• yaşamı üç renk* olarak gören, siyah beyaz takılmayan kadınlar.
  • (bkz: hadi ordan)
  • birşeyler yapmaya alışık kadınlardır bunlar,ben bilmem beyim bilirkalıbını dışında,sorgulayan,farkındalığını arttırmaya çalışan ve kendi hatalarının sorumluluğunu üzerine almayı bilen kadınlardır..bedel ödemeyi ve üstesinden gelmeyi başarmışlardır hep..
  • her ne kadar cinsiyet ayrımının kieslowski sineması üzerinde doğruluğu tartışılsa da, bir gerçek vardır ki; filmden anlayan kitledir.
  • kieslowski vesilesiyle zbigniew preisner'e de aşık olan kadınlardır. bu iki adamın dünya dışı varlıklar olduğunu düşünmektedirler.
  • aynı zamanda van den budenmayer denildiğinde preisner olduğunu bilen zevk sahibi kitledir. kieslowski ve preisner'ı bir bütün olarak sever. sırf bu ikili yüzünden polonya sinemasına duyduğu ilgi ve saygı yüksektir.
  • ben bu terminoloji hakkında çok düşündüm ve akademik literatüre geçmesine karar verdim.
    artık psikolojik bir araştırmamı yaparım, kieslowski izlettirip kadınları bir çeşit orgazm mı yaratırım bilemiyorum
    ama kendi üstümde gerçekleştirdiğim empirik deneyler sonucu söyleyebilirim ki, kieslowski sinemasına aşık olmak, zamanla depresyona da girmek sayılabilir.
  • aşkını trois couleurs ile başlatmış, la double vie de veronique ile arşa çıkarmış, a short film about love ile tapınmaya dönüştürmüş kadındır. zbigniew preisner ile de karmaşık bir ilişki içersindedir.
  • ingmar bergman ıda seven kadınlardır aynı zamanda.
  • az çok sinemadan anlıyor olabilirler. muhtemelen karşılıklı oturunca kendileriyle iki çift laf da edilebilir. nefes de alıyorlarsa bir gecelik evime gelebilirler.
hesabın var mı? giriş yap