• (ara: kedi* ciğer*)
  • sanal ama olgusal bir ili$ki turu olan kedi ciger trapezinde, muamma yetenekten kahramanimizin - somut olayimizda kedi - ula$tigi cigerden deveyi * reklamsiz ama dipten ve derinden hamuduyla luplemesi, ula$amadigin(i/a) ise pis'lemesi durumunu anlatir ili$ki turu.
  • aslında basittir.
    kedi ciğeri yer.
    sonra başka bi kedi de o ciğeri ister, alır götürür felan.
    olan ciğere olur, arkasından çok da yorum yapan olur.
  • alternatif bir şekli şöyledir;

    kedi ciğerden bir ısırık alır, ciğerin canı acır ama devamını istemekten alıkoyamaz kendini.
    tam o sırada diğer kedi çıkagelir. diğer kedinin en temel özelliği güzel bi sesle miyavlamasıdır mesela. ciğer sese hayran olur, 'bi ısırık da o alsın' der. diğer kedi işin bokunu çıkarıp bütün ciğeri yutar.
    birinci kedi de sinirlenip 'mına koyim' der.

    olan yine ciğere olur.
  • kedi1 ciğer kokusu alır. ciğere yaklaşır, ciğer de kıpraşmaya başlar sevinçten, ilgi manyağı olmak üzredir.
    o sırada kedi2 de ciğer kokusunu alır.
    rekabet istemeyen kedi1 'skerim böyle aşkın ızdırabını' moduna geçer ve çekilir.
    kedi2 önce ciğerin tadını kontrol eder. sonra yer filan.
    kedi1 bu arada ciğer ile güzel anılar yaşamış olmanın tadını çıkarmaktayken sağda solda bir kaç söz sarfedip ciğeri özlediğini gösterir.
    kedi2 olayı duyup 'bakın bakın kedi ciğer ilişkisi bu işte' diye zırvalar.
    sonra ne olur? kedi2 ile kedi1 aynı kefeye konur.
    yazık olur. hatta ve hatta eşşeğin siki olur evet.
  • tuhaf bir biçimde kedimin kurmadığı ilişki. hatta o kadar kurmadı ki kendisine özenle hazırlanmış arnavut ciğerinden bir iki parça verip, "aman da fıstığım nasıl mutlu olacak" diye seyre daldığımızda kendisi patisiyle mama tabağına 'kaka kapatma'
    hakereti yaparak beni dumurdan dumura sürüklemiştir.
  • nasreddin hoca bir gün eve ciğer almış, komşularını da ciğer yemeye çağırmış. tam kapıdan girecekken, komşusu, “yandım allah, yardım eden müslüman yok mu” diye bağırıyor. hoca ciğeri kapıdan içeri bırakmış, komşunun yardımına koşmuş.
    bu arada hanımıda, hoca ciğer getirmiş, komşuları evde görünce girmemiş anlaşılan, ben de ciğeri pişirip komşulara ikram edeyim diye düşünmüş.

    aradan biraz zaman geçince hoca gelmiş, ardından da cemaat. hoca:
    -hanım, demiş, ciğeri pişir de misafirlere ikram edelim.

    kadıncağız şaşırmış. hocaya ne diyecek!
    -ciğeri kedi yedi hocam, demiş.

    hoca bir kediye bakmış, bir de hanıma. pek inandırıcı gelmemiş hanımının dediği. kediyi teraziye koymuş.
    -hanım, demiş, ben bütün dana ciğeri getirmiştim. bu tarttığım kediyse ciğer nerede, bu ciğerse kedi nerede?
  • kedi ciğere ulaşabildiği sürece sorun çıkmaz.
  • (bkz: aşk)
  • ciğerin tazeliği ağızda güzel bi tat bırakması en dip önceliktir her kedi her ciğeri yemez
hesabın var mı? giriş yap