*

  • çanakkale savaşları'na ''subay adayı'' iken katılan mehmed fasih bey'in siperlerde yazdığı günlüğe verilen ad....

    osmanlı devleti'nin 1914'te savaşa girmesi ve seferberlik ilan etmesi üzerine, harbiye'nin son sınıf öğrencileri de subay adayı olarak orduya alınırlar. bunlar arasında, 21 yaşında bir harbiye öğrencisi olan mehmed fasih bey de vardır. genç subaylar, önce çeşme'ye gönderilir; ''düşman çanakkale'ye hücum edince, o bölgeye sevk edilirler.'' popül tarih dergisinin bu ayki sayısında devrim çakır imzasıyla yer alan yazıda, gazeteci-yazar murat çulcu tarafından yayına hazırlanan ''çanakkale 1915-kanlısırt günlüğü''nden bölümler aktarılıyor.

    yazıya göre, ''kanlısırt'' bölgesindeki ''79 siperlerinde'' geçirdiği yaklaşık iki buçuk ayı, saat saat günlüğüne kaydeden mülazimsani (teğmen) mehmed fasih bey (kayabalı) üç küçük bloknottan oluşan günlüğünde, savaşı anlatıyor:

    ''3.8.331 (16.10.1915), cumartesi kablelzeval (öğleden evvel) 11.00'de alay'a muvassalat ettim. yaver ilhami efendi ile görüşerek alay kumandanı'na takdim edildim. kumandan mültefitane (iltifat dolu) sözler ile mukabele etti. 01.00 - bölüğe geldim. bölüğüm 79 siperleri(nin) sağ cenahındadır. mıntıkası fenadır. birçok neferler beni görmeğe ve musafaha (el sıkışmak) etmeğegeldiler. zevalda topçu siperleri bombardıman edilmekte idi. ateş bir saat devam etmiş ve benim mıntıkamın birinci hattı harap olmuş idi. gece de bomba devam etti. gece hafif yağmur çiseledi. sabahleyin 7.00 evvelde siperleri 6'ncı bölüğe teslim ederek istirahat mahalline çekildik.''

    ''5.8.1331 (18.10.1915), pazartesi evvel 2.00 - mangala ateş koydum ve bir kahve pişirerek bir sigaraçekiştirdim. fakat uykusuzluktan başım sersem. (...) düşman bombaları yerleri sarsmakta ise de hedefe isabet etmiyor. ya öne veya arkaya düşüyor. ben düşmanın her hareketinde bir korkaklık hissediyorum. öyleanlaşılıyor ki dedikleri doğru. kuvveti çekmiş. ateş ile bunu kapatmak istiyor.''

    kurban bayrami siperde kutlaniyor
    ''6.8.1331 (19.10.1915), salı evvel 7.30 - bugün kurban bayramı. pek ziyade bitap olduğumdan uyumamak üzere yattım. işte bu esnada toplar başladı. obüsler sağ cenahımızın gerilerine düşüyor. 9.30 - bombardıman kesildi. sipere geldim. fakat yatamadım. taburun yanına indim. bir parça ihata ederek üzerimizden geçti. hamd olsun bir şey yok. arkadaşlar ile bayramlaştık. bazı nefer ve çavuşlar da gelerek bizimle bayramlaştı.''

    ''15.8.1331 (28.10.1915), perşembe 7.00 - bugün 7, 8, 9, 10, 12 tarihli gazeteleri okudum. cerideleregöre düşman hal-i ricatta (geri çekilme durumunda). bulgarlar üsküb'ü,köprülü'yü zapt etmişler. ingilizler bedbinlik içinde. hal-i ittifakta(birlik halinde) bulunan bir heyetin bütün acizayi perişan aynı derecede müteessir olmazsa tabii onlar böyle perişan olur. düvel-i müttefikanın ne siyasette, ne askerlikte, ne de parada ittifakları yok.''

    ''askerlik kolay'' diyenlere...
    ''18.8.1331 (31.10.1915), pazar 9.00 - bir ateş yaktırdık ve bir kahve pişirip içtik. hava gittikçe soğuyor. dumdumlar hala ötmekte. yağmur yağıyor. dışarıda birnefer inliyor. zavallının üzeri açık. günlerce ağaç ve çimento ile kesilen kerpiç ile alay'ın, tabur'un karargahları yapılıyor. hatta zabitan bile açıkta. bakılacak işi görecek efrad sefil ve perişan. fakat ah!... yerde kalmaz...''

    ''4.9.1331 (17.11.1915), çarşamba 7.00 - ah! ben 'bu askerlik mesleği kolay. bunların aldıkları parapek çok' diyenlerin bu çamur üzerinde bir gece yattıklarını görsem. acaba onlar yine böyle söylerler mi? hiç zannetmem. çünkü yaşım 21; fakat saçım sakalım ağardı. bıyıklarıma ak düştü. suratım buruştu ve vücudum çürüdü. artık eskisi gibi mesaibe (felaketlere) ve şedaide (sıkıntılara) tahammül edemiyor müteessir oluyorum. çünkü osmanlı ordusunda zabitlik demek, evvela bombalara tahammül demektir.''

    ''6.10.1331 (19.12.1915), pazar 8.00 - bu gece kamerin etrafında yedi renkten mürekkep bir hale var. nuri'ye gösterdim. bu, mucizevi bir vukuat olacağını ve hakkımızda hayırlı olduğunu söyledi. 3.35 - tabur kumandanı geldi. 'çabuk bir keşif kolu hazırlayın. on nefer kuvvetinde, düşman anafartave sağ cenahtan çekilmiş. 19'uncu fırka düşman siperlerini zaptetmiş' dedi.''

    mehmed fasih
    günlüğü tutan 1893 mersin doğumlu mehmed fasih bey, babası çocuk yaşta ölünce, ak'ün de silah arkadaşı olan mersinli cemal paşa'nın yardımıyla harp okulu'na kabul edilir. çanakkale'de, deniz savaşının bitip kara savaşının başladığı dönemde savaşa katılan mehmed fasih bey, 25 nisan harekatı'ndaki kanlı çarpışmalar sırasında yaralanır; tedavi olduktan sonra, yeniden kanlısırt'a gönderilir. mehmed fasih bey, çanakkale'nin ardından, filistin cephesine sevk edilir ve burada ingilizler'e esir düşer. savaş bittikten sonra, esir değişimi sırasında serbest bırakılarak, istanbul'a gelen mehmed fasih bey, nişanlandıktan bir süre sonra, milli mücadele'ye katılmak için, anadolu'ya geçer. afyon cephesinde, büyük taarruz'dan hemen önce, bir kez daha gazi olur. milli mücadele'nin ardından harp okulu'nu bitiren, fransız harp akademisi'nde eğitim gören mehmed fasih kayabalı, korgeneralliğe kadar yükselir. 27 mayıs 1960'tan sonra emekli olan kayabalı, 11 ağustos 1964'te, kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat eder.*
  • (bkz: murat çulcu)
hesabın var mı? giriş yap