• hiç bir şeyin emek vermeden güzelleşmeyeceği gerçeği varsa ortada, gayet anlamlı bi şeydir. hep bir kişi tarafından yapılmıyorsa, yani karşılıklıysa da işe yarar. yoksa bütün emeklerinizin boşa olduğunu acı bir şekilde farkedersiniz.
  • ilişkilerin işveren-emekçi paralellinde yürütülmesidir sendikal yaklaşımlar pek sevilmez

    örn.

    konuşmacı-dostlar, gardaşlar hakkımızı aradığımız bu günde...
    (kalabalık tezahürat yapar)-susma sustukça sıra sana gelecek
    konuşmacı-kızılay meydanında toplanan 10000 emekçi kardeşimiz....
    (kalabalık tezahürata devam)-emekçi burada işveren nerede
    konuşmacı-hakkımızı almaya geldik....bugün leyla ile olan ilişkimizin 8. ayına girdi ve hala öpüşmekten ileri gidebilmiş değiliz, bu daha ne kadar böyle sürecektir artık canımıza tak etmedi miiiiiiii???
    (kalabalık tezahürata devam)-eveeet, sevişmek hakkımız söke söke alırız, sevişmek hakkımız söke söke alırız
  • tek taraflı gerçekleşir ve emek vermiş olanın - ben bu kadar emek veriimm.... sizlanmalariyla son bulan (bkz: yanilgi)durumu
  • "emek verdim son zamanlarda iliskiye" diye cumle kurularak her iki (3+4+...) tarafi da kasintiya sokan,iliskinin sonunu getiren soylem... keza hersey yolunda iken kimse emek+yemek hesabi yapmaz kanimca.
  • kendinden odun vermek olarak anlasildigi zaman, ciddi hatalarin ve gelecekte duyulacak turlu pismanliklarin habercisi olan eylem.
  • her ilişkide olması gerekendir; ilişkiyi besleyen, devam ettirendir ama verilen emek tek taraflıysa bir süre sonra emekleyen tek şey ilişkiniz olur.
  • sistematik olarak şöyledir emek:

    çamaşır bastırılır.
    rengi çıkana kadar bekletilir.
    durulanır.
    kurutulur.
    olduysa eyvallah, olmadıysa yallah..
hesabın var mı? giriş yap