• kahve makinesi filtresi bulunmadigi durumlarda kagit havlu veya pecete nin kullanilma durumu, ayni dokuyu versede ayni tadi vermeyen olay
  • velhasil kullanilan kagit havlunun kalitesine gore degisik tatlar verebilecek eylem.
  • morfin damıtma işleminde kahve filtresinin yokluğunu dolduramayacak eylem.
  • kagit havlunun yirtilmasi durumunda kahveyi icilemez bir forma sokan tehlikelerle dolu bir girisim.*
  • tuvalet kagidi kullanmaktan cok daha akilli bir davranis..
  • (bkz: mecburiyet)
  • 2005 itibarıyla türkiye sınırları içinde gerçekleşmesi oldukça düşündürücü olan eylem..

    adama derler ki "sen dünyanın parasını bayılıp filtre kahve almışsın da filtresine mi gücün yetmedi?" ya da
    "aa benim bildiğim öğrenci evlerinde tansaş marka neskahve olur, demek nesil zenginleşti",
    kimisi de der ki, "uğraşma havluyla, peçeteyle ben bi cay koyup geleyim.." yaa böyle işte..
  • kimyasallarla danstır.

    konu mankenim merova az evvel kendisine kağıt havluda filtre ederek hazırladığım şu kahveyi içerken biz de detayların yüzeylerine inelim diyorum:

    kahve filtresi yerine kağıt havlu, tuvalet kağıdı ve bunun gibi ağartılmış* kağıtları kullanmak bu ağartma işlemleri sırasında kullanılan arsenik, klor gazı, civa, kurşun, fenoller, dioxinler dikkate alındığında pek de akıl karı değildir (aynı durum ağartılmış/beyazlatılmış kumaşlar için de geçerlidir)

    kimyasalıydı, doğalıydı, onlarca kağıt beyazlatma yöntemi arasında aslında insanın tüketimine tamamen uygun olan pek fazla yöntem yoktur, yine de çok bilindik filtre markaları, güzel grafiklerle süslenmiş kutuların üzerine chlorine free yazarak yüreğimize su serpmeye çalışır. biz de bu güzel, klorin içermeyen bembeyaz kağıtlara kahvemizi koyar, kaynama derecesine son derece yakın sıcak suyumuzu gezdiririz ve seneler sonra insanlar gittikleri cenazelerde sıklıkla şunu duyarlar --> "valla hiçbir şeyi yoktu, birdenbire nasıl kanser oldu, nasıl bu kadar hızlı gitti anlamadık"... halbuki o amca yada teyze bundan 20 sene evvel kırılan florasanin artıklarını toplamıştı, 12 sene evvel ilk hibrit çekirdekli meyve sebzeyi tatmış bir daha bırakamamıştı, 7 sene evvel evinin çatısına dikilen baz istasyonunu hayretle izlemişti, ömrü boyunca çamaşır suyuna bastırılmış ve bolca deterjanlanmış giysiler giymişti, 2 senedir musluktan kızılırmağın suyunu içip bulaşıkları da onla yıkıyor ve elde kalmadığında kahve filtresi yerine kağıt havlu kullanıyordu.

    kahvenizi filtreleyecekseniz ve bunu kağıt yada kumaş filtre ile yapacaksanız ağartılmamış olanları kullanın. zaten içinde klorin olsun olmasın, ağartılmamış ile ağartılmış arasındaki tatsal farkı anlamamanız için kösele dil okulundan olmanız lazim.

    bitti, çekilebilirsiniz. sen de içmeyi bırak merocuum.
  • makineyle beraber gelen filtrenin kullanılması çok daha yerinde olacaktır.
  • birazdan yapacağım eylem. köyde , almancı teyzemin evinden kahve makinesi çaldım ama filtresi yok. kahve de yok ama onu bir zincir marketten şansımı deneyeceğim. bakalım heyecanlıyım :)
hesabın var mı? giriş yap