• bişreysel veya küçük ekipler tarafında yaratılan, finansal destekleri olmadığından başarıyı oyun mekaniklerindeki yenilikler ve/veya cinliklerle yakalayabilen oyunlardır. 2d olanları çoktur ve daha çok dijital dağıtım* sayesinde ayakta durabilmektedirler sektör olarak.
  • "elit" bir oyuncu kimliğinin parçası olarak kucaklanıp benimsenmeye başlayan yapımlar.

    büyük kitlelere ulaşan her medyanın kendi alt-kültürünü, kendi iç tepkisini yaratması gibi oyun sektörü de kendi ejderha ve kahramanlarını yaratmaya başladı. futbolun sadece futbol olmadığını bohem bir iç çekişin ardından vurgulayan eskinin sosyal demokrat kitlesi, bağımsız sinemanın "kamera" dediği anda kendinden geçen fetişist seyirci topluluğu şimdi de oyun sektörüne bir temsil heyeti adamış olmalı. büyük bütçeli ana akım oyunlara dudak büken, sektörün kendini tekrarlayışına veryansın eden bir kısım oyuncu bağımsız oyunlara misyon yüklemekten kendini alamadı; tüm büyük yayıncılar şeytanın kapitalist köleleri olarak lanetlenirken, bağımsız oyunlar oyunculuğun "ruhunu" yitirmeyen cesur özgürlük savaşçılarının kadim zanaati gibi görülüp yüceltilir oldu. onlarca saat the binding of isaac oynamış ve oynamakta olan biri olarak derdim kesinlikle bağımsız oyunlarla değil. onları fetişçe, elitçe, snobça övenlerde. ios'ta 1 dolara ancak müşteri bulacak bir yapımı pc platformunda 10+ dolara pazarlamaya kalkanların kötü bir oyun yaptıklarını söylediğinizde call of duty serisini en düşük zorluk seviyesinde ve taparcasına oynayan et beyinli bir embesil muamelesi görüyorsunuz çünkü. halbuki tıpkı yüksek bütçeli oyunlar gibi, bağımsız oyunların da büyük çoğunluğu bok gibi. dolayısıyla bir takım oyunlara özgünlük savaşçısı ünvanı verip henüz oynamadan yüceltmek pek levrekçe.
  • indie oyunların snob bir kimliğin bir parçası olarak benimsenmesi bence günümüzde olabildiğince en aza inmiş bir şey, çünkü 5-6 yıl öncesinin aksine indie oyunlar artık seslerini rahatça duyurabiliyorlar ve hatta bir şekilde satıp para da kazanabiliyorlar. en anaakım oyun yayını bile indie oyunlara yer yer reviewlarda, podcastlerde vs. yer veriyor. yani nereden bakılırsa bakılsın introversion games'in zamanında gayet de benimsediği (benimsemek zorunda olduğu) "biz son bedroom programmer'larız, publisherınız da retailiniz de yerin dibine girsin ibneler" tavrından oldukça uzaktayız artık.

    indie oyun'lara bir misyon yüklenmesi yeni bir şey değil, hatta oyuncuların yaptığı bir şey hiç değil: o misyon bırak oyuna dair yorumları, henüz oyunun duruşunda, "indie :)" olarak sınıflandırılmasında varolan bir şey, indie'lerin çıkış noktasına, varoluş sebebine falan dayanan bir nitelik. zaten diyelim ki cidden böyle bir kitle var ve indie oyunları nedensiz yere yüceltiyorlar, "sığlığınızı sikeyim sizin" demek de bir noktada aynı şeye denk geliyor: indie oyunlara kendi kafandan bir değer, bir özellikler çerçevesi biçiyorsun. yoksa evet, hakikaten de indie oyunlardaki bok gibi oyun oranı büyük bütçeli oyunlardaki bokluktan daha fena bir durumda. 1 tane super meat boy, to the moon için yüzlerce öğrenci oyunu, bir gazla yapılmış oyun, cv doldurgacı şeyler var.

    hani düşününce aslında bence bu noktada eleştirilecek şey direk snoblardan ziyade o snobların oluşmasına sebep olan mekanizma. o mekanizmayı da ben direk indie camiasında görüyorum. eyvallah oyunları satmak çok önemli tamam, ama sen "müthiş bundlelar yapıyoruz, gönlünden ne koparsa be, hepsi de iyi oyunlar ha ;)" ayağına, bir noktadan sonra herkesin ismini duymaya, alışmaya başladığı 50-60 oyunu sürekli yeniden yeniden pazarlarsan millet de sadece onları bilir, onları oynar, indie oyunları sadece o çerçeveden ibaret sanır. yani eğer o snob-dalyarak-mal ekip öyle bir hal ve tavırdaysa indie oyunların o burun kıvırdıkları mainstream'den bu kadar kopuk olmamaya başlamaları gerekir sanıyorum. özgürlük savaşçısı olarak lanse edilmeleri sırf elitistlerin işi değil yani, öyle düşünülmeyi seviyor da ibneler.

    oyunlar iyi, o ayrı.
  • özellikle ülkemizde gerektiği ilgiyi göremediğini düşündüğüm oyun sektörü. elimizden geldiğince çektiğimiz programlarla yardımcı olmaya çalışıyoruz. http://www.bolumsonucanavari.com/…_3_bolum-4383.htm
  • yüzlerce çalışanın olduğu dev stüdyolarla, milyar dolarlık yapım şirketleriyle, milyonlarca dolarlık bütçelerle verilemeyen eğlenceyi, yaratıcılığı, atmosferi; -çoğu zaman- üç-beş kişilik yapım ekibiyle, birkaç bin dolarlık bütçeleriyle, yayıncısız en sade ve en müthiş şekilde veren oyun türü.
  • en sevdiğim oyunların adını aldığı tür. eğer olmasaydı oyun denen türden zevk alamazdım. terraria, magicka, don't starve. neredeyse hepsi "tıripıley" * oyunlardan kat kat zevkli. eğer grafiklere takılmayan birisiyseniz indie game türü en iyisidir.
  • bazı indie yapımcılar/dolandırıcılar bildiğiniz eşeğin şeyine su kaçırmış durumdadır. oyun yapımına başlanıyor, 1 ay çalışmayla leşo bir şekilde steam'e konuluyor -early access adında- sen de aa bu oyunu bekliyordum deyip fahiş fiyatı nasılsa satın alıyorsun ve içinde patlıyor. niye? çünkü daha bitmesine 12335 yıl var.

    indie yapımcılar sanırım braid, limbo, super meat boy, fez vb. yapımlardan sonra oyun yapmak yerine milleti dolandırmak üzerine ustalaştı. hakkında çok fazla kavga var ama early access oyunlardan birisi de dayz. bunun arma modunu oynarken standalone versiyonu çıkınca anında bastım 30$'ı ve aldım ama adamlar hiç bir şey katmamış resmen. forumlarda eleştirince alınıyorlar üstelik. oyun çıkalı aylar oldu ve sen hala kapı, duvar, zombie bug'larını düzeltmeyip, üzerine eleştiri alınca ama bu alpha diyorsun. bir de bu salakları savunan süper salaklar var. kendisini gamer zannedip "ama dostum sektör bu şekilde" diyorlar.

    ulan bir oyun çıktı spintires diye adamlar 20$'a satıyor ve yapımı sadece bir kaç ay sürdü, o adamların suçu ne?

    şimdi prison architect oynuyorum. çok pahalı diye almamıştım ve humble bundle'da ucuza bulunca kaptım hemen. oyunu 1.5 yıl önceden hatırlıyorum early access'di hala öyle. ulan ne katmaya çalışıyorsun daha? tamam bitsin early access geç beta'ya falan ne bileyim.
  • playstation ve xbox'ın exclusive oyunlarının karşısında durabilecek oyun topluluğudur. pc oyuncularının en büyük kozudur.
  • (bkz: clash forward)
hesabın var mı? giriş yap