kösele

• (bkz: şevki yılmaz)
• bir araba laf işitmesine rağmen oralı bile olmayıp hiç birşey yokmuş gibi davranan erdem özürlü insan durumu....
• ayakkabı tabanında kullanılan derilere kösele denir. deriden çok tahtaya benzetebilirsiniz bunları. boğa, manda, öküz ve inek derileri kullanılır kösele yapımı için. kaliteli köselelik ham deriler orta ve kuzey avrupa, okyanusya, güney ve kuzey amerika’dan temin edilir. türkiye’de kösele üretimi denizli, izmir ve istanbul’da yoğunlaşmıştır.
• gerçek derilerin, içinde çeşitli kimyasallar bulunan havuzlarda bekletilerek kalınlaştırılmasıyla elde edilen tabandır
• topukları birbirine çarptırınca süpersonik bir ses çıkaran ayakkabı tabanı çeşidi.
  örnek olarak (bkz: mokasen).
• özgüven törpüleyicisidir.bu tabana sahip ayakkabı giyen kişi mümkünatı yok yere sağlam basamaz. her seferinde ha kaydık ha kayacağız korkusu içerisinde olacak ve hiçbir zaman yokuştan aşağıya güvenle inemeyecektir hayatı boyunca.
• derinden yapıldığı için yağmurlu havalarda kullanılırsa dayanıklılığı az olur. en önemli özelliği yazın ayağınızın altını yakmamasıdır, serin tutar. birde işgüzüzar esnafların sıkça söylediği ithal kösele vardır ki bunun kösele ile alakası yoktur ham maddesi plastiktir. gerçek köseleyi anlıyabilmek için en kolay ve sağlam yöntem; parmağınızı hafif tükürle ıslayın ve tabana bastırın eger parmağınızın izi tabanda mühür gibi kalırsa o gerçek köseledir.
• giymek ya da giymemek işte bütün kösele bu.
• (bkz: çocuğuna kösele ayakkabı aldırma sevdasındaki baba)
• farsçada dana demekmiş.