• marksizme göre -burjuva ideologların söylediği gibi önder,diktatör vs. değil- belirli tarihsel koşulların yarattığı bir olgudur.

    o halde [kitle] öncü[sü] nasıl tanımlanmalıdır? eğer diyalektik mantığın yardımıyla tanımlamak istersek, öncünün bir varlık değil, bir fenomen olduğunu söylememiz gerekir; yani, sınıfların ve üstyapıların tersine, bütün bir dönem boyunca sürekli bir varlığa sahip değildir. mücadelede önde olan kesimler öncüdür. göreli bir kavramdır ve bizzat kendi adı, artçı bir kesimin bulunduğunu gösterir. genel anlamıyla parti, işçi sınıfının öncüsü, işçi sınıfı ise tüm toplumun öncüsüdür. eğer somut örneklerden gidecek olursak, fransa'da 1936 yılında işçi hareketi, 1968 yılında ise öğrenci hareketi öncüydü. arjantin'de 1955-1966 arasında metal işçileri, 1968'de öğrenciler, 1969'dan itibaren de otomotiv sanayisi işçileri öncüydü. peru'da hugo blanco önderliğindeki köylüler, velazco alvarado'nun başkanlığı sırasında da eğitim işçileri öncüydü.

    (...) [h]er mücadelenin kendi öncüsü vardır; bir mücadele sırasında, farklı anlarda farklı gruplar bu rolü üstlenebilir; üstelik, bugün öncü olan bir kesim ertesi gün bu rolünü yitirebilir, hatta mücadelenin gerisine düşebilir. öncünün iki geleceği vardır: ya tekrar sınıf içinde eriyecek ya da üstyapı tarafından özümsenecektir. örneğin, eğer bir öncü kesim bir ideoloji yaratarak ve bir örgüt inşa ederek faaliyetine süreklilik kazandırırsa, o zaman üstyapının bir parçası durumuna gelir. kimi zaman mevcut bazı partiler ya da kitle örgütlerince soğurulurlar. (...) öncünün diğer geniş kesimleri, mücadeleyi bırakarak kendi sınıflarının içinde erirler, dolayısıyla tekrar altyapının bir parçası olurlar.

    nahuel moreno’nun parti ve devrim adlı eserinden derlenmiştir
hesabın var mı? giriş yap