• tüm ögelerinin karşılıklı bağımlı olduğu, birbirini etkilediği bütünlerin yapısını tanımlar karmaşıklık. proteini meydana getiren atomlar, gezegenlere canlılığı taşıyan kuyrukluyıldızlar ve meteorlar bir karmaşanın parçalarıdır. hatta parçanın ötesinde, kuyrukluyıldızlar da, gezegenler de, proteinler de kendi başlarına farklı farklı karmaşaların merkezinde olabilirler. fakat bunun tek nedeninin yalnızca onlardan daha küçük ve büyük birimlerin bulunması ve tüm bunların anlamlı, ilişkili bir bütünü oluşturması olmadığını düşünüyorum. evrendeki en küçük birimin bile bir karmaşıklık barındırdığını söyleyemez miyiz? ondan daha küçük, onu etkileyen bir birim olmadığı(veya bize öyle gözüktüğü) için böyle bir yapının karmaşık olmadığını söylemek yanlış olur. varlıkların birbirini etkileme sürecini bilgimiz dahilindeki en küçük maddede dahi görmek mümkün değil midir? sonuçta bildiğimiz en küçük maddenin de var olmasını sağlayan bir yapı olsa gerek. o halde bildiğimiz en büyük varlığın da etkilediği daha büyük bir varlık olsa gerek. bizim en büyük ve en küçük tanımımız şimdi belli sınırlar dahilinde sadece. ileride belki bu tanımlar da değişecek ama asla bir şeylerin 'en'ini bulamayacağız galiba. çünkü her şey durmadan birbirini etkiliyor, küçüğün daha da küçüğünün olduğu, maddelerin etki olmadan, daha küçük veya büyük bir şeyin etkisi olmadan oluşamayacağı düşüncesi üzerinden ilerliyor her şey. bu da her bütünün parçalarının karmaşıklık taşıdığı şeklindeki bir düşünceye sebep olabiliyor.
    bu noktada önemli denebilecek, fakat benim hala tam kavrayamadığım bir ayrım göze çarpıyor: 'karmaşıklığın karışıklıktan farkı nedir?'
    karmaşıklığın birbirini etkileyen, ilişkili parçalardan meydana geldiğini biliyoruz. karışıklık ise birbiriyle hiçbir ilişkisi olmayan çok sayıda ögenin bir aradalığını tanımlıyor. ikisinin ayrımı oldukça açık olmasına rağmen, aklıma belki komik olabilecek bir soru takılıyor. evrende birbiriyle tek bir ilişkisi bile bulunmayan iki varlık örneği verebilir miyiz? ortak özelliklerini ne kadar elersek eleyelim, nihayetinde bu varlıkların atomları benzer olmayacak mı? o zaman karışıklık diye bir şey gerçekten var mıdır?

    tabii karışıklığın yapısına dair bazı örneklere bakıldığında bu kavram tamamen mantıklı da gelebiliyor. mesela uyumsuz notaların bir araya gelişi gibi basit bir örnek verilebilir. tabii bunu karışık yapan şey insanların kulaklarının sesi algılayış biçimleridir. insanların neredeyse tümüne rahatsızlık veren iki uyumsuz sesin birlikteliği yine de o bütünü karışık hale getirir mi emin değilim. çünkü karışık denen şeyleri yalnızca algı gibi öznel mekanizmalar yoluyla tanımlamak doğru gelmiyor. özele doğru inildiğinde ortaklıklar ortaya çıkıyor.
    sanki her şey karmaşıkmış ama karışık olamazmış gibi geliyor kimi zaman. bilmiyorum...
  • "yerli yersiz kullanılan tırnak, içdünyamızın karmaşıklığını gösteriyor gibi. bir anlamda kendi düşüncelerimize bile yadırgılaştığımızı." tomris uyar - yazılı günler

    (bkz: karmaşık)
    (bkz: karışıklık/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap