• iyi bir fotografcıdır kendisi. hazret-i isa diye çagırırım kendisini küçüklügümden beri
  • külliyatli bir fotograf ekipmani koleksiyonu vardir bunun galata'daki ofisinde. güzel lakirdiyi sever bir kisidir..
  • eski kaset kapaklarinda gordugunuz fotograflarin kitap kapaklarinda ya da yazarlari arkadaki fotograflarinin cogunu cekmis olan fotografcidir.
  • bir sure ders aldigim son derece yetenekli bir fotografci. uzun bembeyaz pamuk gibi sakallari vardi son gordugumde. kisa da boyludur zaten, sirinler sirini bir amcadir. ofisi her turlu zerzevat ile doludur. muthis bir resim arsivi, muthis bir makine koleksiyonu vardir. ayrica ofisin duvarlari calinti sokak tabelalari ile kaplidir. kisin iyi isinmaz bu ofis. cihangir'de yasamaktadir.

    o, unlu, kirmizi karanfil tarlasinin uzerine nazim hikmet siluetinin kolaji da isa celik'e aittir. lisedeyken bile arkadaslarinin fotograflarini cekip onlara satarak para kazanmaya calisan; yanilmiyorsam ilk uc sergisini odunc makineyle cektigi fotograflar ile acmis; sabah otobusle ankara'dan istanbul'a donerken bir konaklama tesisindeki sokak lambasini aksamustu isiginda hayal etmis, istanbul'a dondugunde dayanamayip ayni gun tekrar ankara otobusune atlamis ve lambayi aksamustu isiginda yakalamis; laf atanlara aldirmadan en az 150 cm'lik kabagi sirtina vurup istiklal caddesi'nde yurumus bir adamdir kendisi.
  • isa celik'in (bkz: naldöken) adinda bir öykü kitabi cikmistir yakin zamanda.
  • bir adamın, el yazısı hayalindeki bir resim, fotoğrafları gözlerindeki düşünceler, fikirleri ise kalemindeki ağırlık ise üstüne babacan ,üstüne kedi sever,üstüne sıfır kompleksliyse bu adam isa çeliktir. çok sevdiğimiz bir fotoğraf sanatçısıdır kendisi.
  • beni bir koleksiyona başlatmış değerli fotoğrafçı.
  • istanbul kültür üniversitesi'nde okurken fotoğrafçılık derslerimize giren, taksim' deki atölyesinin galata kulesi manzarası harika olan, fotoğraf aşığı, sıcakkanlı, pamuk sakallı, tanışılası dost insan.
  • "dur gitme" adında öykü kitabı da vardır..
    "sarı saçlı çocuk, aldı başını gitti...
    beş gün geçti, beş ay geçti, beş yıl geçti aradan..
    beş kez çiçeğe durdu ağaçlar, beş kez yaprak döktü..."
  • bilgiyi daha çok iktidar için istediğini sezdiğim,
    ününü, -en azından büyük kısmını- üdeba çevresiyle geliştirdiği dostluklara borçlu olduğunu sandığım,
    ara gülervari bir huysuzluğu giyinmiş ama güler'in aksine, bunu kendine pek yakıştıramayan
    ak sakallı fotografçı.
hesabın var mı? giriş yap