241 entry daha
  • tanıdığım bir zamanlar bakire olan bir kadın aldatılmış ve sevdiği birine adanarak bu işi yapmak yerine -ki o zamanlar romantik amaçları varmış- tinder'dan biriyle bu işi yapmış.

    böyle yapmayın mesela.

    sonrası daha trajik. bir kaç kişiden sonra doyumsuzlaşarak yapabileceği her şeyi yapmayı başlamış. tinder da yetmemiş, farklı organizasyonlar, grup seks deneyimi ve bir çok şey. seks artık olağan bir şey olmuş, uzun süredir sevgilisi yok ve bağlanabileceğine de inanmıyordu mesela. daha kötüsü mutsuzdu. bana şey diyordu: "buluşmadan önce çok heyecanlanıyorum, sonrasında ise bir şey kalmıyor. aşk vs, seneler önce vardı, artık yok. olsa da sadakat duymuyorum."

    tabii ki benimle de aynısı oldu. bir kere görüştük. * bu tip tanıştığım tek kadın bu değildi. böyle bir kadın için siz çantasınız. o asla mutlu olmayacak ve asla bir erkekle yetinmeyecektir. bununla aynı formatta yaşayan bir erkek güzel bir kadına yine kolaylıka aşık olup, romantik hedeflerle hayatını o kişiye adayabilir ama tersi mümkün değildir.

    sizce neden böyle oldu? ben biliyorum.

    pair-bonding denen bir olay var. insanların evrimsel olarak birbirini çekici bulmasına, aşık olmasına ve bağlılığa sebep oluyor. seksi özel bir şey olarak algılamazsanız bir yerde "ana yaşam sevincinizi" kaybedersiniz. evrim ana yaşam sevincini oluşturur. devamlı partner değiştirmek oksitosin yani bağlanma hormonu seviyenizi hızla düşürecektir.

    özellikle kadınlarda bu süreç "seçim" hakkını elinde tuttukları için daha zor gerçekleşir ama gerçekleştiğinde erkeklerden daha sert şekilde meydana gelir. tabii genetik faktörler de geçerli. bazı kadınlar dağıtmaya daha meyilli oluyor. kadın doğası gereği seks konusunda daha kırılgan bir varlık. seksi bu yüzden zor sunmaya evrimleşmiştir ki zaten çocuğu yapan taraf olduğu için böyle de olmalıdır.

    kadın yaratılış itibariyle; erkek gibi değildir. doğru genleri alabileceği güçlü erkekleri seçmek üstüne evrimleşmiştir. seksi sadece zevk için değil, o erkeğe bağlanıp bağlanmadığını içgüdüsel olarak kontrol etmek için de yapar. dr. buss kitabında kaybı büyük olarak açıklamıştır. her türde dişiler buna uygun şekilde adapte olmuştur. çünkü tek yumurtaları vardır. erkeğin 10 dakikası gider, kadının 9 ayı gider. erkekte risk yoktur, her durumda mekanik olarak boşalır ki evrimsel mekanizması hızlı döllemeyi gerektirir, aksi halde türünü devam ettiremeyebilir. kadında risk büyüktür. orgazm olması için bağ kurması gerekir. kompleks sosyal varlıklar olduğumuz için işin içine psikolojik etmenler girer ve kadın yatırım yaptığı erkekten duygusal tatmin bekler, olmazsa hayal kırıklığına uğrar. örneğin ilişkilerde kadın daha zor yatırım yapan, erkekse devamlı kadını etkilemeye çalışan taraftır. kadın bu özelliğini kaybeder ve seksi kolay sunarsa, başarısız ilişkileriyle doğru orantılı olarak bağlanması daha da zorlaşır. unutacağım derken de ruhundan bir parçayı bırakır. işte erkek bu sebeple sekse daha güç ulaşır. hayat kadınlığı diye bir meslek var. siz hiç kendini becertmek için genel eve giden kadın gördünüz mü? (ref: dr. david buss - evolution of desire)

    başka bir örnek de şu olabilir: bir kadın, erkeğin geçmişinden etkilenirken, erkeğin iyi hissetmediğini, kıskançlık duygularına boğulduğunu görürüz. bu da erkeğin doğası ile ilgilidir. çünkü yüksek testosteron rekabet ve sahip olmaya sebep oluyor ki kadında bu hormon yok denecek kadar azdır. biyolojik-evrimsel sebepler bir yana, bilişsel olarak da kadınların kendini daha çabuk kandırdığını ve vazgeçebildiğini görüyoruz. şurada güzel bir açıklama var:
    (bkz: erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması/@smit)

    kadın güvene bu kadar önem verdiği için rastgele ilişkiler yaşarsa "güven" parametresini yitirir. bağlanma konusu oksitosion miktarı ile de açıklanabilir. örneğin kadın ilişkilerde güven ve bağlılık için oksitosin salgılar ve araştırmalara göre bu kadın orgazmını şiddetli şekilde destekler fakat maksimum doğurganlık yaşından uzaklaşan kadın(24) bir daha bu düzeye erişemez. o tatmini yaşamak, bağlanmak ve doygun bir serotonin ve dopomin düzeyi için devamlı dener ama bulamaz. bulamadıkça da bağlanma yeteneğini iyice yitirir. erkekte ise sperm yayma ihtiyacı daha çok olduğu için çok ilişki yaşasa bile ciddi bir kayıp yaşamaz. istatistikler de bunu gösteriyor. (referans)

    kadın domine edilmekten hoşlanan bir varlıktır. en feministi bile seks esnasında "beni becer, oramdan-buramdan sik, bana orospum de, ye beni, bitir beni" der. çünkü seks kontrolün ortada kalktığı kendi benliğinizin ortaya çıktığı bir andır. kadın ne kadar domine edilirse o kadar tahrik olur. erkek de tam tersi ne kadar domine ederse o kadar tahrik olur. şimdi işin evrimsel psikoloji kısmını geçelim soralım, bu şekilde zevk alan bir varlığın 10'dan fazla kişiyle birlikte olmasını dünya ortalamasında sizce kaç kişi hoş görüyle kabul etmiştir? işte bu araştırılmış ve istatistiklere göre erkekler kadınlara göre 2,5 kat daha fazla hayır demiş. kadınlar da tam tersi bakir olmayan erkekleri daha çekici bulduğunu belirtmiş, hele ki 2'den az ilişkisi olan erkekler itici bulunmuş.(referans)

    erkek için neden böyle değil? çünkü süreç testosteron hormonu sebebiyle daha mekanik. erkekte duygusal kayıp daha yavaşken, kadında bu süreç daha hızlı ilerliyor. çünkü doğamız tamamen farklı. kadın doğada seçicidir ve kötü seçimler yapması, rastgele ilişkiler kurması başta anlattığım örnekteki gibi "seçemediğini" gösterir ve kötü bir uzun ilişki adayı yapar. istatistiklere göre de evlilik öncesi 10'dan fazla ilişki yaşamış kadınların daha fazla boşandığı ve daha mutsuz oldukları görülmüş. erkeklerde ise nispeten daha yatay bir oran bulunmuş. özetle kadınlar kendilerini de düşünerek partnerlerini dikkatli seçmeye özen göstermelidir. (referans)

    (debe edit: düzenleme ve referans eklendi.)
77 entry daha
hesabın var mı? giriş yap