kıyafet
-
(bkz: giysi)
-
(bkz: kilik kiyafet)
-
kılık, elbise, giysi...
"kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." - ö. seyfettin. -
anaanemin adı.
eskiden kıyafet yerine elbise, entari neyin derlermiş sonra bu kelime kullanılmaya başlanınca büyük anaanemgiller kızımızın modern bi ismi olsun diyerek bu ismi koymuşlar. -
salata olsak dressing ingilizce ama böyle çıplak türkçede "do you gier me". ya da vitesine göre kürk-ü kıyamet.
-
(bkz: kıyafet protokolü)
-
bunu çekici kılan şey kumaşından ziyade kesimidir. en siktiriboktan kumaşın kesimini öyle bir yapar ki götün düşe düşe giyersin. büyük firmaların numarası da budur zaten.
-
-
ne edep yerleri ne de güzel olmak için kullanılır ; sade ve sadece sıcak ve soğukdan korunmak için kullandığımız materyal.
-
içimizde eksik kalan bir şeyi kapatmaya yarıyorlar,
başkaları içimizdeki boşluğu göremesin diye kıyafet giyiniyoruz yoksa vitrinlerdeki çıplak modellerden farkımız kalmazdı.
kadınların içindeki boşluk neden onanamaz derecede büyüktür, adeta ozon tabakası onların içindeki doldurulmak zorunda olan eksiklik....
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap