kazık atmak

• (bkz: yalan soylemek)
• bir spor dalı
• dost bilinen insanların yapmaktan pek bir hoşlandıkları eylem.
• atanın yanına kar kaldığı sanılan eylem.kazık atan kazığa oturur.
• din kardesimin bana reva gordugu, dinsiz kafirin cekindigi.
• aramızda dolaşan gizli sadistlerin zamanın ruhuna uygun kazığa oturtma eylemi.
  acısı daha fazla bir yöntem gerçekleştirdikleri için tebrik ederiz kendilerini.
• kazık yapısı itibari ile hareketleri itibari ile penis ile benzeşik özellikler gösterir, kazık atmak hepimizin takdiridir ki kötü bir özelliktir tamamen subjektif bir yorum olarak belirtmeliyim ki erkeklerden türeyen kötü bir özellik olması muhtemel bir davranış kalıbıdır.
• bu ülkedeki insanların yapmak için ekstra çaba sarfettiği eylem.
  
  çakmak alırsın 3 gün sonra gazı biter
  kedini oynatmak için lazer alırsın 5 gün sonra pili biter
  arabanı tamirciye verirsin içinden orijinal parça araklar
  borç verirsin geri ödemezler
  belediyeye iş buyurursun parasını da ödersin bir aydır gelen giden olmaz
  pazardan meyve alırsın poşetin altına çürükleri doldurur
  kıyafet alırsın 2. yıkamada rengi atar
  ödünç kitap verirsin anasını siker geri verir
  evine çelik çatı yaptırsın 3 yağmurda sızdırmaya başlar
  
  en son o kazığı birinin götüne sokacağım ama hayırlısı.
• size yapanlara yapmanız gereken ödeşme şekli
• oo ne kadar tenha bir başlık. oysa kazık atmak bu ülkede bir ata sporudur. bana çok atıldı mesela. bir kez ben de yaptım ama bir sor niye?^*
  
  bir gün telefon çaldı. tanımadığım bir numara. açtım, arayan kişi "filanca tekstilden arıyoruz. meltem coşkun^* bize iş başvurusunda bulundu. referans olarak sizin numaranız var cv'de" gibisinden şeyler söyledi.
  
  üstünden çok zaman geçti, net hatırlayamıyorum ama aklımda kalan bana referans olma konusunun sorulmadığıydı. hem çok yakın da değildik, normal iş arkadaşıydık ve hemşeri olmak gibi onun önemsediği bir ortak noktamız vardı sadece.
  
  spontane konuşmalarda pek iyi sayılmam, uygun olmayan tepkiler verebilirim ama neyse ki kurallarıma it gibi sadığım. kadın konuşurken hızlıca düşündüm, bu kişi hem iş konusunda aşırı hantaldı. hem de her ay en az iki gün işe gelmemezlik yapıyordu. böyle birinin işe alınması yönünde konuşsam bana küfür ederler ve çok da haklı olurlar. yazdığım gerekçeleri açıkça söyleyip "maalesef olumlu referans veremem bu durumda" dedim. zaten sonrası diye bir şey olmadı, çünkü artık beraber çalışmıyor ve haliyle görüşmüyorduk.
  
  aynı kadın bir de oturduğu evi amcasından satın almıştı kelepir bir fiyata. o kelepir fiyattan da 5 bin eksik vermişti ve "açgözlü" amcasının bunu hatırlattığını anlatıp adamı kötülüyordu. "istesin banane ev benim artık rüyasında görür 5 bini" diyordu. başkasından alsa aynı evi belki 30 bin fazla verecekti ama oradaki iyi niyete kafası basmıyor, daha da suistimal etmek istiyordu. bu konuşmalar olurken ben kendisinden tiksinmekle meşguldüm.
  
  aylar sonra bu referans işi çıkınca da golü 90'a çaktım. amca beyin de intikamı alınmış oldu dolaylı yoldan haha