*

  • akraba ya da arkadaş ortamlarında jeoloji muhendisi oldugunuz öğrenildiğinde "evladım deprem ne zaman olcak hihihihi" tadında esprilere maruz kalmanızı sağlayan universite bölümü..

    (bkz: odunla dovulesi insanlar)
  • taban puanları gayet dusuk olmasına ragmen zor bir bolumdur… hicbir muhendislikte bundaki kadar sozel dersi olmadigi rivayet edildigi icin bahsi gecen bolume girmek isteyen ogrencilerin simdiden ezber manyagi olmaya hazirlanmalari gerekir.ayrica bazi dusuncesiz kisilerin, hatta zaman zaman bolumdeki hocalarin yaptigi “bu meslekte hic is yok, mezunlarin hepsi acikta” geyikleri de ogrenciler icin son derece heves kirici olmaktadir.beri yandan odtu gibi teknik universitelerde uygulama derslerine daha cok agirlik verildigi icin buradan cikan bazi mezunlarin yeri geldiginde ayda 2000 usd gibi rakamlari begenmedigi de unutulmamalidir.
  • bu bölümde ezber manyağı değil, ezber "ilahı" olmanız gerekir. jeolojik zaman tablosunun tam halini ilk gördüğünüzde attığınız çığlıktan tutun, zorunlu kamp stajında 15 gün boyunca sabah 7 - akşam 5 arazi çalışmasına kadar bilumum zorluğu da içerir bu bölüm. bir süre sonra kafanızı sapıtırsınız, beyniniz pelte olur ve arkadaşlarınıza "çört" demeye başlarsınız (bana dediler de). çok zor, çok. bayanlara tavsiye edilmiyor. erkeklere de ben tavsiye etmiyorum. sadece kaçın.
  • kendisine verilen değer,önemi ile ters orantılı olan mühendislik.ülkemizde herşeyin rant olduğu bir dönemde imar projelerinden büyük parsayı kapmak isteyen inşaat mühendileri tarafından geri plana itilmiştir.ayrıca öss sayesinde hayata sınav insanlara da taban puan gibi bakan bir zihniyetin,sırf puanına bakarak küçümsediği bir mühendisliktir.
  • hangi bölümü kazandınız dendiğinde jeoloji mühendisliği yanıtını alan insan bir zamanlar 'oda neymiş ki' sorusunu sorunca hayda yinemi diyerek anlatmaya başladığınız, fakat bir dönemin ünlü depremleri ile meşhur olan, ama bu sayede deprem mühendisi gibi görülen, üni hayatında neşeli arkadaş ortamlarının olduğu, nelel bölüm bitirme yılının 5-6 sene ortalamada olan, okulun son senesinde nerde çalışacağım diyerek çıktığın bölümdürki, mezunlarının %70 nin bankacılık ve benzeri işlerde çalışmasıyla meşhurdur.
  • sadece üniversite diploması için okunmaması gereken bölüm... zira ağrısız-sızısız sizden çok daha az şey götürüp, sonuçta size yine üniversite diploması veren bir sürü başka bölüm var.
  • mezunların; baraj, tünel ve otoyol inşaatlarında kolayca iş bulduğu üniversitede (en azından itu odtu için böyle) he bi de unutmadan eğer mühendislik jeolojisi ile ilgili çalışmayı isterseniz. ayrıca ülkemizde birçok geyiğe malzeme olan bor madeni ile de çalışırsanız parayı bulabilirsiniz bunun için de maden yatakları üzerine çalışmanız lazım, mermer bakımından da zengin olan türkiyede yine maden yatakları çalışacak olursanız önünüz açık.
  • girmesi kolay, çıkması zor bölüm.

    dışarıdan bakılınca, insanlar ilk olarak bölümün kolaylığını/zorluğunu öss puanını baz alarak belirlerler. jeoloji müh. bölümünü, mühendislik fakültesinde en düşük puanlı bölümlerdendir. böyle olunca sanki diğer mühendisliklerden daha kolay olduğu düşünülür. halbuki işin aslı hiç de öyle değildir. ders içeriklerine bakıldığında ve alınan kredi sayısına bakıldığında jeoloji müh. en zor bölüm olarak karşımıza çıkmaktadır.

    en musallat işleri olan bölümdür jeoloji mühendisliği. şöyle ki, harita kampı, topoğrafya stajı ve diğer derslerdeki arazi uygulamaları. ve tabi ki zorunlu staj... diğer mühendisliklerde böyle bir şey yoktur, staj haricinde.

    ama en zevkli mühendisliktir jeoloji mühendisliği. tabi ki iş bulabilirseniz. dağlarda, taşlarda, doğayla iç içe yaparsınız mesleğinizi.
  • kazandığını öğrenince karmaşık duygular yaşarsın, ilk sene pek birşey anlamazsın, ikinci sınıftan sonra ilgini çekmeye başlar ve seversin, üçüncü sınıfın yazında arazi kampına gider ve hiç bir bölümün olamayacağı kadar okul arkadaşlarınla samimi olursun, dördüncü sınıfta gelecek korkusu sarar, mezun olunca mesleğini yapamayacağın gerçeğini kabullenirsin ve %90 gider bankacı olursun.
  • mezun olunması kazanılmasından kat kat zor olan bölümdür.

    birçok meslek gibi esas problemler çalışma hayatında başlamaktadır.

    eğer devlet kurumlarından birinde (mta, türkiye petrolleri ao v.b.) çalışma piyangosunu kazanırsanız ne ala, arazide çadır kurup okey oynayabilirsiniz ve hatta bunu için ek üçret, görev yolluğu falan bile alabilirsiniz.

    şansız çoğunluktan biri iseniz; mesleğinizi yapmak için özel sektörde maden firmalarında köle-mühendis olarak çalışmanız, yeraltı madenlerinden örnek toplayarak, taşları elleyerek, sondaj çamurlarına batarak ömür törpülemeniz gerekmektedir.

    daha da zorunu başarmak isterseniz, serbest çalışırsınız. serbest çalışan bir jeoloji mühendisinin iş hayatı diğer meslaktaşlarına göre bence en zor olanıdır. hem de yeni mezun iseniz oda başkanının "okulda birşey öğretmiyorlar, zemin etüdünü öğrenmen, rapor yazabilmen için senin bir-iki yıl deneyimli mühendisin yanında (asgari ücrete yakın bir bedelle) çalışman lazım" diyebilir. odanın mühendislerin haklarını korumak iddiasıyla öne sürdüğü büro tescili şartlarını gördükten sonra "başlarım odanın yapacağı işe" hissiyatı oluşabilir. öyleki oda, bir jeoloji mühendisinin serbest çalışmasını ve hatta başka bir şirkette istihdam edilebilmesini zorlaştırmak için elinden geleni yapmıştır. bu şartları sağlayıp aşabilirseniz karşınıza yeni engeller çıkacaktır. çift imza olayı, inşaat mühendisleri ile kapışma, mimarlardan, mütahitlerden iş koparma, paranı alabilmek için resmen savaşma ve benzeri zorluklar sizi beklemektedir.

    yada tüm bu olayları bir kenara itip, bilgisayar deneyiminizle devletin alakasız bir kurumuna sözleşmeli olarak girip, bir işletme mezunun yaptığı işi yaparak kafanız rahat bir şekilde çalışırsınız. masanızda oturup bir gün aynı kurumda kadroya geçme hayalleri kurarsınız.

    her şeye rağmen mühendislik branşları arasında en eğlencelisi, en sağlıklısı, en doğalı bence.

    ayrıca (bkz: entry nick uyumu)

    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap