keloid

• dokunun kendisini asiri tamir etmesi, yani normalde bitmesi gereken yerde rejenerasyonun bitmemesi, deri uzerinde cikintilar olusmasi.
• kel görünümlü robot.
  
  (bkz: android)
• yaralı dokunun kendini tamir etmeyi abartması ile ortaya çıkan durum. deri üzerinde şişlikler olarak görülür. bu şişliklerin cerrahi müdahale ile alınması da mümkün değildir zira vücut "buralar gene yara yahu dur bi kapatayım" düşüncesi ile yeniden keloid oluşturur.
• görüntüsü dışında pek bir zararı olmamasına rağmen cerrahi müdahale mümkün olmadığından tedavisi çok zor olan şişlik. birtakım merhemlerle ancak belli oranlarda küçültülebiliyor.
  keloid sahibi bünyelerin mümkün olduğunca cerrahi müdahaleden uzak durmaları gerekmektedir^*
• (bkz: contractubex)
• aşı izini, zaman içinde kelebek şeklinde bir şişkinliğe dönüştüren hastalık. en sık oluştuğu bölgeler omuzlar, kollar ve sırt. ayrıca vücudunuzda her zaman oluşan bir şey de değil. sanırım bazı dönemler oluşan yaralarda bu tür bir aksilik çıkıyor. baktınız aşı iziniz kelebek şeklini almaya başladı, dövme yaptırmadan bir düşünün derim. hatta sivilcelerinizi bile kanayana kadar sıkmayınız, çizgi şeklinde şişkin bir uzantıya dönüşebilirler. koyu tenli insanlarda görülme sıklığı daha fazlaymış.
• normal yara skarının dışına taşan, fibrinojen yumakları şeklinde öbek öbek görünüm oluşturan, normal bir yara izine göre unstabil yapıda olan anormal yara iyileşmesine verilen addır. siyah ırkta beyaz ırka göre daha fazla görülür. aynı zamanda genetik geçiş özelliği taşır. normal popülasyonun çok az bir kısmını etkilediği için hipertrofik skara göre daha az görülür. kulak memesi, omuz, köprücük kemiği üstü, sternum üzerinde görülme sıklığı daha fazladır. tedavisinde basınçı pansuman, intralezyoner steroid uygulaması ve radyoterapi kullanılır.
• görüntü açısından insanı rahatsız eden bi' durum. ya da ben fazla takıyorum kafayı bilmiyorum.
  
  sezaryenden sonra ameliyat yerimdeki iz zamanla yanık izine benzer bir görüntü aldı. gerizekalı doktorum ameliyat sonrasında yazdığı reçeteye herhangi bir iyileştirici krem filan da eklemediği için engelleyemedim bunun oluşumunu. aylar sonunda el bileğimden geçirdiğim bir ameliyat sonrasında doktor bir jel tavsiye ettiğinde (bkz: contractubex) hemen atladım tabii belki sezaryen izine de faydalı olur diye. uzun vadede fayda göreceğimi söyledi. bakalım, kısa bir süre oldu henüz. yılmadan bekleyip göreceğim iyileşecek mi diye.
  
  2 yıl sonra edit: süper bi iyileşme gerçekleşmedi. izin uç kısımlarındaki iyileşmeler güzel ama orta kısımlarda pek bi değişiklik olmadı. belki de yılmadan uzun süre kullanmak gerekiyor, ben sıkıldım bi süre sonra bıraktım kullanmayı.
• beyaz tenli bir insan olmama rağmen malesef bende de varolan oluşum. cildin kendi kendini aşırı derecede tamir ederek doku üstüne doku oluşturmasıymış. 3ü karnımda 1i göğsümde olmak üzere toplam 4 yerde dikiş izi var ve tamamında keloid scar oluştu. dövme yaptırmadan önce kabarır diye çok endişeliydim ama yaptıralı 2 yıl geçmesine rağmen çok şükür onda bir kabarıklık oluşmadı. bir estetik doktoru lazer uygulama önermişti fakat güvenemediğimden ve daha da beter olur korkusuyla sıcak bakmadım ama malesef başka bilindik bir tedavisi yok. bu nedenle benim gibi bünyelerin mümkün olduğunca cerrahi müdahalelerden uzak durması gerekiyor.
• bir doktordan, en çok göğüs bölgesinde görüldüğünü ve bu bölgenin çok daha hassas olduğunu duymuştum. çocuğum bu konuda şanssız. geçirdiği ameliyat sonrası, göğsünde sanki bir ciğer parçası oturuyordu. bordo gibi, mor gibi tuhaf bir renk. bununla da kalmamıştı. henüz 2 yaşındayken damarlarını bulamadıklarından, neşterle açmak zorunda kaldılar ve kollarında ve bacaklarında ne kadar yara varsa, keloid oluştu.
  
  kol ve bacaklardaki ufak keloidler neyse de, göğsündeki çok fazla kabarık ve koyu renkliydi. zamanla söndü, rengi açıldı , epeyce düzleşti. eski keloid ve yeni keloid olarak anıldığını da duymuştum. zamanla deri renginden ayırt edilemez hale geliyor ama yine de göze çarpıyor.
  
  keloidi, kızılderililerin süs olarak yanaklarına yaptırdığı da rivayet edilirdi. ne derece doğrudur bilmiyorum.