• kendisini yazar, konuşmacı, pazarlama stratejisti ve metin yazarı olarak tanımlıyor.

    ülkemizdethe secret filmindeki konuşmacılardan biri olarak tanındı, daha sonra türkçe'ye çevrilen the key ve zero limit kitaplarıyla bestseller listelerine girdi.
    dünya çapında ise bu çalışmalarından önce hypnotic marketing konseptiyle yazdığı kitaplarla ünlendi, çıkarttığı e-book ve audio book'ların haddi hesabı yok, oluşturduğu e-mail ağı ile her gün tüm dünyada milyonlarca kişiye ulaşıyor, internet pazarlaması konusunda bir dahi.

    daha detaylı bilgiye http://www.mrfire.com/ adresinden ulaşılabilir.
  • hipnotik yazarlık konseptini anlattığı kitabı türkçe'ye kelimelerle iknanın psikolojisi adıyla çevirilmiştir. kişileri satın almaya yönlendirecek sonuç odaklı metinler oluşturmak konusunda dikkate değer fikirleri vardır. bu nedenle özellikle reklam metin yazarları; pr bültencileri ve sosyal medya içerik üreticileri için referans kişidir. bu meslek grupları açısından okumamak olmaz kişidir.
    ancak...
    herifin tipini görür görmez (http://www.mrfire.com/…2014/11/dr-joe-vitale-01.jpg) ilk dilinizin ucuna gelecek söz (benim geldi) "çok riyakar ve üçkağıtçı bir tip" olacaktır.
    bu tipten bu kadar "yazmanın sırlarına vakıf bir adam çıkar mı"; valla şaştım.
  • zero limit kitabını okuduğum yazar. gerçekten çok etkili yöntemler denedim ve faydasını gördüm.
  • “zero limit: ho”oponopono antik hawai öğretisi;

    bir affetme,tövbe ve değişim sürecidir.
    bütün sorunlar düşünce olarak başlar.
    ama sorun bir düşünceye sahip olmak değildir. sorun bütün düşüncelerin acı dolu anılarla-kişilerin, yerlerin ya da nesnelerin anıları-aşılanmış olmasıdır.
    ho' opono pono yapmak için, sorunun ya da yanlışın ne olduğunu bilmek zorunda değilsiniz. tüm yapmanız gereken fiziksel, zihinsel, duygusal ya da her ne ise deneyimlemekte olduğunuz sorunu fark etmektir. fark ettiğiniz zaman, sorumluluğunuz hemen arınmaya, özür dilerim, lütfen beni affet demeye başlamaktır.

    ho' oponopono da kişi içindeki yanlışları düzeltmek için sevgiyi talep eder. “özür dilerim. içimde sorun olarak kendini gösteren ne olup bitiyorsa, lütfen beni affet” dersiniz. böylece sevginin sorumluluğu kişinin içindeki kendini sorun olarak ortaya çıkaran yanlışları tamamen değiştirmek olur.
    eksiksiz sorumluluk her şeyi kabul etmek demektir. hatta hayatınıza giren insanları ve onların sorunlarını, çünkü onların sorunları sizin sorununuzdur. onlar sizin hayatınızdalar ve eğer hayatınızın tüm sorumluluğunu alıyorsanız, o zaman onların deneyimlemekte olduklarının da tüm sorumluluğunu üzerinize almak zorundasınız.
    bunu yaşamak, yaşamı asla eskisi gibi olmayacak şekilde değiştirmektir.
    tek kesin yol “seni seviyorum” iledir. iyileştirmenin anahtarı bu koddur. ama bunu kendi üzerinizde kullanırsınız, başkalarının değil. onların sorunu sizin sorununuzdur, unutmayın dolayısıyla onlar üzerinde çalışmak size yarar sağlamayacaktır. onların iyileşmeye ihtiyacı yok, sizin var. kendinizi iyileştirmelisiniz. hafıza düşünmektir. esinlenme izin vermektir. çoğumuz esinlenmeden kat kat fazla hatıralarla yaşıyoruz. bunu bilinçsizce yapıyoruz. çünkü bizler genelde bilinçsiziz.

    sürekli arınma kolay değildir.yaşamınızda rol alan tüm unsurları anlamak zorunda değiliz.onları serbest bırakmalıyız.güvenmeliyiz.

    o halde;

    seni seviyorum…

    özür dilerim..

    llütfen beni affet..

    teşekkür ederim..”
hesabın var mı? giriş yap