• cinar ağacına benzer yaprakları.. meyvesi olan ceviz'in dışında dikenli kabukları bulunur..
  • sonbaharda yaprakları yavaş yavaş sararan büyüleyici ağaç. önce yaprakların ucu sararır; yaprağın geri kalanı yeşildir. kısa süre sonra uç kısımlar kahverengiye döner ve sarı olma sırası yaprağın ortasına gelir; yaprağın dibi hala yemyeşildir ve tam da bu aşamada yaprağın üstünde üç rengi aynı anda görebilirsiniz. zannedersiniz ki rasta. sonra yaprağın yarısı kahverengi, yarısı sarı olur. ve tüm bu olup bitenler aynı yaprakta ve tüm yapraklarda olur. yaprağın tamamen kahverengi olması -ve daha sonra da dökülmesi- epeyice zaman alır.
    bu süreçte ağaşların her önünden geçişte hayran hayran ağacı izlemek düşer size...
  • altında çok güzel içilir rakı.

    yarasın.
  • kerestesi su görmediği zaman yıllarca sağlamlığını yitirmez. çama göre zor işlenir; ama niteliklidir.
  • çok uzaklardaki evimin hamurudur kendisi. yaşadığı 200 yılın her saniyesi sinmiştir her bir tahtasına. ilk yapıldığında yeni gelin edasıyla sarıya çalar bir kahverengiymiş tahtaları, şimdi ise beli burkulmuş bir nine gibi. rengiyse artık kara. kestane karası. ama bu nineden dinlenecek hikayeler var artık, yaşadığı 200 yılı anlatıyor ona dikkatlice bakanlara. kaç hayat yaşamış kim bilir, kaç hayat yaşayacak daha. zira giriş kapısında adımın altına çakıyla kazınan isimler her geçen gün artmakta.

    kestane ağacı işte böyle bir ağaç, 200 yıl öncesinin havasını bugün dahi solumamızı sağlıyor. kestane ağacından evim, tahtalarının arasından esen rüzgarlarla, sızan güneşle bugün hala nefes almaya devam ediyor.
  • kestane ağacınan yapılan kereste çok sağlam olur. şöyle bir hikaye anlatılır sağlamlığını vurgulamak için. kestane yıkılan bir ahşap binanın yanından geçerken sormuş: "bizden biri var mı bunların arasınada?" diye. "yoktu abi demişler."
  • dedemin kardeşliği vardı, dedem öldüğü zaman memlekete götürdük, o da öldüğünü duyunca atlamış bir arabaya geldi yanımıza "çocuklar" dedi, "bunları kendim için yaptırmıştım kardeşliğime kısmetmiş, alın bunları kullanın" dedi, zamanında kestane ağacından biçtirdiği mezar tahtalarını verdi elimize. teşekkür ettik.
    sağlam olduğu için, mezarı göçmesin diye kendine yaptırmış, dedeme kısmetmiş, ölüm çok acayip.
    dedeme de allah rahmet eylesin, kardeşliğine de.
  • bir kaç günlük olanını yeşertmeyi başardım. kendisi ile uzun yıllar beraber olup sonunda da rahat edeceği bir yere köklerini emanet edip gideceğim. hani sorsalar ne var bunda bu kadar sevinecek diye bilmiyorum da ama bana tam bir yıl aradan sonra koyduğum topraktan çıkıp 3 tane yaprağını göstermesi bile yetti. seviyorum kendisini.
  • resimli bilgi ansiklopedisinde yabani ekmek agaci olarak betimlenen kestane agaci yine bu ansiklopedide soyle anlatilmis:
    1
    2
    3
    4
    5
    6
  • kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişebilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı.
hesabın var mı? giriş yap