kodifikasyon

• kanunla$tirma.
  
  (bkz: hukuk)
• türkçesi düzenleme olan kelime
• dağınık şekilde bulunan yazılı ve yazısız tüm hukuk kurallarının bir araya getirilerek bir sistem içinde düzenlenmesi ve belli alanları düzenleyen kapsamlı ve büyük kanunların hazırlanmasıdır.bu işleme tedvin de denilmektedir.
  temel olarak iki şekilde yapılmaktadır.
  uygulanan ilk yontem kazuistik (meseleci) yontemdir.bu yontemle kanun yapılırken ileride doğması muhtemel bütün uyuşmazlıklara ve problemlere cozum olacak sekilde çok kural konulmaya çalışır.tanzimat doneminde hazırlanan 1851 maddelik mecelle bu uygulamaya ornektir.
  bir diger yontemde soyut kural yontemidir.bu yomtemde,muhtemel her olaya uygulanabielcek turde genel ve soyut ilkeler ongorulur,sonradan ortaya cıkabilecek öngorülemeyen durumlar hakimin takdirine bırakılır.türk medeni kanunuda bu uygulamaya ornektir.
• uluslararası hukukun önemli bir alanıdır kodifikasyon. zira teamül kuralları da uzun yıllardır devletler arasında düzeni sağladıkları için kemikleşmiş hukuk kaynaklarıdır. fakat bunların yazısız olması zaman zaman sorun çıkarmaktadır.
  
  birleşmiş milletler bünyesinde sadece kodifikasyon için çalışan bir daire bulunmaktadır.
• uluslararası hukuktaki önemli kodifikasyonlardan birisi 1958 yılında denizcilik alanında yapılmış ve o güne kadar olan teamüller yazıya dökülmüş ve üç adet andlaşma metni ortaya çıkmıştır: karasuları ve bitişik bölge sözleşmesi, kıt'a sahanlığı sözleşmesi ve açık denizler sözleşmesidir. daha sonra ise bu üç sözleşme 1982'de cenevre deniz hukuku sözleşmesi adı altında birleşmiştir. ancak, bu alanda pek çok sorun mevcudiyetini sürdürmektedir.
• uluslararası hukuk doktrinlerine göre artık teamül oluşturan birlikteliklerdeki kodifikasyondur ilişkinin adını koymak.
• hukukun temel kaynağı örf ve adetlerdir. yasa koyucu, toplumsal gelişmeye uyduğu ölçüde gerçek hukuku ifade eder. hukuk tarihsel süreç içerisinde kendiliğinden meydana gelir. kodifikasyon ile yanlış yorumlar elenerek hukuk kayıt altına alınır ve geleceğe yönelik öngörü artar. insanlar yaptıkları eylemlerinin sonuçlarını önceden kestirebilir hale gelirler. kodifikasyon topluma yön vermek için gerçek hayatta karşılığı olmayan kurallar getirilerek yapılırsa hukuk ve toplumsal hayat arasında bağ zayıflar ve giderek kopar.
• avrupa'da birçok ülke siyasi birliğini tamamladıktan sonra tüm ülkede geçerli kanun yapma hareketine denir. örf ve adet hukukunu da terk etme diyebiliriz bir nevi. avrupa da 18. yüzyılın sonlarında başlamıştır.
• ahmet cevdet paşa'nın başkanlığını yaptığı komisyon tarafından hazırlanan mecelle bir kodifikasyon örneğidir.
• yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi faaliyetidir.