• günlerdir herkesi kahreden; köpeklerdeki gençlik hastalığı salgınıdır.

    kadıköy göztepe 60. yıl parkındaki tüm sokak köpekleri tarafından bölgedeki tüm sahipli hayvanlara yayılan, son 1 haftada 3 köpeğin (sırf benim bildiğim) ölümüyle, 2 köpeğin de artık ayağa kalkamaz hale gelmesiyle devam eden salgındır.

    belediyeyi arıyoruz "buradaki köpekleri toplayıp test yapın pozitif olanları karantinaya alın" diyoruz, "bizim böyle bir yetkimiz yok" diyorlar. orada her sabah kalkıp köpeklere kemik atan sözde "hayvanseverlerin" umurunda bile değil.

    1 haftadır yüzlerce köpek sahibi veterinerlerde gençlik hastalığı testi yaptırıyor. pozitif çıkanlar, ölenler, sinir sistemine sıçrayanlar vs. herkes berbat bir halde.

    ve bu kepazeliği herkes izliyor. sadece izliyorlar.

    köpeklerinin aşısını yaptıran, onlara iyi bakan insanların suçu ne ha?
    siz orada kendi egonuzu tatmin edeceksiniz diye şehrin göbeğinde sürüler halinde vahşi hayvan besliyorsunuz. ortaya hastalık çıkınca hiçbiriniz "alayım da şunu teste götüreyim" bile demiyorsunuz. bilinçli insanların köpekleri aşılı ve evlerinde karantinada. sözde hayvanseverlerin sokak köpekleri sokak sokak gezip bulaştırmadık canlı bırakmıyorlar.

    belediyeler ve hayvansever gruplar da sadece uzaktan izliyorlar bu kepazeliği.
    inanamıyorum gerçekten. elimiz kolumuz bağlı köpeğimizin öleceği günü bekliyoruz.
    biri ne zaman bir şey yapmayı düşünüyor ha? bu sokak köpeklerini kim ne zaman çözecek?

    bugün gençlik hastalığından insanların yıllarca baktığı, çocuğundan ayırmadığı köpekler ölüyor.
    yarın bunlardan bir kuduz virüsü bulaştığında ne yapacaksınız?
    10lu gruplar halinde dolaşan sürülerden uyuz saçıldığında, veya yepyeni bir virüs peydah olduğunda ne yapacaksınız?

    görünen köy kardeşim bu. şehrin göbeğinde vahşi hayvan sürüleri; aşısız, bakımsız dolaşıyor. o hayvanlara da yazık. o bölgede bir salgın var, bir tane belediye görevlisi çıkıp da bu hayvanları toplamıyor. siz ruh hastası mısınız?

    ey kadıköy belediyesi senin amacın ne?
    bütün yaz parklardaki kene salgınıyla boğuştuk, şimdi bir de gençlik hastalığı salgını çıktı. toplamıyorsunuz, bir kelime ettiğimizde sabah gelip köpeklere 50 kilo kemik atıp siktir olup giden ego tatmincisi orospu çocukları linç ediyor.

    kendi köpeği için endişelenen, bütçesini zamanını ayıran, sevgisini veren bizler mi suçluyuz? bizim köpeğimiz evde gençlik hastalığı kapıyor, diğerininki eve hapsolmuş karantinada bekliyor. sokak köpekleriyse ortada bu virüsü sağa sola dağıtmaya devam ediyor.

    ulan aşılı köpeklerimize bulaştı bu virüs. o sokak köpeklerinin üstünde nasıl bir forma ulaştıysa, aşılı köpeklerimiz ölüyor.

    kim ne zaman müdahale edecek?
  • bu bölgedeki köpeklerin acilen toplanıp test yaptırılması ve karantinaya alınması, negatif çıkanların da aşılanması gerekiyor. beklenecek bir gün bile yok.

    biz kimseye köpekleri toplayıp katledin demiyoruz. ortada salgın bir hastalık var, sürüleşip her sabah kedilere, insanlara saldıran köpekler var. bunları acilen toplayın, tedavi edin ve sürülerini bozun.

    onlarca kişi aradı belediyeyi, hepsine aynı cevap "bizim yetkimiz yok".
    bizim de yetkimiz yok kardeşim. ne yapacağız sokakları sokak köpeklerine bırakıp biz evlerimize mi çekileceğiz?
  • 5 aylık kedimi yakın zamanda gençlik hastalığından kaybettim. nasıl bulaştığını bile anlamadan 2 günde kaybettik yavrumu. umarım o parktaki salgın daha fazla sahipli hayvanın kaybı yaşanmadan son bulur.
  • gençlik hastalığı aşısız yavrularda oluyor. ilk aşı 45 günlükken başlar aşı olsa dahi 3 tekrar yapılmadan bağışıklık kazanamıyorlar. bunun pozitifi negatifi karantinası yok bulaş alan yavru maalesef kurtulamıyor. doğal seçilimin bir ayağı.
  • açıkçası hiç şaşırmıyorum ama nafile. bunlara göre bir köpeğin hayatı insan hayatından daha değerli. ittaparlar üzerinden yaptığım yoruma karşılık pitbullara parçalatılmam gerektiği kanaatine vardılar. bu arada nafile olmasının sebebi de bazı ünlümsülerin bunlara cahilce çanak tutmasıdır.
  • öncelikle; gençlik hastalığı sadece aşısız yavrularda olmuyor.

    parkta ölen köpeklerin hepsi aşılı ve 6 aylıktan büyük. pozitif olanların hepsi aynı şekilde, felç kalan köpek 2.5 yaşında.

    aşı tabi ki koruyucu, ancak tıpkı koronavirüste aşı olmayanlar gibi, bu virüsün yayılımında da aşısız başıboş hayvanlar salgını tetikliyor. istediğiniz kadar aşılı olun, bu gibi salgın ortamlarında köpekler bir şekilde bu virüsü kapıyor.
  • https://www.instagram.com/nemo_thetoypoodle/

    bu bölgedeki salgın nedeniyle hayatını kaybeden, 3 yaşında zavallı bir köpek.

    evet gençleri vuruyor, evet aşısızları vuruyor. yerseniz bu iş böyle.

    6 taşıyıcılı, aşısız bir sürü her yere işeyip sıçtığında, köpeklerinize yanaştığında, onların vücudunda semiren virüsü ne aşı tutar, ne yaş. koronavirüste aşısızlara ana avrat küfür ediyorduk hepimiz, bu durum ondan bin beteri.
  • vakaların sayısı patır patır artıyor. 3 gün önce negatif çıkan köpekler de bugün pozitife dönüyor. hiçbir önlem yok hala, millet kendi köpeğini ölümden döndürmeye çalışıyor. hastalığın kaynağı olan sokak köpekleri hala parkta cirit atıyor. inanılmaz bir sorumsuzluk örneği.
  • bence bu meseleye zıfır pırtisi imit bışkınım el koyar. o her şeyi çözmeye muktedir, ulu bir insandır. zıfir pırtisi imit bışkınım.
  • aşı %95'in üzerinde koruyuculuk sağlıyor, bir yaşın üzerindeki köpeğin ölme ihtimali de sıfıra yakın. burada birisi yalan söylüyor. ya hekiminiz aşıyı yapmadı ya da aşı düzgün korunmadı, ya aşıyı yaptırdık diyor ama yaptırmıyor insanlar ya da siz yalan söylüyorsunuz ve salgın değil 2-3 tane vaka var.

    önden not: sokakta köpek olmasına onların refahı açısından karşıyım. millet vicdan masturbasyonu yapacak diye sokakta köpeklerin sefil bir hayat yaşamasını istemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap