• kim oldugu bilinmeyen ya da belirtilmeyen kisi..
  • bir murathan mungan siiri;
    " zamanı yıllarla tartanlar
    yanılırlar
    hiçbir şey tartılmaz başka bir şeyle
    hatta çoğu zaman kendiyle bile
    yaşanır, içini tohuma bırakır
    geçer gider
    geçmez sandıkların bile

    hiçbir geçen tartılmaz kalanla
    neyin kaldığını çoğu kez kendi de bilmezken insan
    kimse kimse kimse
    sahi kimse
    ya da hiç kimse
    söylediklerimden çok
    sustuklarım
    seçtiklerimden çok
    reddedilmek için
    ne kadar varsam
    o kadar kimseyim kendime

    güç kötü bir şey
    kaderken de
    kaldıramazken de
    güç kötü bir şey
    güçlüyken de
    güçsüzken de
    kaldığın yerden devam etmenin karanlığı
    benzemiyor hiçbir çaresizliğe
    kimin kaldığı yer var ki dünyada
    kaldım sandığın yer
    bizden geçendir çoğunlukla
    içimizi parçalaya çoğalta
    hâlâ gittiğim sona aceleci adımlarla
    bütün iş birinin dediği gibi,
    yavaşça acele etmek aslında

    ölene kadar yavaşla işte
    ölene kadar yavaşla
    ne başkalaştırırsan o kadarsın
    başkalarının imtihanlarından büyük gelecekler umma

    çaresizlik bile bizden bir başkası yapmaya yetmez
    bize biçilmiş döngüye katlanırız yalnızca
    bir bakıma hiçbir yerdeyiz
    bir bakıma yalnızca buradayız
    var oluşumuzun ağırlığı altında ezilirken yapayalnız
    ait olduğunu sandığın bütün grupların içinde yapayalnız
    reddin imkânları sayım kayıpları yoklama kaçakları
    sanma ki hayat bizi bekler başka kıyılarda
    oysa biz buradayız
    halsiz, kanıtsız
    yılların neyi tarttığını bile bilmeden
    kendi gücümüzün altında azala azala

    kollarımız kadar kulaç kalplerimiz kadar sahil
    hiçbir adanın almadığı yalnızlarız,
    tamamlanmamış haritasında
    define ve varlık
    geleceğin tarihe dağıttığı kayıplar
    bir gün birbirini bulmanın umuduyla

    gölgemizle barışmanın uzun yolculuğu: büyümek
    kendiyle tanışmayı erteler insan çoğu zaman
    hayat yanlışlarla kısalır
    başka biri olarak girdiğimiz bir kapıdan
    bir diğeri olarak çıkarız
    gündeliğe katlanmak için başkalarını kandırırken kendimizi yanıltırız
    içimizi denerken yüzeriz farklı yüzlerle kendi içimizde bile
    bu yüzden aşk yalnızca bir fikirdir
    bu sefer gerçekleştirdiğini sandığın bir fikir
    hep öyle oldu bende
    hep saklı kaldı içimdeki anahtar
    ve hep aynı kilitte kırıldı

    fikirler de zamanla değişir
    kırıldıkları yerde
    kırıldıkları yer her şeyi değiştirir

    zamanla bir şey söylemez artık kırılmak bile
    sonra başka bir başlangıcın kapısında
    aynı korkularla kalakalırız
    daha önce de söylemiştim:
    kimse yoktur kimsenin kimsesizliğine
    her şiirin gizi başka bir şiirle
    açıklar kendini
    demiştim ya, hep öyle oldu bende
    böyle katlandım kimsesizliğe
    o birini ararken bile biliyordum
    hiç kimse hiç kimse hiç kimse "
  • yok olan bütün tekil ve çoğul şahıslar için: (bkz: aint nobody)
  • sen ve benden çoğalan, mecburen kahvaltı hazırladığımız o kitle.
    *
  • bir haydar ergülen şiiri;

    “aradıkları yabancıyı, kimse, içimde buldular
    yüzleştirmek için şimdi beni de arıyorlar
    kimi kimden çekip alacaklar, bilmiyorum
    beni kimde bulacaklar bilmiyorum: kimdeyim
    ve bende kim var ki ikimiz sanıyorlar?
    bir kez görür gibi olduğum bir rüyanın
    kapısında duruyordum, sırtımda pirinç torbası,
    içini açık unutmuş gecede, yabancıyı o
    rüyaya aldılar, pirincim hafifledi, taşı
    bana bıraktılar, pirinç de gitti yabancı da!
    taşı söze çevirmeye çalıştım ve katı
    şöhretini hayatın birkaç sözle hafifletmeye:
    -n’olur bana taş atma, öyle ağır ki
    benim taşıdıklarım, atamam bile sana!
    pirinci taşla yüzleştirdiler rüyayı gözle
    benden yabancıyı çaldılar ve ondan beni,
    birbirimize benzettiler bizi: iki kimsesizliğe,
    ve az geleceğini bile bile aramızdaki
    uzaklığa, ikiye saydılar birimizi pirinç
    gibi şımarık birimizi taş yerine fazlalık

    atın beni içimden kimse yok artık!”
  • yapı kredi yayınları'ndan çıkmış ferit edgü romanı. kitabın arkasındaki yazıyı aktarmak gerekirse; " bir karakış boyu, ülkemizin doğusunda, hakkari'nin 13 haneli 114 nüfuslu pirkanis adlı köyünde, anmak, ansımak, anlamak, sormak, karşılık aramak ve özellikle yaşamı sürdürebilmek için yapılmış konuşmalardan seçmeler ya da dilin olanaklarını zorlayan bir modern türk romanı.
  • bir tankut tümay siiri;

    kimseninin anlamasini beklemiyorum beni...
    kimsenin hissetmesinin istemiyorum beni...
    kimsenin aramasini aramiyorum beni...
    kimsenin benimle romantik bir gece gecirmesini istemiyorum...
    kimsenin o romantizmi anliyacagina inanamiyorum..
    kimsenin benim duygularimi hissedecegine inanamiyorum..
    kimsenin beni bildigini sanmiyorum...
    kimsenin icimdeki aciyi sezdigini görmüyorum...
    kimsenin benim icin özel olmanin ne demek olgunu bilmedigini görüyorum...

    herkes bir kimse bu dünyada, herkes bir hic...
    kimsenin kendine alinmasini beklemiyorum...
    kimse niye demesin.. kimse beni üzmesin demiyorum...
    kimse kim.. bensiz bes para etmez diyorum...o her kimse...

    bu yazi kimse ona oldugunu biliyor...o her kimse...
  • bilimum herif yahut diğer hakaret olarak nitelendirilen kelimeler (bunlara bir örnek de kel efendim) ihtiva eden kişi tanımlar (bunlara bir örnek de kel efendim`) entarimin götümüze girebilir gerekçesiyle silindikten sonraki editten sonra aldığı halinde mevcut olan yeni gözdem... hiçkimse olabilir, mühim bi kimse olabilir. zikimse zikim, zıkkımsa da zıkkımdır... kimse kimdir yani!?
  • itip beni
    balıma dadanan bu çağı sevmedim *
  • kimse kimsenin kimsesi değildir.
    kimse kim, kime ne.
hesabın var mı? giriş yap