4 entry daha
  • köroğlu destanını pek çok kaynak islamiyetten sonraki türk destanları arasında saymasına rağmen pertev naili boratav, islamiyetten önceki türk destanlarının göktürk koluna dahil eder. (bozkurt destanının varyasyonu) bozkurt ve onun yeni şekli olarak köroğlu, bozulmuş düzeni onarmak için gelir. her ikisinin de kurtarıcılığı mitolojik cet olmalarından kaynaklanır. bu motiflerin ikisi de birbiriyle bağlantılıdır.

    bunun en basit açıklaması destanın çok eski zamanlarda oluştuğu ve islamiyetten sonra da (islami varyasyonuyla) ününü sürdürdüğü yönündedir.

    mesela türkmen varyasyonunda goroğlu/köroğlu’nun atası dağ ruhudur (alı/alığ han). kırat’ı köroğlu’na hediye eden de aslında odur. (dağ ruhu'nun, kahramana şarkı söyleme ve aşıklık yeteneği verdiğine ve kör olduğuna inanılırdı ki türkmen köroğlu’sunda bu motif hz. ali’ye dönüşür)

    “dağ ruhu'nun kör olduğuna dair görüşler özellikle sibirya türk halkları arasında geniş bir şekilde yayılmıştır.
    alı/alığ han, kör bir ihtiyar kılığındaki dağ ruhudur. dağlardaki at sürülerini korur ve bir rivayette kanatlı atlar yüzünden kör olmuştur. köroğlu destanı'ndaki kör ata motifinin arkaik varyasyonudur.”*

    islamiyetten sonraki anlatılarda ise köroğlu’nun babası yine atlar yüzünden bolu beyi tarafından kör bırakılır.

    kırat ve dorat, deniz aygırı ile normal atın çiftleşmesinden dünyaya gelmişlerdir. bu atlar doğuştan beri çelimsizdirler ve bu, onların kökenleriyle ilgili bir konudur. onların güzel atlara evrilmeleri ise belli bir sınavdan geçtikten sonra mümkün olacaktır. at bu sınavda, kırk gün karanlık bir ahırda beslenecek ve gün ışığı görmeyecektir. insan gözü de onu görmeyecektir. (çünkü kanatlarının çıkması için böyle bir sınavdan geçmesi gerekiyor) at, sınavdan geçtikten sonra ise bulunduğu kötü görüntüden kurtulup kırat ve benzeri isimler alacaktır.

    köroğlu'nun kırat'ı da yine akboz at motifinin bir türevidir. (hani şu demir kazık’ın etrafında dönen ve dört tekerlikli arabayı çeken iki attan biri.*

    “cembil, dağları koruyan bir tanrıçadır. köroğlu destanı'ndaki çenlibel/canlıbel/çamlıbel yer adıyla yakından ilgilidir. köroğlu'nu koruyan bu dağ tanrıçası zaman içerisinde bir yer adına dönüşerek daha gerçekçi bir motife bürünmüştür.”*

    cembil/çamlıbel adına, köroğlu destanı'nın bir varyasyonunda yer adı olarak, bir başka varyasyonunda da köroğlu'nu dünyaya getiren kadının adı olarak rastlamak mümkündür ve türk mitolojisindeki karşılığı ulu ana'dır.

    sonraki dönem anlatılarında köroğlu’nun çamlıbel’e sığınması da koruyucu ana toprağının sembolüdür ki mirali seyidov'a göre köroğlu hikayesinin türkmenistan varyasyonunun ilk şeklinde köroğlu mezarda, yani toprağın içinde doğar yani onu yer doğurmuştur.

    türkmen varyasyonunun yanı sıra kazak, uygur ve özbek eşmetinlerinde kadın hamile iken vefat eder ve karnındaki çocukla birlikte defnedilir. bir süre sonra mezardan çocuk sesi gelir. çocuğa mezarda doğduğu için goroğlu denilir. gor farsça mezar demektir.

    bu topraktan doğup gün ışığına çıkma olayı da şamanların koruyucu ruh eşliğinde geçirdiği erginlenme sürecinin sembolizmasıdır. (şamanlarda da sembolik ölüp dirilme var)

    ayrıca bengisuda bu dağdadır ve hem köroğlu hem de atı bu sudan içerek ölümsüzlük kazanır. (ozanların buta alarak yetenek kazanmasıyla bengisu arasındaki bağlantıyı da es geçmeyelim. *

    bengisu, köroğlu destanı'nda bir ırmaktan üç köpük şeklinde gelir ve kahraman bu suyu içerek yenilmezlik ve ozanlık özellikleri kazanır.” *

    köroğlu destanının özbek versiyonunda köroğlu kendini göğün elçisi olarak adlandırır. annesinin rahmine gün ışığında düşmesi de onun aslının göklerden olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanır.

    gök oğlu'nun başka bir özelliği de onun fiziksel güçle, büyü bilgisini kendinde birleştirmesidir. o, düzenli dünyayı ancak fiziksel gücü ve büyü bilgisi sayesinde şeytanî güçlere karşı koruyabilir.

    kaşgar türklerinin "köroğlu aramızda yaşıyor, bizleri yaşatıyor ve koruyor" şeklindeki söylemleri, onun kültürel kahraman ve ilk cet motifinden gelen kurtarıcılık göreviyle ilgilidir. köroğıu’nun ilk cet olması, bazı türk soylarının, kendi köklerini ona bağlamaları şeklinde de görmek mümkündür.

    bazı varyasyonlarda peri sevgilisi olması ya da kıllı betimlenmesi gibi daha yığınla örnek vermek mümkün zira bozkurt, şaman, kültürel kahraman, değişken tabiatlılık gibi başka başka motifleri birleştiren anlamsal potansiyeli geniş bir karakter köroğlu ve sadece anadolu’da değil, azerbaycan, özbekistan, kazakistan, türkmenistan, altaylar gibi pek çok yerde yaşatılan mitolojik bir kahraman hatta kurt gibi ilk cet olarak anılan kahramanlardan.

    nerede doğduğu konusunda da farklı görüşler var. horasan, azebaycan diyenler yanında astrabatlı olduğunu söyleyenler de var hatta bir dönem her şeyi kafkasya’ya bağlama takıntısına kapılan georges dumezil de kafkas olduğunu söylemiş ama en yaygın görüş anadolulu olduğu yönünde.

    ve bu kadar büyük bir coğrafyada, bu kadar uzun süre unutulmadan yaşatılmasının en büyük nedeni de köroğlu’nun, ingilizlerin robin hood’u gibi zenginlere ve zalimlere karşı acımasız olması, fakire ve garibana daima koruyuculuk yapması.

    ozan ve eşkıya olan köroğlu’na gelince,
    epik şiirleriyle bilinir çünkü özgürlüğün, adaletin, kavganın şairidir ve belki de karakterini kendisiyle özdeşleştirdiği bir destan kahramanının adını kendisine mahlas olarak seçmiştir.

    önceleri ordu ozanı olduğu tahmin edilen ve anadolu'da ilk kez celali ayaklanmacısı olarak ortaya çıkan aşık köroğlu, evliya çelebi’ye göre, yeniçeri ocağında saz çalıp söyleyen bir ozandır.

    bu bölgedeki bir dağ silsilesi de köroğlu dağları adını almıştır. (burada kahramana ait bir ikametgâhın kalıntıları olduğu söylenir.)

    işte yukarıda anlattığım mitolojik figür ile 16. yüzyılda yaşamış, ozan köroğlu halkın tarihsel zihninde zaman içinde özdeşleşmiş. aslında birbiriyle bağlantısı olmamasına rağmen hem yakaladığı benzer motiflerden (ozanlık, savaşçılık) yola çıkarak hem de halkın sevdiği kahramanları yüceltme geleneğinin bir sonucu olarak bu iki köroğlu zaman içinde birbiriyle bütünleşmiş.

    (bu arada bazı araştırmacılar ozan köroğlu ile celali eşkiyası köroğlu’nun da farklı kişiler olduğunu söyler.)

    netice olarak “benden selam olsun bolu beyine ” dizeleri ozan köroğlu’nun değil köroğlu destanının günümüze ulaşan parçaları olabilir ya da ozan köroğlu, destandan etkilenerek bunları yazmış olabilir. belki…

    (mehmet kaplan hocanın erzurumlu behçet mahir’e anlattırıp derlediği köroğlu destanı benim okuduklarım içinde en halk dilinde ve samimi olanıydı. eğer okumadıysanız köroğlu’nu behçet mahir’den dinleyin derim…)

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    bahattin uslu - türk mitolojisi
    pertev naili boratav - türk mitolojisi
    pertev naili boratav - köroğlu destanı
    doğan kaya - türk kültürü dairesinde köroğlu
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap