imam şamil
-
imam şamil esir düştüğünde, ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş. rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. şeyh şamil, yemekte, aç gibi iştahla yemiş.
kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar:
— adama bak, demiş. beni de yiyecek. şeyh şamil cevap vermiş:
— biz müslümanız. domuz eti yemeyiz.
hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için:
http://www.kafkas.org.tr/izbirakan/samil.html -
şeyh şamil yerine kullanılması daha uygun olan tamlama. çünkü şeyh sözcüğü sadece dinsel, mistik bir hava veriyor ama imam şamil salt bir tarikat şeyhi değildi. bir önder,bir liderdi. onun bu özelliklerini ise o zamanki terminoloji ile imam sözcüğü ifade ederdi.
-
dogru bir kullanımdır.cunku seyhligin aksine onder icin degil dava icin olume gidilir.
-
imamet makami o devirde kafkasyada devlet baskanligi anlamina geliyordu. bu yüzden imam samil, devlet reisi, lider, önder samil anlamindadir. yaygin kullanimi seyh samil olmasina ragmen dogru kullanimi "imam samil" seklindedir.***
en büyük oğlu gazi muhammed paşadır. -
hacca gitmeden istanbul'a uğrar. istanbulda, dünya üçüncüsü millilerimizin karşılandığından daha az görkemli, karşılanmamış*.
hacca gitmiş. hacda, o kadar çok rağbet görmüş ki, sonunda, kabe'nin tepesine çıkarılmış ve ordan hacılara seslenmiş.
medine'de vefat etmiş. cennet'ul-baki, mezarlığına gömülmüş. -
destandır.
şeyh şamil destani
şamil kafkas dağlarının hürriyet güneşidir
şamil atalarımın özbe öz kardeşidir
şamil'i bilmeyen atasını ne bilir
şair diyor ki; bayrakları bayrak yapan üskündeki kandır
toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır
ben de diyorum ki
benim vatanım sınırları kars'tan başlayıp edirne de bitmez
azerimin hürriyet, hürriyet diye haykırdıgı kıyılardan başlar
taa viyana kapısında biter
kur, aras coştukça
tuna volga taşdıkça
benim siirlerim okunacak
hazar çalkalandıkça benim ay-yıldızlı bayrağım
dalgalanacak
sormayın kimlerdenem
haralıyam a doslar
gizil bir kurşun aldım
yaralıyam a doslar
ben bilirem
senin de elinde ganlı bir libasın var
o şarkılar
o türküler
türkü söyler türküler
yaşar kalpde ülküler
bu ses arslan sesidir
bu ses bozkurt sesidir
bu ses demir perdeyi damla damla eriten
katerina petro'yu deli eden bir sesdir
bu ses taaaaa kafkaslardan kopup gelen
şeyh şamil'in sesidir….
elmas yildirim -
6 eylül 1859'da teslim olmasıyla rus-kafkas savaşı bitmiştir.
-
şeyh şamil davasına son derece sadık bir insandır bu uğurda çok sevdiği annesi ile arasında geçen diyalog da tarihe geçmiştir. bu olay şudur:
savaş dönemlerinde halktan bazıları artık teslim olalım anlaşma yapalım diye hayıflanmaya başlamıştır. bunun üzerine şeyh şamil teslim olmaktan bahsedene kırbaç cezası vermeyi uygun görmüştür. tabii bu durumda çekinen halk çareyi şeyh şamil'in annesine gitmekte bulmuştur ve annesini ikna edip çok sevdiği annesini kıramayacağını da düşünerekten konuyu bu vesile ile annesinin açmasını sağlamışlardır. annesi şeyh şamil'e teslim olma teklifini sununca şeyh şamil koymuş olduğu kanundan ödün vermemiş aynı cezayı annesine uygulamış sonra annesi cezasını çektikten sonra onu çok üzgün bir şekilde sırtında taşımıştır ve böylece davasının ciddiyetini görenler bir daha teslim olmak barış gibi kelimeleri kullanmamışlardır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/şeyh_şamil
avasas'ın uyarısıyla araştırmam sonucunda ikinci bir kaynakta ise olay şu şekilde yazmaktadır:
rus ordularının üzerlerine geldiğini gören çeçen'ler kadın ve çocukları kurtarmak için ruslarla anlaşma yapmak isterler. fakat bunun için imam şamil'in reyini almaları gerekmektedir. ne var ki, bu hususta imam şamil'in zerre kadar taviz vermediğini ve düşmandan yüz çevirmeyi idamla cezalandırdığını bilmektedirler. neticede kura ile iki kişi tesbit edip şamil'e gönderirler. bu elçiler önce imam şamil'in anasını ziyaret ederek, şamil'in muvafakati için aracı olmasını rica edip yalvarırlar. şamil'in anası yalvarmalara dayanamayıp oğluna tavassutta bulunur.
bu durumu gören şamil, derin üzüntü duyar. canevinden vurulur. çünkü düşmanla anlaşmanın cezası ölüm, anlaşmak için aracı olmanın cezası ise yüz sopadır. yirmi beş senelik şanlı mücadele esnasında bu hükümlerden zerre kadar taviz vermemiştir.
uzun tefekkürden sonra hükmü verir. anasına yüz sopa vurulacaktır. bu hükmü işiten ananın cevabı şudur:
"oğul, allah'ın adaletini yerine getirmeden bir lahza geri durursan sana verdiğim sütü helâl etmem."
şamil anasının cezasını çekmeyi üzerine alır ve kendisine yüz sopa vurulmasını ister. emir kesindir. müritleri kendisinin yerine cezayı yüklenmek isterlerse de şiddetle reddedilirler. neticede ceza en ağır şekilde uygulanır ve imam şamil'e yüz kamçı vurulur.
"mukaddes dâva uğruna, bin ana ve bin şamil feda olsun!" diyen imam şamil, anasına ait küçük bir vatanî ihmal ve gafletin cezasını bizzat kendisi tekeffül etmiş ve ödemiştir.
http://www.sevde.de/tarihe_san_ver/seyh_samil.htm -
"ben kafkasya'nın hürriyeti için silaha sarılan muhariblerin en hakiri şamil, tanrı'nın himayesini çarların efendiliğine feda etmemeye ahdeden özü-sözü doğru bir müslümanım. çar birinci nikola'yı tanımadığımı, onun iradesinin bu sarp dağlarda sökmeyeceğini general klugenov'a anlayabileceği bir dilden tekrar tekrar söylemiştim. sanki bu sözler taşa söylenmiş gibi, çar ile görüşmek üzere beni hala tiflis'e davet edip duruyorsunuz. bu davete asla icabet etmeyeceğimi şu mektubumla son defa olarak size bildiriyorum. bu yüzden fani vücudumun parça parça kıyılacağını ve sırtımı verediğim şu vatan topraklarında taş üstünde taş bırakılmayacağını bilsem, but kat'i kararımı asla değiştirmeyeceğim. cevabım işte bundan ibarettir. nikola'ya ve kölelerine böylesine malum ola"
cafer barlas'ın kafkasya'nın kurtuluş mücadelesi isimli kitabından.. -
(bkz: imam şamil sam)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap