*

  • ikiye bölmeleri çok kötü oldu orjinal hali çok iidi tiyatrolar gelirdi eskiden pek güzel olurdu sonra kültür merkezi açılınca kimse para vermek istemedi oraya tiyatro gelmez oldu
  • alt salonunu da ikiye boldukten sonra (toplam 3 salon etti) iyicene bok gibi olan, 2 saatlik film icin 2 gun boyun tutulmasi cekmeye razi insanlarin gittigi (ki ben de giderim bazen mecburen), 4 yildir ses sistemindeki sorunu cozememis, onunde bulusmaktan baska pek bi boka yaramayan sinema.
  • çekimleri bitmemiş ya da ülkeye 1 yıl sonra gelecek olan filmlerin fragmanlarını, hatta 4-5 tane arka arkaya gösteren sinema salonu.
  • yıkılmasıyla ilgili posta kutuma bir mail düşen sinema.
    kılıçoğlu sineması'nda son perde
    "27 eylül 1959'da açıldığından beri eskişehir'de kültür hayatına katkıda bulunmaktadır. günümüze kadar video nedeniyle birçok sinemanın kapandığı dönemlerde bile eskişehir'e hizmetini kesintisiz olarak sürdürmüştür ve salon yokluğunda tiyatrolara da kapılarını açmıştır. teknolojideki gelişmelerin yakından takip edildiği sinemada…. " şeklinde devam eden satırlar sinema sahiplerine ait bir firmanın web sayfasından alınmıştır ( http://www.endel.com.tr/haber_02.htm).
    yaklaşık 48 yıla sığdırılan kültür hizmeti, önümüzdeki günlerde son bulacak. yarım yüzyıldır izleyicilerin, yeni ya da eski şehirlinin, şehrin kılıçoğlu sineması artık bilinmeyen bir geleceği barındırıyor. yıllarca buluşmalara, görüşmelere, tanışmalara ev sahipliği yapmış, yeme-içme mekânlarıyla gelenlerini kaynaştırmış, gözlükçüleriyle adres olmuş, yer bildirmiş. şehir tarihiyle, kendi tarihiyle, kültürel geçmişiyle, geçmişteki kimliğiyle buluşma ve yüz yüze gelme mekânına dönüşmüş. artık şehre ve şehirliye bir başka bakan tepebaşı belediye binası, kapatılan balkonlarının yerine yeni yüzüyle teselli bulan ordu evi, zamanın örselemeye başladığı boşaltılmış halk bankası gibi, kendi zamanlarıyla var olan yapılardan biri olmuş. yapılaşmış çevredeki standart mimari dili yansıtan yapılarla karşılaştırınca da geçmiş olmuş, kimlik olmuş, bellek olmuş.
    yapı, 1954 tarihinde yük. müh. mimar abidin mortaş tarafından projelendirilip 1959 yılında hizmete girmiş girmesine ama bugüne kadar yapıya ait hiçbir belge ve bilgi bulunamamış. elde olan bütün bilgi ve belgeleri de (inşaat ruhsatı, projesi, kullanma izni, fotoğrafları vb.) 1963-64 yıllarında şiddetli yağışlar sonucu taşan porsuk çayı almış götürmüş. bugün artık migros afm gibi, kanatlı iş merkezi gibi (2007'de açıldı) ve ece gibi (9 sinemayla birlikte hizmet verecek) alışveriş merkezleriyle rekabet edemez hale gelince de kefeni biçilmiş. anlaşılan yukarıda kendi web sayfalarında ifade edildiği gibi "teknolojideki gelişmelerin yakından takip edildiği" bir sinema da olamamış.
    artık, içlerinde bilinmeyen bir geleceği barındıran bu tür yapılar ister hayata doymuş görünsün, ister zamana uysunlar, kimi zaman korunmalarına yönelik sorumluluğu resmi bir görevle üstlenen koruma kurullarının kararlarıyla hayat bulurlar ya da yeni bir hayata yer açarlar. kılıçoğlu sineması, işhanı ve apartmanında yeni hayata bu yer açılmak üzere. eskişehir için bugüne değin henüz bir envanter oluşturamayan (şehrin merkezindeki kılıçoğlu sineması, işhanı ve apartmanı ile halk bankası hâlâ tescilsiz) koruma kurulu da yapıları tescile yönelik bilgi ve belgeleri arayadursun, kılıçoğlu yapıları gibi halk bankası ve diğerlerinin de var ve yok olmalarına seyirci kalınacak gibi görünüyor.
    çünkü kılıçoğlu yapılarında kaçınılmaz son başlamış. doktorlar caddesi üzerindeki kiracıların kontratları 2006 aralık ayından itibaren yenilenmemiş. yeni projede kendilerine daha büyük dükkânlarda kiralama önceliği tanınacağı belirtilmiş, gayrimenkul sahiplerinin ifadesiyle "gayrimenkulü teknik eksiklik ve noksanlıklardan arındırmak için" hazırlatılan avan proje de 2007 şubat ayında tepebaşı belediyesi'nden tasdik olmuş.
    tescil kararına gerekçe olacak bilgi ve belge arayan, kılıçoğlu sinema, işhanı ve apartmanını taşınmaz kültür varlıkları arasına yerleştiremeyen, taşınmaza yönelik sanat değeri, mimari, tarihi, estetik, mahalli değerler kapsamı içinde; strüktürel, dekoratif, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, şekil bakımından özellik arz eden değerleri dikkate almayan, bunlarla birlikte özellikle tarihsel değer, anı değeri, özgünlük değeri, teknik değer, belge değeri, işlevsel değer, süreklilik değeri ve eğitim değeri gibi ölçütleri benimsemeyen eskişehir koruma kurulu'nun arşivinde bulunan tescilli yapıların envanter kayıtlarında kılıçoğlu yapıları için aradığı ölçütler, bilgi ve belgeler var mıdır bilinmez ama, kılıçoğlu yapıları için çok geç kalındığı ortadadır.
    gençler, yetişkinler, yaşlılar, öğrenciler, öğretmenler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, idareciler, yöneticiler, sinemaseverler; köprübaşı'nda, adalar'da, suyun iki tarafındakiler, şehirliler,
    kiliçoğlu sinemasindaki son perdeye seyirci kalmayin, randevulariniza, buluşmalariniza başka yerler, başka sinemalar aramayin.
    bu çağrı, eskişehir'in teknik eksiklik ve noksanlıklardan dolayı yıkılmak istenen kılıçoğlu sineması, işhanı ve apartmanının yıkılmasına yönelik girişimleri yalnızca kamuoyuna duyurmak, sorumluluğu bulunanları bir vicdan muhasebesi yapmaya çağırmak ve sizlerle paylaşmak adına oluşturulan kılıçoğlu inisiyatifi tarafından yapılmaktadır. lütfen görüş ve düşüncelerinizi bu inisiyatifle paylaşın ve bu çağrıyı (eski)şehirlilere iletin.
    kılıçoğlu inisiyatifi
    19 temmuz 2007
  • 16.05.2008 itibarı ile faaliyetini durduran ve yıkıldığını açıklayan bir sinema kalesi daha... zamanında türkiye'nin en büyük salonlarından birine sahip olan sinema; alışveriş merkezi merkezli cep sinemalarına karşı durabilmek için önce ikiye daha sonra üçe bölündü; ancak 2137 salonlu devlerle baş edemedi ne yazık ki... konumunun da bir çok aç kurdu cezbettiği ortada...
    bu kapanmadaki tek tesellimiz arı sineması'nı daha önce kaybeden eskişehir halkının artık gönül rahatlığı ile cineplexlerine koşabilecek olması..
    vicdan muhasebesi yok artık ortada. seçim de yok; yüksek ve işlemeli tavanlar da...

    gelecekteki bir başka örnek için:
    (bkz: beyoğlu sineması)

    fotoğrafları ile nostaljiye tutulmak isteyen için:
    https://www.facebook.com/…52.100002333933650&type=3
  • http://resimler.haberler.com/…dusen-kilicoglu_b.jpg

    çocukluğumun muazzam sinemasıydı, özellikle ikiye bölünmeden önceki atmosferi hiçbir sinemada bulamadım, bundan sonra da aramayacağım zaten.

    eskişehir hızla bir avrupa şehrine dönüşürken, bir simgesini daha yitirmiş oldu. yazık..
  • yıkılmasıyla çocukluğumun ve ilk gençliğimin bir dönemini alıp götürecek sinema. oysa eskişehir'de yaşarken tüm arkadaşlarımla orada buluşurdum ben. alışveriş merkezi olacakmış. anılarımız satılığa çıktı demek. haraç mezat gidiyor. ne zaman eskişehir'e gitsem bir şey daha yok oluyor. bir geçmişsizlik duygusu gelip yokluyor. 5 yıldır or'da değilim, sanki 10 yıllar önce terk etmişim gibi oluyor.

    kılıçoğlu sineması yıkılmasın diye radikal iki'de çıkan bir yazı için:
    http://www.radikal.com.tr/…10.06.2008&categoryid=42
  • yıkmayı ve yerine eskisine hiç benzemeyen hep daha yeni daha yüksek daha kimliksiz şeyler yapmayı marifet bilen bilincin kazmayı vurmayı beklediği yerdir.

    gözlerinizi kapatıp dolaşmaya kalksanız sanırım türkiyede pekçok şehri birbirinden ayırt edemezsiniz. bu kimliksiz yapılaşmadan hangi ülke olduğunu anlamamız zor olmaz. çünkü aklı fikri vicdanı yerinde hiçbir toplum bilinci onarmak eskisine benzer birşey yaratmak korumak varken yok etmez.

    yıkın tabi bizde adam etmek hep yıkmaktan geçer çünkü. heralde az topraktan çok ev ve işyeri çıkarma mantığı da son derece berbat bir cehaletin modernizmidir. estetiğin, geçmişin, sadakatin paraya satılması modernizmi.

    şehre düzenlenen turları duyunca epey gülesim geldi. çünkü ben kendimi bir yeri görmek için kaldıracak olsam yerimden ruh ararım bir şehirde. ruh çocukların oyun çamurlarından sonradan yaparak olmaz. şehrin en eski sinemasının yıkılmasına göz yumarak olmaz. o sinemayla bu şehir ilk gençliğini geçirdi. iki sinemanın da yerinde yeller esiyor çünkü yıkılanların yerine nasılsa hoyrat bir el çabukluğu ile alış veriş merkezleri yapılıyor. şehrin en yaşayan binası sayabileceğim gar binası geçen yılki düzenlemeyle son derece modern oldu değmeyin gitsin. oranın o sarı renginin bile geriyi çağrıştıran bir dokusu vardı. veznelerinin önündeki taşların. şimdi gözü alan o rüküş mavi ışıklardan önce basit tren saatleri göstergesinin bir sıcaklığı vardı. basitti ama ruhu vardı binanın. o da çağın hastalığına yakalandı. bence bu gardan yolcular karşılamış ve bu gardan sevdiklerine gitmiş olanlar artık maksat tren olmasa gelmezler bu binaya.

    zaten odunpazarının yeni evleri diye taştan inşa ettiğiniz binaların renkleri de hakikaten doğala özdeş. yani bir geçmiş nasıl tarumar edilir. bir belleğin nasıl ırzına geçilir hakikaten turlar düzenleyip görmek lazım. eğer bu şehir bir avrupa şehri filan olacak idiyse önce aslına uygun korumalara sahip çıkılmalı. bunlardan biri de bu sinemadır. adaların eski hali lunaparklı ve açık sinemalı hali mesela ya da kayıklar en azından bu şehre özgü olurdu yani şimdi porsuk çayından vapur geçirseniz yıkılan ve yok edilenin yerini tutmaz. avrupai olmak bir zihniyet işi olsa gerek.

    aşağıdaki karşılaştırmalı çalışma bize daha çok yakınlarda büyük bir çıkarma görmüş şehrin hikayesini anlatıyor. bir de eskişehir'in karşılaştırmalı bir çalışması yapılsın ve nasıl avrupa şehri olma yolunda ilerlediğimizi hep birlikte görelim.

    http://acidcow.com/…1944_then_and_now_204_pics.html
  • eskişehir'de bir döneminin simgesi olan,bir süre önce yıkılan ve muhtemelen yerine bir alışveriş merkezi yapılacak olan tarihi sinema.
hesabın var mı? giriş yap