• alakasız bir adama yönlendiği için hakkında az şey biliyor olsam da yazıyım dedim.

    ortaçağda mevzunun "cadılar" ve onların dine aykırı davranışları olan dönemde yaşamış iskoç bir papazmış. en çok da kadınların yönetici ve güç sahibi olmasının incil'e aykırı olduğunu belirttiği "the first blast of the trumpet against the monstruous regiment of women" isimli yayınıyla biliniyormuş.

    https://en.wikipedia.org/…struous_regiment_of_women
  • 16. yüzyılda yaşamış, church of scotland'ın kurucusu olan presbiteryen din adamı. university of st andrews'in meşhur mezunlarından biridir ayrıca.
  • iskoçya tarihinin tartışmalı figürü, calvin'in öğrencisi, koyu protestan bir din adamı. britanya'daki mezhep çekişmesi zamanında yaşamış ve katolik iskoç kraliçesi mary stuart'ın karşısında yer almıştır. edinburgh'da royal mile üzeride, kendisinin bir zamanlar yaşadığına inanılan bir ev görsel görsel vardır. bu evden çok yakınındaki st. giles' katedrali'ne görsel gidip o ünlü ve ateşli vaazlarını vermiştir.

    edit: calvin ile bağı da şu şekildedir; fransız kökenli katolik iskoç kraliçesine (bkz: marie de guisse) karşı yapılan ayaklanmanın elebaşlarından olduğu için fransızlarca tutuklanıp fransa'ya götürülerek kürek cezasına mahkum olmuştur. serbest bırakıldıktan sonra da cenevre'de calvin'e sığınmıştır.
  • stefan zweig kendisinden hiç güzel şeyler söyleyerek bahsetmez:

    "john knox belki de tarihin tanıdığı dindar fanatiklerin en kusursuz tipidir, ara sıra da olsa içten gelen bir neşeyle ruhu kabaran luther'den daha katı, hitabeti ışık ve parıltıdan yoksun olduğu için de savonarola'dan daha sertti. son derece dar görüşlü bir kişiliğe sahip knox, sadece kendi düşüncelerini esas alan bu dar görüşlülüğüyle kendi gerçeklerinin gerçek, kendi faziletlerinin fazilet ve kendi din anlayışını benimseyenlerin hristiyan olduğuna inanan biri olmuştu. kendisiyle aynı düşünceyi paylaşmayanlar cani, taleplerinin tek bir harfinden dahi uzaklaşanlar şeytanın uşakları oluyordu. knox, kendi benliğiyle büyülenmiş bir kimsenin korkutucu cesaretine, dar görüşlü ve kendini beğenmiş bir delinin ihtirasına ve kendi doğruluğuna inananların iğrenç gururuna sahip adamlardan biriydi: katı davranışlarında tehlikeli bir haz alıyordu, hoşgörüsüzlüğünde fikirlerinin tartışılmaz olmasının verdiği ürkütücü bir zevk vardı. dalgalanan uzun sakalıyla, bir iskoçyalı yehova gibi st. giles kilisesi'nin kürsüsüne çıkan bu neşe katili adam, bu killjoy, vaazını dinlemeyen, kendi dinsel anlayışına harfi harfine uygun olarak tanrı'ya hizmet etmeyen kayıtsız ve gamsız şeytan nesline ağır hakaretler ediyor ve lanetler okuyordu. çünkü bu koyu fanatik adam, haklılığını kabul ettirme başarısından daha büyük bir başarı ve kendi adaletinin üstünlüğünden daha üstün başka bir adalet tanımıyordu."
hesabın var mı? giriş yap