oracle night ^*

• paul auster'ın 2004'te gelen yeni romanı. yazarın önceki romanlarına yaptığı göndermelerle ve roman-içi bilmecelerle gelmiş geçmiş en zorlu auster yapıtı olarak nitelendiriliyor.
  
  hakkında yazılmış bir tanıtım-eleştiri yazısı için:
  
  http://www.bookmunch.co.uk/view.php?id=1191
  
  ". . . oracle night is, in many ways, a return to the auster of yore - the prose is lucid and calm but - there is a seething intellect below the surface, an hysteria we haven’t seen since new york trilogy. tales are told and chinese boxes turn inside out (you read and you try to form connections, try to decipher whether there are numbers here that add up to something, try to work out what all of this is about - as you do when you read ghosts or city of glass for the first time)."
• aralik ayinda cikacak olan kitap. turkcesi icin(bkz: kehanet gecesi)
• (bkz: the oracle)
• paul austerden gene karmakarisik bir roman. cok keyifli. ancak turkceye iyi cevrilmedigini hissediyor insan okurken. cevirmen hanimin yazarla tanismasi ve cay icmesi anilari da kitabin sonuna yamanmis.
• bir yönüyle de "yeni bir yaşam" üzerine bir roman. hatta, belli ki omurgasının thoracic bölümünü "yeni bir yaşam kurma uğraşı" / "yeni yaşam hamlesi" oluşturuyor.
  
  elbette, bir paul auster romanı olduğundan rastlantıların devasa öbekler halinde kitapta yer aldığını söylemeli... bu rastlan rastlan bitmez haller, roman kurgusu içinde sindirilmeye çalışılırken birkaç ufarak patlak verilmiş bence...
  
  daha büyük patlaklar ise, yukarıda da belirtildiği üzere, çevirmen [ilknur özdemir] tarafından özenle portlatılmış. kimi cümleler okunmaz durumdaydı vallahi. kitabın sonundaki çay seremonisi de bir can yayınları rüküşlüğü... in-house korsancı ibneler. teşekkür ederim.
• auster ın diğer çalışmalarına göre vasat olan , sonunu nasıl bitirsem kaygısı içeren tipik bir ezilmişlik ,aşk ve nefret üçgeninde gidip gelen yorgun ve aciz bir adamı konu alan , bununla birlikte grace karekterini de oyunun kurallarına göre güçlendiren , fütursuz bir hale getiren belki de şu ana kadar okuduğum austerın yazdığı en berbat roman .
• paul auster'ın son romanı. flashback meselesini dipnotlarda halletmeye çalışmış, derli toplu olmasını istemiş, ya da olay örgüsü içine sindirmeye üşenmiş diye düşünüyorum. bazı ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmayı tercih etmiş ama önemli sayılacak, hatta merak uyandıran meseleler üzerinde pek durmamış. aslında romanın başlarında farkındaydım tanıdık rastlantı, kader, sürprizler, vs. temaları üzerinde dönüp dolaşacağını ve açıkçası kendi kendisini tekrarlıyor mu yoksa bu adam diye korkmaya başlamıştım ama neyse ki biraz farklı bir tadda, dokuda takıldığını fark ettim. evet, öncekilerden içerik değil de biçim bağlamında biraz farklı olduğu belli ama daha iyi mi olmuş, kötü mü olmuş karar veremedim kendi iç dünyamda. tek bildiğim, bu romanın daha iyi bir çeviriyi hak ettiğidir. ayrıca, romanlarındaki anlatıcının yazar olmasından biraz sıkıldım ben. kendi hayatıyla ilgili paralelliklerin gözümüze sokulmasından da biraz rahatsızlık duymaya başladım ama kitabı okumaya ayırdığım zamana hiç de acımadım. bu kadar yazıp çizdikten sonra yine de gayet iyi olmuş derim, yine olsa yine okurum. hatta tavsiye bile ederim.
• sanki kafasinda yazacak 3-4 kitap varmis da, beklemek istememis, anlatabilirim, okuyan da anlar demis... kitap icinde bir cok kitap olmus... saglam kotarilmis, iyi yapilmis, anlasilir olmus bir is, sadece dip notlari bir sayfa surmesin diye kasan yayinevi okuma guclugu cikartmis, olsun... okudugum en saglam auster metinlerinden biri diyebilirim rahatlikla, evet, derim...
• son sayfalara yaklastigimda heyecanim gitgide artiyordu..son yirmi-otuz sayfada hikayenin klasik bir auster bitisiyle beni dumur ve sinir ettigi kitap..son yirmi sayfada ise cevirmen ilknur ozdemir'in auster'le yaptigi cay sohbeti varmis.....
• alıp başını gitme, ortadan kaybolma isteği uyandıran roman. ama öyle bitmemeliydi. bowen'in hikayesi yarım kalmamalıydı. romanın sonunda bu ne şimdi ya hissi olmamalıydı. gerçi hayat da insana hep "bu ne şimdi ya" hissi vermiyor mu?