• bir şeyin arada sırada bazı bazı çok nadir nadiren yapıldığını ifade eden bir kalıptır bu.
    zannımca karşı karşıya oturup şöyle acı bir türk kahvesi içmenin zaman birimidir. kahve ile ilgili zaman birimleri zaten hep kırk yıl ve katlarından müteşekkildir.
  • aklıma gelen ilk örnek kibar feyzo filminden
    "kırk yılda bir şeettik, o da gıçımıza dikenler bata bata"
  • doğuş denen ölünün son şarkısı.
    tabu oynarken reankarnasyon'u anlatmada kolaylık sağlamaktan öteye gidememiştir nazarımda.
  • uzun süre "kırk yıl tapir" olarak hissettiğim doğuş adlı antenin söylediği parça.
  • doğuş'un çükünün kalktığı ama o zaman da mapusta olduğundan kadın bulamadığı dönemde müzik dünyamıza kazandırdığı bir şarkı olduğundan şüpheleniyorum.
  • geçenlerde bir şarkı çalıyor, barış manço nun "gibi gibi" sinin coverıymış:

    "kimse sevemez benim gibi seni kırk yılda bir gelir barış gibisi
    sen de fazla naz ediyorsun ama yinede bana gönlün var gibi gibi"

    ...diyordu detone bir ses. ilk başta kafama takılan şey, barış mançonun alçakgönüllüğüydü: "kırk yılda bir gelir barış gibisi"
    "her kırk yılda bir barış manço geliyorsa çok da matah bir şey olmasa gerek bu barış mançoluk" dedim ama saçmaladığımın farkındaydım. hemen basit bir aritmetik yürüttüm: "manço kırk yılda bir geliyorsa, doğuş adlı anten 15 günde, seda sayan 20 buçuk günde, burhan çaçan bir kaç günde, banu alkan ise yarım saatte geliyordu." hemen hesap makinesininin pillerini çıkardım, korkmuştum.

    bir şey nadirliğinden dem vurmak için "kırk yılda bir" demek bana çok ilginç gelir. kısacası: neden kırk yıl? barış mançonun kırk yıllık sanat hayatını anlarım, bi anlam bulurum ama "kırk yılda bir işimiz düştü" ne demektir. kahvenin hatırı da kırk yılda çıkar sahi, acaba bu kırk o kırk mı? "bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum" demiş peygamber, o zaman bu kırk yıl o kadar yerel bir kavram da değil.

    uykularımı kaçırdığından değil ama bu kırk yılın çıkış şekli ilginç bir noktaymış gibi geliyor bana.

    meraklısına not: kurt cobain in gelişine 10 yıl 262 gün 12 saat kaldı
  • mustafa eremektar ın çocuklar için çizdiği karikatürlerden oluşan bir kitap.
    alt başlığı "mstık'tan karikatürler"dir.
    1988 basımıdır.
    önsözünde, ilk yapıtı yayınlandığından beri 40 yıl geçtiğini anlatır mıstık. 40 yıldır karikatür çizerek yaşadığını söyler.
    mıstık'ın, çocukluğunun çizeri olduğunu söyler.
    mustafa ve mıstık'ın ne kadar içiçe geçmiş olduğunu göreceğimizi söyler.
  • doğuş'un bu şarkısının akıllara zarar bir klibi vardı, "kırk" derken eliyle önce 4 sonra 0 yapar, "bir" derken de işaret parmağını kaldırıp 1 yapardı anasınıfı öğrencileriyle konuşurcasına. hem de her seferinde yapardı. şarkının "kırk yıılda biir" dışında pek sözünün olmadığını varsayarsak klibin yarısında bu hareketi yapmış adam, boru değil..
  • genellikle40-50 gün aralığında tekrarlanan eylemler için kullanılan abartılı bir ifade
hesabın var mı? giriş yap