• ibrahim şahin'in de aralarında bulunduğu birçok polis kökenli çetecinin avukatı. en son erdal doğan tarafından kendisini ölümle tehdit ettiği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
  • kendisine dokunanı yakan bir avukat.
    işkence suçlaması ile karşı karşıya kalan bir polisin aradığı tek isim.
    türkiye'yi polis devleti aşamasına götüren süreçte, katillerin "baba" diye andığı kişilerden biri.

    1986 ile 1995 yılları arasında istanbul emniyeti terörle mücadele şubesi'nin bütün işkence davalarını ücretsiz üstlenmiştir. bu yıldan itibaren (mehmet ağar dönemi) emniyet'in sözleşmeli avukatı olur ve polislere karşı açılan davalarda görev alır. bunların %80'den fazlası işkence davası olmak üzere toplamda 500'e yakın davaya bakar ve bunların bir çoğu da aşağıda sıralandırdığım ve kamuoyunun vicdanını yaralayan önemli davalardır.

    mesela,

    1992 yılında, sol çevrelerce çiftehavuzlar direnişi olarak bilinen ve ibrahim şahin gibi polislerin de aralarında bulunduğu memurların, yargısız infaz suçlamasıyla yargılandığı davada avukatlığı kendisi üstlenir. uzun bir yargılama süreci (11 yıl) sonucu bütün polisler beraat eder.

    1993 yılında, perpa katliamı sonucu açılan davanın da yardımcı aktörüdür kendisi. sağ teslim alınabilecekken 18 el ateş edilerek öldürülen 5 kişi için mahkeme, 9 polis memurundan 5'ine 3 yıl 10 ay hapis cezası verir, diğerleri beraat eder

    yine 1993 yılında, iki çocuğunun gözleri önünde 4 dev-sol'cu ile birlikte öldürülen bedri yağan'ın evine yapılan ve gayet ilginç otopsi ayrıntıları saklı operasyonda da polislerin avukatlığını üstlenen kişi kendisidir.

    1995 yılında, gazi mahallesi olayları olarak bilinen, polisin halkın üzerine ateş açması ve sivillerin ölümü ile sonuçlanan olaylar ile ilgili olarak polisler hakkıda açılan davada yine yelekçi avukattır. ancak suçlamalar reddedilemeyecek kadar apaçık, aleyhte karar verilerek geçiştirilemeyecek kadar kamuoyu gündemindedir. sonuçta iki polis memuru, gayet cüzi bir hapis cezasıyla hüküm giyer.

    1995 yılında, gülderen baran'ın gözaltında işkenceye uğraması ile ilgili davada, polis memurlarının avukatlığını üstlenir. işkence delilleri hekim raporları ile kanıtlanır. ancak, dava zaman aşımına uğrayarak failler beraat eder.

    1996 yılında, ikinci manisa davası olarak bilinen ve gözaltı sırasında bebeğini kaybeden devrim öktem ile medyaya yansıyan işkence olayında, fail mustafa taner paylaşan ve mustafa sara'nın avukatlıdır kendisi. dava da işkence olduğu hekim raporları ile kanıtlanır. aihm'de türkiye işkence suçundan ötürü mahkum edilir.

    1996 yılında, henüz 16 yaşındaki lise öğrencisi irfan ağdaş, kurtuluş gazetesi sattığı için polis tarafından durdurulmak istenir. ancak kaçmaya başlayan ağdaş, önce koltuk altından vurularak yaralanır. sonra da kalbinin ön tarafından giren kurşunla hayatını kaybeder. polisler hakkında dava açılır ve tabii ki, büyük avukat ilhami yelekçi bu sanıkların avukatlığını üstlenir. savunma makamı, vücudun ön tarafından giren ve kalbe ulaşan kurşunun nasıl ve nereden geldiğini açıklayamamalarına rağmen "meşru müdafaa sınırları içinde suç işledikleri" gerekçesi ile beraat ederler.

    yelekçi artık efsane olmuştur.

    1997 yılında, küçükköy'de polisin düzenlediği bir operasyon sırasında, spb üyesi süleyman örs, bir evin bodrum katındaki ufak bir göz odada saklanırken, 48 polis mermisinin vücuduna isabet etmesi sonucu hayatını kaybeder. "zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek" suçlamasından polisler hakkında dava açılır ve bu polislerin avukatlığını yine yelekçi üstlenir. kendisi hakkında açılan aynı tür davanın dördüncüsünden de sanık sami şen beraat eder.

    1999 yılında sendikacı süleyman yeter polis sorgusu sırasında işkenceye uğrar ve hayatını kaybeder. polisler hakkında "kötü muamele ve işkence" suçundan dava açılır ve ilhami yelekçi bu polislerin avukatlığını üstlenir. 2003 yılında dava sonuçlanır ve polislerden bir tanesi 4 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılır, bir tanesi ise beraat eder. firari olan diğerinin dosyası ayrılır.

    2000 yılında tikko üyesi olduğu iddiasıyla göz altına alınan erdal süsem'i itirafçı olmaya zorladığı, ancak kendisinin reddetmesi üzerine verdiği emirle polisler tarafından işkenceye uğradığı iddia edilir. hekim raporları ile kötü muamelede bulunulduğu kanıtlanır.

    2009 yılında, hrant dink davası'nda, sanık polislere avukatlık yapar. ayrıca, dink ailesinin avukatı erdal doğan'ı tehdit ettiği gerekçesi ile hakkında suç duyurusunda bulunulur.

    işin ilginç yanı, bu avukatın bir de askeri hakimlik geçmişi vardır. özellikle 1980 döneminde, sıkıyönetim mahkemelerinde görev almıştır. hatta 1965 yılında ısparta'daki 58. er eğitim tümen komutanlığı'nda askeri hakimlik yaptığı sırada, tümenin komutanı sonraları devlet başkanı olacak olan kenan evren'dir.

    jitem'in kurucusu olarak lanse edilen arif doğan'dan, mehmet ağar'a, papa suikasti ve ipekçi cinayetinin sanığı oral çelik'e kadar, günümüzde devletin bir çok kadamesine gelmiş yüzlerce bürokratla yakın ilişkisi vardır. ayriyetten, 2004 yılında polisler tarafından çalındığını ima ettiği bir kasası vardır ve bu kasanın muhteviyatında pek önemli belgelerin bulunduğu iddia edilmektedir.
  • 8 şubat 2015 te vefat etmiştir. hakkında fazla bilgi vermeyi ve yorum yapmayı lüzumsuz buluyorum.
  • askeri hakimlik yapmış. hmm, tsk da halkın ordusuydu yani !
hesabın var mı? giriş yap