jenosit *
-
yunanca genos (ırk, millet) ve latince caedere (öldürmek) kelimelerinden bozmadır.
-
(bkz: genocide)
-
ağlayanın gözlerinden dökülen anlamdır,
anlam yerle bir olur, parçalanır sahipsiz,
su olur akar, çığrından çıkar,
ardından cenazesi bile kaldırılmaz,
intihar etmiş ya hani.
sanki bir anlam bulmak, çok kolaymış gibi.
oysa anlamı ikiye bölsen içinden biz çıkarız,
biz, yerle yeksan olur, düşer parçalanır
ve hemen unutuluruz.
ağlamak katliamdır da,
kendimiz bile bazen buna seyirci dururuz. -
(bkz: soykırım)
-
1930larda ortaya çıkan, nazizmin bir ürünü olan sözcük. bu sözcüğe 1990ların iç savaşlarında etnik temizlik terimi eklenmiştir.
-
terim olarak ilk defa polonyali yahudi avukat rafael lemkin tarafindan 1943'te tanimlanmistir.
-
"soykırım" yerine bu sözcüğü kullananlara soykırım yapacaksın arkadaş. itici, özenti bir sözcüktür. benzerleri için:
(bkz: destinasyon)
(bkz: lokasyon) -
filisid ve homisid ile çağrışımsal kökeni var, ve fakat üstüne laf söylemek çok zor. sözün bittiği yer.
"son yıllarda, son temizleme olayından sonra, bu inanç ölmeye başladı. kökenlerimize ilişkin belirli görüşleri tartışmayı artık pek az kişi tartışmaya değer buluyor." susan sontag - i, etcetera
(bkz: genocide), jenosid, soykırım
(bkz: hermann göring/@ibisile) -
(bkz: kültürel jenosit)
-
20.yy’ın insanlık suçu.
almanların yaptığı zulme verilen adın yanında, 3 milyon sivil, 9 milyon alman ölmüş, 12 milyon kişide sürgün edilmiştir. jenositi kelimelerle rakamlarla ifade etmek imkansız.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap