zorda olana ilk koşan hep odur.. bizim basmakalıp iyi adamlar her yerde teşekkürleri ve iltifatları toplarken komando birey çoktan başka bir maceraya doğru çevirmiştir rotasını.. *

    buna karşın gaddar, egoist, sadist ve zalim adamlar arasından çıkan "komando birey" ise karşılaşabileceğiniz en tehlikeli düşmandır.. zafere giden yolda ezip geçemeyeceği hiçbir şey yoktur.. bal porsuğu gibi önüne ne çıkarsa kendi menfaati için kullanmaktan, tüketmekten, mahfetmekten çekinmez.. basmakalıp kötü adamlar ortamda caka satar/racon keserken bizim karanlık komando birey bu safsalakları tek hamlede alaşağı edeceği gün için pususunu atmıştır çoktan..

    ev ödevi:
    şimdi dönüp hayatlarınıza bakın ve aynı gücün iki farklı yansıması olan bu iki tipi kendi hayatlarınızdaki, çevrenizdeki, ülkenizdeki insanlar arasında farketmeye çalışın.. sonuçlar eminim epeyce ilginç olacaktır.. *
  • hayatı hazım, şartları kabullenme, çocukça denebilecek hesapsız bir saflığa dayanan kirlenmemiş/kirletilememiş bilgelik ve sonsuz bir kontrol ihtiyacıyla sınanan bıçak sırtı hadiselerin tekinsiz rüzgarına körlemesine allah'a ısmarlanmış serbest dalış..

    "bu cengi, pusuya sinenler bilir..."
hesabın var mı? giriş yap